İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Millet İttifakı’nın -olası- Cumhurbaşkanı ortak adaylarından biri.”
Destekçileri “Almanya’nın -kendi iradesiyle- siyaseti bırakmak üzere olan Şansölye Angela Merkel’in başarılı kariyerini” referans gösteriyor.
Dünyanın 4. büyük ekonomisi Almanya’da Merkel’in siyaset perdesi inerken, 3. büyük ekonomi Japonya’da “başbakanlık için güçlü aday gene bir kadın politikacı”; Sanae Takaiçi.
Sponsorlar
Merkel’in siyasette hızlı yükselişinin sponsoru Almanya’nın efsane Şansölyesi Helmuth Kohl’dü.
Sanae Takaiçi’nin sponsoru ise Japonya’da en uzun süre başbakanlık yapmış olan (19 yıl) Şinzo Abe.
.........
Dünkü New York Times’a göre, “parti üyeleri onu bu ay seçerse, -neredeyse kesinlikle- Japonya’nın ilk kadın başbakanı olacak.”
Japonya’da kadınlar parlamentonun yüzde 15’inden azını oluşturuyor.
Hükümette 21 bakan arasında sadece 2’si kadın.
Bu durumda “ilk kadın başbakan” Japonya için devrim olur.
Siyaset hanedanları
Japonya’da, siyasetçilerin yükselmeleri ve hele başbakan olmaları için bir tür “siyaset hanedan mensubiyeti” önemli...
Örneğin...
Başbakanlık için diğer adaylar olan Taro Kono ve Fumio Kişida parlamento üyelerinin hem oğulları hem torunlarıdır.
Yani...
3. nesil parlamenterler.
Japonya’da en uzun süre başbakanlık yapan ve Takaiçi’yi kanatları altına alan Abe’nin de babası parlamenterdi.
Büyükbabası başbakan ve babası dışişleri bakanıydı.
Takaiçi’nin annesi ise bir polis memuruydu, babası Toyota’ya bağlı otomobil şirketinde çalışıyordu.
Yani...
Soyağacından referansı yok.
Takaiçi, Japonya’nın en gözde iki özel üniversitesinin sınavını kazanmış ama ailesi gerekli mali desteği veremediği için devlet okulu Kobe Üniversitesi’ne gitmiş.
Üniversitede erkekler arasında itibar kazanmak amacıyla bir müzik grubunda davul çalmış.
Sıkı motosikletçiymiş.
Mezun olduktan sonra ABD’ye gitmiş.
Demokrat Parti Colorado’dan Kongre Üyesi Patricia Schroeder’in yanında staj yapmış.
“ABD devlet ve siyaset yapısı” üzerinde çalışmış.
Rol modeli
Takaiçi’nin rol modeli İngiltere’nin Demir Leydi’si -uzun süre başbakanlık yapan- muhafazakâr Margaret Thatcher.
“İster kaldıracı”, “ister sponsoru” deyin, onu himayesine alan Abe.
Japonya’da bir iktidardaki Liberal Demokrat Parti’ye girmesi şansını yükseltir.
Düşünün...
Bu parti kurulduğu 1955 yılından başlayarak -net- 62 yıldır iktidarda.
Sadece iki kez “1 ve 3 yıl” yönetimin dışında kalmış.
Son 10 yıldır da aşırı sağcılar partinin direksiyonunda.
Katı muhafazakâr
Bayan Takaiçi de katı bir muhafazakâr.
Şöyle ki:
“Cinsiyet
eşitliğinden” nadiren bahsediyor.
“Kadının eşinin soyadını taşıması zorunluğu” getiren yasayı destekliyor.
Oysa...
Feministler “bu yasanın kadın haklarını aşındırdığı” görüşünde.
Takaiçi “kadın-erkek eşitliği” hakkında çok az konuşmuş.
Abe’nin sağ politikası gereği “pasifist anayasanın değişmesini” destekliyor.
“Ulusal egemenliği ve onuru her ne pahasına olursa olsun koruyacağını” sık sık tekrarlıyor.
2. Dünya Savaşı sırasında “Japon vahşeti” söylemlerinin, kanaatinin abartıldığı görüşünde.
Bu bağlamda Japonya’nın “daha fazla resmi özür dilemesine” de karşı.
2. Dünya Savaşı döneminden “A sınıfı savaş suçluları” da dâhil olmak üzere, “Japonya’nın savaşta ölenlerini onurlandıran Tokyo’daki mabedi” düzenli olarak ziyaret ediyor. “Şoven” denilebilir.
“Eşcinsel evliliğe” ve “kadınların imparator olarak hüküm sürmelerine imkân tanıyacak” bir yasa değişikliğine “karşı tavır” koydu. (Japonya cinsiyet eşitliği sıralamasında 120. sırada yer alıyor.)
Tokyo’nun kadın valisi Yuriko Koike “kadın hareketine önderlik” iddiasıyla 2017’de parti kurmuştu. Seçimde cılız oranda oy toplayabildi.
Oysa...
Abe’nin adı Liberal Demokrat olan muhafazakâr partisi ise zafer kazanmıştı.
........
Yani...
Takaichi katı muhafazakâr profili ve hâlâ çok güçlü olan Abe’nin desteğiyle “Japonya’nın ilk kadın başbakanlığına” uzak değil.
..........
Meral Akşener’in “muhafazakar seçmen kitlesi çoğunlukta” olan Türkiye’de, “cumhurbaşkanlık adaylık olasılığı” bir de Japonya merceğinden bakılmalı.
Elbette Akşener’in Bayan Takaiçi’yle “göbek bağı” yok.
Takaiçi seçilmezse bu Akşener’in “geleceğinin falı” da olmaz.
Ama...
Özellikle orta sağ kanatta yer almış Thatcher ve Merkel gibi örneklerin de gösterdiği gibi “dünyada muhafazakâr tabanı tedirgin etmeyecek kadınların” siyaset yıldızları yükselişte.
Bakın, en katı erkek egemen Japonya gibi bir demokraside bile, başbakanlık için “leydinin topuk sesleri” duyulmakta. (“Leydinin topuk sesi” ifadesinin orijinali Ertuğrul Özkök’e aittir.)