Sarışın güzel kadın, Kremlin’in amiral gemisi “Channel One (Kanal Bir)”de TV programı yapımcısıdır.
Rus kuvvetlerinin Ukrayna’ya işgal harekâtı başladıktan sonra protesto eylemlerinde yer almaya karar verir.
Moskova sokaklarında savaş karşıtı gösterilere katılacaktır.
Ancak 17 yaşındaki oğlu “annesinin tutuklanabileceği” korkusuyla arabasının anahtarlarını saklar.
Kadının adı Marina Ovsyannikova.
Marine, çok daha cüretkâr ve tehlikeli bir eylem koymaya karar verir.
…………………
Geçen pazartesi, akşam haberleri yayına başlarken, Marina çalışma masasından kalktı.
Boynunda asılı kurumsal kartı göstererek birinci ve ikinci güvenlik noktalarından geçti.
Haber stüdyosunun kapısındaki korumadan da -aynı yöntemle- sıyrıldı.
Ancre Person’un (haber sunucusu) arkasına yürüdü.
Kameranın görüş alanına girdiğinde “Savaşı durdurun, savaşa hayır” diye bağırdı.
Kamera görüntüleri kesilmeden önce bir de poster açtı.
Üzerinde İngilizce ve Rusya “SAVAŞ YOK, SAVAŞI DURDUR. Propagandaya inanmayın. Burada size yalan söylüyorlar. Ruslar savaşa karşı” yazıyordu.
Geldiği gibi hızla dışarı çıktı.
Güvenlik görevlisinin yanından geçerek koridorda yürürken posteri yere fırlattı.
10 SANİYEDE ŞÖHRET
İlk şoku atlatan TV yöneticileri ona doğru koşmaktaydılar.
Yakaladılar, polise teslim ettiler.
Ekranda göründüğü 10 saniye içinde Maria Ovsyannikova küresel şöhret olmuştu.
Dünya televizyonları bu görüntüyü ekrana getirmişlerdi.
Marina Ovsyannikova o ana kadar Rusya Başkanı Vladimir Putin’in mesaj mekanizmasının içindeki bir “dişliden”, Putin’in savaşına karşı en görünür ve cüretkâr muhaliflerden birine dönüşmüştü.
Geceyi polis nezarethanesinde geçirdi.
O kadar büyük bir etki dalgaları yaratmıştı ki sabah mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
280 dolar para cezasına çarptırıldı, o kadar.
Ancak…
Yeni çıkarılan Rus yasasına göre “savaş” kelimesini kullanmanın cezası “15 yıla kadar hapis.”
Bu yasa maddesi başının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi hâlâ sallanıyor.
HABERLERİ DİNLEYİN MESAJI
Marina daha önce “devletin sesi” konumundaki “Kanal Bir” televizyonundan istifa etmiş, Rusya’yı terk etmiş ya da Rusya’da kalarak eylemlere katılmakta olan arkadaşlarına “akşam haberlerini mutlaka izleyin” mesajını göndermiş.
Bunlardan biri olan ve Nina Aleksa devlet televizyonunu bıraktıktan sonra yasaklı bir muhalefet örgütü için çalışmaya başlamıştı.
Gürcistan’ın başkenti Tiflis kentine taşınmıştı.
Onun telefonuna saat 18.00’de Marina şu mesajı göndermiş:
“Lütfen saat 21.00 haberlerini kaydet, beğeneceksin…”
Aleksa, “Putin’in istifasının ya da başka çok önemli bir şeyin açıklanacağı gibi algılamıştım bu mesajı” diyor.
Ekranda gördüğü 10 saniyelik eylem onun için de büyük sürpriz olmuş.
“Pankartı açan gerçekten Marina mı?” diye -adeta- gördüklerine inanamamış.
Telefona sarılıp birkaç kez aramış ancak ulaşamamış.
Sonrasında Marina’dan “polis merkezinde olduğunu ve onunla kontak kuracağını” bildiren bir mesaj gelmiş.
Marina ayrıca “önceden kaydedilmiş bir de video” göndermiş.
Rita Aleksa’dan “bu videoyu yabancı medyayla paylaşmasını” istemiş.
FRANSIZ VATANDAŞLIĞI
Nina Aleksa “Özgür Rusya Vakfı” için çalışıyor.
“Marina Ovsyannikova’yı ve ailesini ülke dışına çıkarmak için bağışlar yağdığını, yeterli fonun biriktiğini” söylüyor.
Ayrıca…
Fransa Cumhurbaşkanı Macron da “Marina Ovsyannikova’ya sığınma hakkı vereceğini, konuyu Putin’e ileteceğini” açıklamış bulunmakta.
Fakat…
Marina “kesinlikle Rusya’yı terk etmeyeceğini, ülkesinde kalıp mücadele edeceğini” vurgulamakta.
BABASI DENİZ SUBAYI
Marina Ovsyannikova Ukrayna’nın Odesa şehrinde doğmuş.
Annesi Rus, babası Ukraynalı.
Kendini Ukraynalı değil, Rus olarak görüyor.
Sovyet donanmasında subay olan babası Marina’nın doğumundan bir yıl sonra ölmüş.
Annesi de Rusya’ya taşınmış.
Marina 90’lı yılların ortalarında henüz lise öğrencisiyken annesi yerel bir radyo istasyonunda çalışıyormuş.
O günlerde Rus basını nispeten daha özgür…
Marina gazeteciliğe hevesleniyor.
2002 yılında yüksek lisans derecesini aldıktan sonra devlet televizyonunda çalışmaya başlıyor.
Ünlü haber sunucusu Zhanna Agalakova’nın ekibinde yer alıyor.
Bu hafta Agalakova’nın da diğer dört çalışanla birlikte -protesto amacıyla- televizyondan istifa ettiğini belirteyim.
Son bir not…
Pankartın “hem İngilizce hem Rusça olmasını” Marina şöyle açıklıyor:
“İngilizce yazılanlar Batı halkı içindi.
Yurt dışındaki insanlara Rusların çoğunluğunun bu anlamsız savaşa karşı olduğunu duyurmak istedim. Rusça ise bu propaganda makinesine inanan zombileşmiş insanlarımız içindi.”
………………..
Gene de muhalefet eylemcileri ve bağımsız gazetecilerden bir grup Marina’yı “Kanal Bir’de yıllarca hükümet için çalışmış olması nedeniyle” eleştirmekte.
Marina ise kendini “Ben bir dişliydim. Beni adaletsizliğin savunucusu ve propagandalardan sorumlu biri gibi görmeyin, göstermeyin” diyerek savunuyor.
………………
Bu yazı için dünkü WSJ’den de yararlandım.
Çanakkale destanının yıl dönümünde açılışı yapılan “1915 Çanakkale Köprüsü” milletimize hayırlı olsun. Çanakkale Naim Babüroğlu Paşa’nın kitabına koyduğu isim gibi “KEMALYERİ’dir…” Atatürk’ümüzü, Çanakkale şehitlerimizi ve gazilerimizi sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.