Gazetem Milliyet, Abdi İpekçi geleneğini sürdürüyor.
Genel Yayın Yönetmenimiz Mete Belovacıklı bugünkü Milliyet’te yazdı.
Milliyet Gazetesi olarak BM Kadın Birimi’nin (UN Women) medya partnerliğinde iki yılı geride bıraktık.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ne özel yürüttüğümüz 16 günlük aktivitenin bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz.
İlk kampanya “siber şiddet” üzerineydi.
Kadın ve kız çocuklarına yönelik siber şiddetin son bulması için farkındalık yaratma amacıyla “sen de bir ateş böceği yak, karanlıkları aydınlat” demiştik.
Geçen yılki kampanya “herkesi şiddete karşı kayıtsız kalmamaya davet etmeye ve şiddette tanıklık edildiğinde nasıl davranılacağı konusunda yer göstermeye” odaklıydı.
Bu kez “yakın partner” şiddetine “hayır” demeye çağırıyoruz; “SHE SAID NO…”
BM Kadın Birimi UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova’nın “Milliyet Gazetesi’ne, Demirören Medya Grubuna, Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı’ya, Yazı İşleri ve Kurumsal İletişim Ekibi ’ne özel teşekkürlerimizi sunarız” mesajını da belirteyim.
……………………
Milliyet böylece çağdaş ve saygın bir hizmetin daha içinde yer almakta.
BM Kadın Birimi Yayınlarına göre eş veya partnerin rakamlara yansıyan karanlık tablosunu sunuyorum.
Önce Dünya’dan rakamlar:
Yerküremizde her 3 kadından 1’i yakın ilişkide olduğu partner tarafından fiziksel veya cinsel şiddete uğruyor.
“cinsel taciz” de bu hesaba katıldığında rakam çok daha yüksek.
Dünyada öldürülen her 5 kadından 1’inin katili eşleri veya partneri.
Pandemiden sonra kadına şiddet ve cinsel taciz daha yaygınlaştı.
Dünya’da her saatte 5 kadın veya kız çocuğu kendi aile üyeleri tarafından öldürülüyor. (UN Women ve UNODC’nın yeni yayımladığı araştırmaya göre… )
……………………….
Ve Türkiye’den rakamlar:
Her 10 kadından 4’ü eşi veya partnerinin fiziksel şiddetine maruz kalmakta.
Eşi veya partnerinin şiddetine maruz kalan kadınların yarısı bu yaşadıklarını kimseye anlatmamakta.
Her 10 gebe kadından 1’i eş veya partnerinden şiddet görmekte.
Evli kadınlar arasında cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 12.
Her 3 kadından 1’i “ekonomik şiddete” maruz kalmakta (parasız bırakılmak ya da parasız bırakılmakla tehdit edilmek).
Her 10 kadından 3’ü en az 1 kez “ısrarlı takibe” maruz kalmakta.
…………………
Her yıl Kadına Yönelik Şiddete Karşı kampanyalar bağlamında BM Genel Sekreteri “Dünya’yı Turuncuya Boya” çağrısı yapıyor.
16 gün boyunca giysiler ya da kullanılan objelerde turuncu renk “ışığı ve umudu” simgeliyor.
PARTNER ŞİDDETİ TÜRLERİ
Fiziksel şiddet:
Eşin veya partnerin kadının bedenine kasıtlı olarak zarar vermesidir; vurmak, dövmek, silah çekmek, öldürmek, eşya fırlatmak, ısırmak, sarsmak, boğmak, itmek gibi…
Cinsel şiddet:
Partnerin istemediği halde kadını cinsel birlikteliğe veya yakınlaşmaya zorlamasıdır; öpmek, dokunmak, taciz etmek de bu kapsamdadır…
Psikolojik şiddet:
Eş veya partnerin kadının gururunu kıracak, öz saygısını zedeleyecek, onda değersizlik duygusu uyandıracak biçimde konuşmasıdır; küfür, aşağılamak, küçük düşürücü söylemler, yıkıcı eleştirmeler, giyimine ve davranışlarına müdahale bu kapsamdadır.
Sosyal şiddet:
Eş veya partnerin kadının ailesi, arkadaşları ve sosyal çevresiyle olan ilişkilerini kontrol etmesi ve engellemesidir; arkadaşlarına zaman ayırdığında kadını suçlamak, küsmek, başkalarının önünde kadını utandırmak, rezil etmek veya bunu yapacak olmakla tehdit etmek gibi.
Sanal şiddet:
Eş ya da partnerin kadını “teknolojik araçlar kullanarak takip ya da tehdit etmesi” durumudur; Sosyal medya hesaplarının şifresini istemek, kontrol etmek, kimlerle mesajlaşabileceğini denetlemek, bulunduğu yerden mesaj veya görüntü göndermeye zorlamak gibi.
Israrlı takip şiddeti:
Eş ya da partnerin ayrılmış olduğu kadını fiziksel ve sanal yoldan sürekli olarak izlemesi, korkutması, gözdağı vermesi, güvensizlik hissettirmesidir.
Hayalet olma:
Eş ya da partnerin kadını ansızın bırakarak yok olması halidir.
TOKSİK İLİŞKİLER
Kadınların eş veya partneriyle sağlıklı, sürekli mutlu bir ilişki içinde olup olmadığına karar vermesi önemlidir.
Şöyle ki…
Toksik bir ilişkide her zaman aldığınızdan fazlasını verirsiniz. Bu da kendinizi değersiz ve tükenmiş hissetmenize neden olur.
Size saygı duyulmadığını ve ihtiyaçlarınızın karşılanmadığını hissedersiniz.
Özgüveninizin zamanla zarar gördüğünü fark edersiniz.
Desteklenmediğinizi, yanlış anlaşıldığınızı, alaya alındığınızı ve saldırıya uğradığınızı hissedersiniz.
Eşiniz ya da partnerinizle vakit geçirdikten veya konuştuktan sonra kendinizi depresif, öfkeli ve yorgun hissedersiniz.
O kişinin yanında en iyi halinize hiçbir zaman ulaşamazsınız.
Öyle bir erkeğin yanındayken zehirli sözlerinden kaçınmak, her hareketinizi, sözünüzü defalarca düşünmek zorunda kalırsınız.
Öyle bir eş ya da partnerin neşesini yerine getirmek için çok fazla zaman veya enerji harcarsınız.
Öyle bir erkekle yaşıyorsanız her zaman suçlu siz olursunuz. Erkek işleri tam tersine çevirebilir, “onun yanlış yaptığını düşündüğünüz şey” birden sizin hatanıza dönüşür.
…………………..
YAKINİLİŞKİLER.COM’dan yansıttığım bu kriterlerden en önemlisi şu tavsiye:
“Duygularınıza güvenin, o kişiyle birlikteyken nasıl hissediyorsunuz?
Bu soruya cevap vermek için acele etmeyin ve içten bir cevap verdiğinizden emin olun. Onun yanındayken kendinizi sevilmiş ve mutlu mu hissediyorsunuz?”
Ve kadınlara birkaç öğüt daha…
“Kendiniz gibi olun, sezgilerinize güvenin, kendinize karşı dürüst olun ‘bir gün değişecek’ düşüncesine kapılmayın.”