Ermenistan’da Genelkurmay Başkanı ve 81 etkili subaydan 60’ının imzasıyla bir muhtıra verildi.
Başbakan Paşinyan’ın “istifası” istendi.
Bunun üzerine Paşinyan da, “Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan ve üst düzey subayları görevden alan” kararnameyi imzaladı.
Ancak...
Bu kararnamenin geçerlilik kazanması için “Cumhurbaşkanı tarafından da imzalanması” gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan şu satırların yazıldığı dakikalara kadar imzayı atmamıştı.
Anayasa’ya göre “Üç günlük süresi” var.
Ortalığın bunca karıştığı saatlerde imza atmadıktan sonra üç gün içinde atacağı ne malum?
Ermenistan’da Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan “işler beni aştı” mı diyecek…
Yoksa kararnameye imzayı basacak mı?
Herhalde hangi tarafın rüzgarı daha güçlü, onu gözlüyor.
………………
Her savaş yenilgisinde “siyasi kriz” yaşanır.
Yenilginin faturasının çıkarıldığı bir “infaz adresi” olur.
Ermenistan da yaşanmakta olan krizin özündeki nedeni de budur.
HAİN PAŞİNYAN PANKARTI
Aslında...
Rusya’nın da zorlamasıyla Azerbaycan’la imzalanan “anlaşma” Ermenistan’da kimsenin içine sinmemişti.
Yukarı Karabağ’ın büyük kısmının 44 günlük savaş ve yenilgiden sonra Azerbaycan’a geri verilmesi “onur kırıcı” bulunuyordu.
Üstelik...
“Utanç verici üst üste yenilgiler alınan” bu savaşı Ermenistan tarafı başlatmıştı.
Ne gereği vardı!
Uzun süredir kabaran hoşnutsuzluk nihayet patlama yapmıştı. Son bir haftadır ülkede “Paşinyan istifa” sloganları atılan gösteriler sürmekteydi.
Paşinyan için “hain” pankartları açılıyordu.
Yani...
Yenilginin faturası Paşinyan’a çıkarılmaktaydı.
RUSYA DUVARINA İŞEMEK
Paşinyan elinde patlamak üzere olan bombayı önceki gün Rusya’ya fırlattı:
“Yenilginin sebebi Rusya silahlarıdır. Rusya üretimi İskender füzelerinin yüzde 90’ını patlamadı, sadece yüzde 10’u ateşlenebildi...”
Böylece yenilgide hem iktidar olarak kendisini hem de sahadaki askeri sıyırıyor, Rusya’yı adres gösteriyordu.
Ancak hesaplamadığı bir şey vardı.
Ermenistan Silahlı Kuvvetleri komutanlarının -neredeyse- tamamının Rusya yanlısı olduğu...
Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin bütün kritik kademelerinde Rus askeri danışmanlarının ağırlığı...
Rusya’nın Ermenistan’daki iki askeri üssü ve sayıları 10 bini bulan askeri gücü...
Paşinyan yanlış yapmış, Rus duvarına işemeye kalkışmıştı.
Paşinyan Rusya’ya bulaşınca düğmeye basıldı.
Genelkurmay ikinci başkanı Paşinyan’la dalga geçti.
Onun, Paşinyan tarafından görevden alınarak cezalandırma teşebbüsü sonrası 81 subaydan 60’ının tavır koymasıyla “muhtıra” verildi.
Daha sonra “bir muhtıra daha...”
Bu kez komutanların imza sayısı 70...
HALKA ÇAĞRI
Paşinyan bir karşı hamleyle “halka çağrı yaparak” komutanlara cevap verdi.
Elinde megafonla destekçilerin başında parlamentoya doğru yürüyüşe geçti.
Bir parantez...
Paşinyan gene böyle sokak gösterileri sonucu seçim kazanmış, iktidara gelmiştir.
Rusya’ya değil ABD ve Avrupa’daki Ermeni diasporasına yakındır.
Onlardan aldığı dış mali destekle “Ermenistan ekonomisine tarihinin belki de en iyi sürecini” yaşatmaktadır.
Parantezi kapatalım...
Bu nedenlerle Paşinyan’ın -Azerbaycan yenilgisine rağmen- gene de epeyce “halk desteği” var.
Karşısında ise ülke politikasında geleneksel ağırlığı olan ve “Karabağ klanı” ya da “Karabağ çetesi” diye anılan muhalefet bloku da hayli güçlü.
Onlar da sokaklara, caddelere, meydanlara inmiş durumda.
Bir süredir polis tarafından engellenmekteler.
KOÇARYAN SAHNEDE
Ve...
O ailelerden birine mensup olan Koçaryan da başı çekenler arasında.
Koçaryan hapisteydi.
Ancak Rusya’nın baskısıyla, Paşinyan tarafından serbest bırakılmıştı.
1998’de Başbakanlığı zamanında Koçaryan’la Erivan’da konuşmuştum.
“Türkiye’yle yakınlaşma adımları atmak” istiyordu.
Ancak...
“Karabağ klanının” diğer önde gelenleri meclise bir baskın düzenlediler.
Türkiye’yle normalleşmeye aralanmak olan kapıyı adeta sürgülediler.
..................
Şu satırları gazeteye verdikten sonraki saatlerde belki de generallerle Paşinyan’ın “ara formüller” için görüşmeleri bekleniyordu.
Ülkenin “derhal seçime götürülmesi” formülü devredeydi.
Görülüyor ki sandık, seçim, demokrasi yaşamımızın “oksijeni...”
Ermenistan da bu oksijen çadırında yeniden sağlığını kazanabilecek mi?
................
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türkiye’nin nerede ve hangi nedenle olursa olsun “darbelere karşı olduğu” açıklamasıyla Ankara’nın tavrını belirledi.
“Seçimle gelmiş iktidarın meşruiyetini” vurguladı.