ABD Başkanlık seçimi için ya “karakolda biter” ya da “mahkemede” deniyordu.
Çünkü...
Trump’ın, “seçimi kaybetse bile Beyaz Saray’ı bırakmamakta direneceği” kanısı yaygındı.
“Sonunda Trump’ı Beyaz Saray’dan askerin kazıyarak çıkartacağı” söylentisi dolaşıma girmişti. Ama...
ABD Genelkurmay Başkanı “Donald Trump’ı Beyaz Saray’dan çıkartmak bizim görevimiz değildir” açıklamasını yaptı... Ve...
“Bu iş karakolda biter” iddiası böylece gündemden düştü.
Ama...
Öyle görünüyor ki “Biden mi, Trump mı?” sorusu, cevabını mahkemede bulacak.
FERMAN MAHKEMENİN
Donald Trump, Wisconsin, Michigan, Pennsylvania ve Georgia için Yüksek Mahkeme’ye (Supreme Court) başvurdu.
Wisconsin’ın bazı bölgelerinde düzensizlikler saptandığı iddiasıyla oyların yeniden sayılması istendi.
Aralardaki oy farkı yüzde 1’den az olduğu için yasa gereği başvuru hakkı var.
Michigan’da ise “oyların durdurulmasını” istedi Trump’ın hukukçuları...
Gerekçe:
“Sandıkların açılması ve oy sayımında izlenmenin engellenmesi.”
Pennsylvania’da da Trump’ın hukukçuları “anlamlı bir şeffaflık sağlanana kadar oy sayımının durdurulması” için dava açtı. (Şu satırın yazıldığı dakikalarda Trump’ın oğlu Eric Trump Pennsylvania’da babasının kazandığını açıkladı. Bakalım hâkimler bu durumda ne karar verecek?)
Ve...
Georgia’da “yasal süre içinde iletilmemiş postayla gelen oyların sayıma dâhil edildiği” iddiası...
HUKUK MU, GUKUK MU?
Yüksek Mahkeme adaletin karanlık yüzü olabilir mi?
Trump’ın başvuruları için karar verecek Yüksek Mahkeme’nin 9 hâkimi için bilgi, bu konuda fikir verebilir.
İşte bir olasılıkla bu 9 hâkim “Biden mi, Trump mı?” düğümünü çözecek.
9 yüksek yargı hâkiminden 3’ü Demokrat başkanlar tarafından atanmış, 6’sı ise Cumhuriyetçi başkanların atadığı hâkimler.
Yani...
Trump’ın ve Cumhuriyetçi başkanların atadığı yargıçlar, Demokratların atadıklarının iki katı fazla.
Ayrıca...
Son 3 atama da bizzat Trump tarafından yapılmış.
Bunlardan en sonuncusu Amy Coney Barrett, 27 Ekim 2020’de, yani, Başkanlık seçimine 1 hafta kala atanmış bulunuyor.
Donald Trump’a “Seçim 3 Kasım’da, giderayak Yüksek Mahkeme yargıcı ataman doğru olmaz. Başkanlık konusu Yüksek Mahkeme kararına kalırsa bu 7 gün kala yaptığın atama şaibeli olur” uyarıları yapılmıştı.
Trump kulak asmamıştı.
DAMARDAN MUHAFAZAKÂR
Giderayak atanan Amy Coney Barrett hakkında bilgi vereyim.
Yüksek Mahkeme’nin en genç yargıcı.
Henüz 48 yaşında.
Indiana Hukuk Fakültesi mezunu.
15 yıl bu fakültede öğretim üyeliği yapmış.
Katolik mezhebinden.
Federal savcı olan kocasından 5 çocuğu var.
Haiti’den de 2 evlat edinmişler.
Koyu Katolik inançları nedeniyle, kürtajın yasaklanması kampanyalarında aktivistler arasında yer almış.
Cinsel ilişkinin sadece evli ve heteroseksüel çiftler arasında olmasını savunuyor.
LGBT (Lezbiyen Gay, Biseksüel, Transseksüel) kuruluşlar tarafından hedefe alınmış.
Trump’ın “göçmen karşıtı” politikalarını da hararetle desteklemekte.
Bu profil, Trump’ın tabanını oluşturan beyaz muhafazakâr Amerikalı kesimle örtüşüyor.
Trump, 3 Kasım seçimini beklemeden giderayak Yüksek Mahkeme’ye Amy Coney Barrett’ın atamasını yaparken, sanki bugünleri hissetmiş.
Bununla beraber Amy Coney Barrett’ın “İnançlarım ve fikirlerim işimi etkilemez” söylemine de işaret etmiş olayım.
TARİH TEKERRÜR EDER Mİ?
Cumhuriyetçi George W. Bush, Demokrat aday Al Gore’la Başkanlık için yarışmıştı.
Al Gore daha fazla oy almış olmasına rağmen Yüksek Mahkeme George W. Bush’un Başkanlığı’na karar vermişti.
Beyaz Saray’a şaibe gölgesi düşmüştü.
Tarih şimdi de tekerrür edecek mi?
Trump, kendi seçtiği “3 yargıca ve Yüksek Mahkeme’nin 9 yargıcından 6’sının Cumhuriyetçi başkanlar tarafından seçilmiş olmasına” mı güveniyor?
......................
“Tarih, ders alsaydı tekerrür eder miydi?” gibi söylemler vardır ama Trump bir kere daha şapkadan tavşan çıkarmayı deniyor.