9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel henüz aktif siyaset içindeyken Brukan aşireti lideri ve eski parlamenter Kinyas Kartal’a önemli bir şey anlatır.
Sonrasında da şöyle der:
“Bak Kinyas Ağa, bu söylediklerim aramızda kalacak...”
Kinyas Ağa’nın cevabı bu toprakların kadim gerçeğini yansıtmaktadır.
“Süleyman beğim, bunu sen biliin, ben biliim, herkes bilii...”
Bir sohbetimizde bu anıyı Süleyman Demirel gülerek anlatmıştı.
....................
Dünkü İdlib konulu “kapalı Meclis toplantısı” bana Demirel ile Kinyas Kartal arasındaki o konuşmayı hatırlattı.
Gazetecilerin, konukların hatta görevlilerin dahi dışarıya çıkarıldığı bu kapalı toplantıda konuşulanlar dışarıya sızmayacak, medyada yer almayacak.
Zabıtlar ancak 10 yıl sonra okumaya açık hale gelecek.
Kural böyle ama işin aslı her kapalı Meclis toplantısı “Kinyas Kartal Ağa’nın Süleyman Demirel’e verdiği cevap gibidir.”
Zaten TV ekranlarında konuşan başkentin deneyimli gazetecileri de “kapalı oturum” için “Kapılar açıldıktan 10 dakika sonra her şeyi öğreniriz” diyorlardı.
....................
Ayrıca...
Medyada yer almasa da daha oturum açılmadan hangi parti sözcüsünün, hangi tavrı koyacağı, ne söyleyeceği belliydi.
Keşke “kapalı oturum” olmasaydı ve hatta canlı yayın yapılabilseydi de bu çok önemli toplantı vesilesiyle insanlarımız neler olduğu bittiği konusunda aydınlanabilseydi...
Çünkü...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Suriye’de savaş halinden” söz etti.
“Savaş” çok ciddi ve önemli bir devlet tavrıdır.
Ancak...
Milletin de bu konuda daha net ve devleti yönetenler kaynaklı bilgi sahibi olması gerekir.
Özellikle muhalefetin “İdlib’de ne işimiz var” tavrı...
Tartışmalar gündeminde “Şehitler Tepesi’nin boş kalmayacağı” söylemine karşılık “yüzyıldır zaten dolu olduğu, yeni şehitlerin verilmemesi gerektiği” yanıtı...
Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale’de askere iktidar tarafından dile getirilen “Size ölmeyi emrediyorum” seslenişinin, muhalefet tarafından “Mustafa Kemal yurt savunması için Çanakkale’de öyle seslenmişti. İdlib bizim vatan toprağımız değil” cevabıyla kafalar karışırken “kapalı değil açık oturum daha yararlı olmaz mıydı?”
Eğer şu aşamada dar çerçevede kalması gereken sırlar var ise bunlar da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından liderler toplantısı düzenlenerek onlara emanet edilirdi.
Kapalı oturumda özellikle iktidarın ve MHP’nin HDP’ye tavırları ve güven katsayıları biliniyor.
Eğer varsa bu sırların HDP’nin bulunduğu kapalı oturumda dile getirileceğini kimse beklememeli.
Yoksa...
Demirel’e Kinyas Kartal’ın cevabındaki “herkes bilii” durumlarından öte “dünya âlem öğrenir” kaygısı, kuşkusu, kapalı oturumda bile iktidarın açıklamalarına fren yaptırmış olması bu birleşimin gerçeği.
Gene de demokrasi güzel şey.
Bütün partiler eteklerindeki taşları dökmüş olarak, 10 yıl sonra açılacak zabıtlara tarihi izlerini bırakmışlardır.
