Putin’in ufku...
Putin’in ufku nedir?
Sadece Ukrayna’nın doğusundaki Donbas ve Karadeniz’deki limanlar mı?
Yoksa Ukrayna’nın tamamı mı?
Ukrayna’nın çok ötesine taşan ve 2000’li yıllarda halkına söz verdiği “eski süper büyük Sovyetler Birliği efsanesinin yeniden yaratılması” mı?
……………..
“Putin’in Gölge Askerleri” başlığıyla dünkü NYT’de (New York Times) yayınlanan haber analiz bu soruların bazı cevaplarına ışık tutuyor.
Rusya’nın -kayıt dışı- paralı askerleri olan “Wagner Grubu Putin’in kıtalar arası genişleme ihtirasının” göstergelerinden biri.
ŞİRKETLER AĞI
Wagner savaşçıları -hiç kuşkusuz- ya da en azından -herhalde- Donbas’ta ve Ukrayna’nın Karadeniz limanlarında Rusya’nın “en kıyıcı” güçleri.
Ancak NYT’ye göre “Wagner bir paralı askerler grubundan çok daha fazlası.”
“Paravan şirketler” ağıyla dünyayı sarmakta.
Örneğin…
Afrika’da altın, elmas ve uranyum gibi değerli madenler ve mineraller için imtiyaz sahibi…
Wagner savaşçılarının hizmet sunduğu Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Liby’de ücretini bu “işletme imtiyazları” ile alıyor.
Siyasette “otokratları” destekliyor.
Şirketleriyle “dijital propaganda kampanyaları” düzenliyor.
Yönetimi sempatik göstermek için yoksul halka yiyecek dağıtıyor.
Sinema sektöründeki yapım şirketleri, otokratları cilalayan “aksiyon filmleri” çekiyor.
Hatta bir başka şirketiyle “güzellik yarışması” bile düzenledi.
TÜRKİYE’Yİ DE!..
Putin Rusya’sını yerkürenin diğer kıtalarında ve özellikle de Afrika’da pozisyon almak için yarışan Çin, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri’nin önüne geçirmek için de Wagner savaşçıları kullanılıyor.
NYT “Libya’da da Rusya’nın Wagner savaşçılarıyla Türkiye’nin karşı karşıya geldiğine” işaret etti.
Dünkü yazımda Le Monde Gazetesi’nin “Türkiye, sınırlarının ötesindeki oyunlarda da iddialı” ifadesini yansıtmıştım.
Rusya ayrıca Afrika’nın “en büyük silah tedarikçisi” haline geldi.
Batı’nın Afrika ve Asya’daki tarihsel “tepeden bakan kibri” nedeniyle gururu yaralı eski kolonilere Putin Rusya’sı sempatik görünüyor.
Nitekim Burkina Faso da askeri darbe üzerine göstericiler Rus bayrakları sallıyor, sevinç çığlıkları atıyorlardı.
Kamerun’da ise Rusya ile bir askeri anlaşma imzalandı.
Elbette…
Wagner konuşlandırma-sının anlaşmanın olmazsa olmazı…
Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Wagner paralı askerlerinin o ülkedeki eylemlerini yücelten “Touriste” adlı bir film yapıldı.
Tabi…
Wagner şirketler ağı tarafından kurulduğuna işaret edeyim.
Mozambik’te Wagner şirketlerinden bir “siber savaş hücresi” faaliyette.
Zimbabve, Madagaskar, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Güney Afrika ve Mozambik’te seçimleri -güya- denetleyen sahte izleme misyonlarına da Wagner paravan şirketleri sponsorluk yapıyor.
WAGNER’İN BABALARI
Paralı savaşçı grupları ve her alanda faaliyet gösteren Wagner şirketler ağının babaları ve patronları kimler.
“Kurucu baba” emekli Rus Özel Kuvvetleri Komutanı Dimitry Utkin’dir.
Komutan Utkin’in “Nazi tarihine ve kültürüne hayran olduğu” söyleniyor.
Grubun adı olan Wagner, Hitlerin favorisi klasik müzik bestecisi
Richard Wagner’den alınmıştır.
Grubun savaşçılarından bazıları
“beyaz ırkçıların antik İskandinav sembollerini” kullanıyor.
Rusya’nın -kayıt dışı- paralı savaşçıları Wagner grubunun kurucusu Utkin’e
Başkan Putin Kremlin’deki bir davette “onur ödülü” verdi.
Utkin ve ailesinin servetine ABD “yaptırım kararı” almış bulunuyor.
………….
Wagner grubunun patronu ise Rus işadamı Yevgeny Prgozhin’dir.
Putin gibi Progozkin’de St. Petersburglu.
St. Petersbug’da “sosisli sandviç tezgahı” işletirken yıldızı parladı, Kremlin’in destek rüzgarıyla sözleşmeler imzalayarak büyük bir “yemek şirketi oluşturdu.”
ABD’ye göre 2016 Başkanlık seçimlerinde bir “Rus Trol” kitlesini finanse etmekle suçlanıyor.
Progozkin “Afrika’da sendeleyen diktatörlere” danışmanlık yapıyor, destek veriyor.
Sahte seçim gözlemcilerinden oluşan ekipler kuruyor.
Buna karşılık altın ve elmas madenleri işletiyor.
ABD, Progozkin’in de şirketlerinin bir yatına ve üç özel jetine yaptırım uyguladı, el koydu…
……………..
Bütün bunlardan sonra bir kere daha Putin’in zihnindeki sınırların Ukrayna’dan ibaret olduğunu sanmanın adını koyalım; “aptallık değilse, saflık…”
