Pazar günü Türkiye Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimi için sandıklara gideceğiz.
Uygarlığın en köklü kurumlarından biridir “seçim.”
2500 yıldır -aralıklarla da olsa- küresel devlet düzenlerinin temel taşıdır.
Bizden sonraki nesillerde de sürecektir.
Demokratia (halkın gücü) anlamına gelir.
Demokrasinin miladı MÖ 500’lü ilk yıllardır. (508 civarı)
Atina Merkez Şehir Devleti’ni ve çevresindeki Attika bölgesini kapsayan Yunan Şehir Devleti Atina’da gelişti.
Gerçi diğer bazı Yunan şehirlerinde de demokrasiler kuruldu ve çoğu Atina modelini izledi ama hiçbiri “Atina kadar güçlü, istikrarlı ve iyi belgelenmiş” değil.
En uzun süreli ve en gelişmiş demokrasi yılları Perikles dönemindedir.
Ekklesia adı verilen toplantı/buluşma yerinde oy kullanan antik Atinalılar, MÖ 5. yüzyıl.
ANTİK YUNAN’DA ATİNA DEMOKRASİSİ
Seçmenler sadece özgür erkek vatandaşlar olan “demoslarla” sınırlıydı.
Kadınların ve kölelerin oy hakkı yoktu.
Atinalıların baş yönetim organı “500’ler Meclisi’ydi.”
Onların seçilmesi şöyleydi.
Atina’da 10 kabile vardı.
Ve her kabile “500’ler Meclisi’nde 1 yıl hizmet verecek 50 vatandaş sağlamakla” sorumluydu.
Kullanılan oylama sistemi günümüzde “random selection” dediğimiz
“rastgele seçim”di.
Bunun için “kleroterion” adı verilen bir tür fiziki algoritmaya sahip oy kutusu tasarlanmıştı.
Kleroterion, Atina demokrasisinde “seçimlerin adil ve yolsuzluktan, kayırmacılıktan uzak olmasını” sağlayan önemli bir araçtı.
500’ler Meclisi büyük Meclis’in gündemini belirlerdi.
“Ekklesia” adlı Meclis 6 bin oy kullanıcıdan oluşurdu.
30 binden başlayarak 60 bine ulaşan Atina vatandaşlarından 6 bini…
Bunlar ana ve babası Atinalı olması gereken hür erkek oy kullanıcılardı.
Toplantı yerleri “sıkıca bir arada” anlamına gelen “Pnyx” adlı bir doğal
tepe amfitiyatrosuydu.
Oy kullanıcılar başkasına vekâlet veremezlerdi.
Fiziksel olarak o amfitiyatroda bulunmalıydılar.
Oylama “el kaldırarak” yapılıyordu.
El kaldıranları saymak için 9 üye (proredro) seçilir ve görevlendirilirdi.
O 9 üye sabah Meclis toplantısından hemen önce “rastgele (random selection)” seçiliyordu. Amaç, oy sayanlara rüşvet verilmesine zaman bırakmamaktı.
Meclis ayrıca her yıl 10 general seçerdi.
Philipp Foltz’un Atinalı politikacı Perikles’i Meclis önünde ünlü konuşmayı yaparken tasvir ettiği 19. yüzyıl tablosu.
GİZLİ OY TAŞLARI
Atina’daki tüm ceza ve hukuk davalarında kararı Meclis verirdi.
Atina jürileri 200 ila 5 bin kişiden oluşuyordu.
Son sözü söylemek için değil ama kuralları ve şekil hukukunu uygulatmak için jüri üyelerinden biri “yargıç” olarak görevlendiriliyordu.
Atina jürileri oylarını “sandıklara taş atarak” kullanırlardı; “gizli oy…”
Her jüri üyesine bir sağlam, diğeri ortası delik iki küçük taş verilirdi.
Jüri üyesi iki kabın önünde dururdu.
Sağlam taşı “hükmünü ifade etmek için” birinci kaba atardı, delik olan taşı ise ikinci kaba.
İzleyenler hangisinin hangisi olduğunu anlayamazlardı.
“Psephos” sözcüğü Antik Yunancada “küçük taş veya çakıl” anlamına gelir.
Günümüz İngilizcesinde “psephology (seçim bilim)” dalına ilham vermiştir.
Sparta’daki Gerousia (Yaşlılar Meclisi)
DIŞLAMA VE SÜRGÜN
Atina’da bazı kişilerin fazla güç kazanması ve popüler hale gelmesi “tehlike” olarak görülürdü.
O kişinin demokrasiyi kaldırarak kent yönetimini tek başına ele geçirmesi ihtimaline karşı önlem alınmıştı.
Demokrasinin iyiliği için fazla popüler hale gelen şahıs “Ostrakismos (dışlama)” oylaması yoluyla 10 yıllığına sürgüne gönderilirdi.
Meclis’in her üyesine küçük bir çömlek parçası verilir ve sürgün edilmeyi hak eden birinin adını yazmaları istenirdi.
En az 6 bin kişi aynı ismi yazarsa 10 yıllığına Atina’dan uzaklaştırılırdı.
Ama bütün önlemlere rağmen gene de oylama hileleri olurmuş.
Örneğin…
Perslere karşı Salamis Savaşı’nda Atinalı askeri kahraman Themistokles fazla öne çıkmıştı. Bunun üzerine yapılan oylamada sürgüne gönderilmişti.
Ancak…
Sonraları Themistokles’in siyasi düşmanlarının binlerce çanak çömlek parçasına onun adını kazıyıp, okuma yazma bilmeyen Meclis üyelerine dağıttıklarına dair kanıtlar bulunmuştu.
Antik Agora Müzesi’nde (Atina) bir kleroterion (Kleroterion, demokrasi döneminde oyları rastgeleleştirme aygıtıydı.)
SPARTA’DA ‘ALKIŞ ÖLÇER’
Atina’dan sonra Yunanistan’ın diğer büyük kenti Sparta’da “demokrasi olmayan, ancak bazı demokratik unsurlar” içeren uygulamalar vardı.
Örneğin…
Kraldan ve 60 yaşın üzerinde olan, ömür boyu görev yapmak üzere seçilmiş 28 yetkiliden oluşan “Gerousia (Yaşlılar Konseyi…)”
Sparta’da oylama yöntemi de ilginçtir.
“Alkışla oylama” denilen tuhaf bir “tezahürat seçimi…”
Adaylar tek tek sırayla bir toplantı odasına girerler, içerideki Spartalılar onları onaylayıp onaylamamalarıyla orantılı
olarak tezahürat yapıp alkışlardı.
Yandaki başka bir odada ise jüri kazananları seçmek için bağırışların, alkışların ses seviyesini karşılaştırırdı.
Desibeli en yüksek olanlar seçilirdi.
………………..
Kadim Roma da Atina’yla hemen hemen aynı zamanlarda örtüşen,
kendine özgü bir demokrasiye sahipti.
Çok ilginç bir “Çiçero” ve “Catilina komplosu” ile birlikte yarına…