Dolmabahçe’de Rusya ile Ukrayna resmi heyetler arası görüşmeye milyarder Rus oligark Abramovich’in de katılması dikkat çekici.
Daha önceki yüz yüze ve görüntülü görüşmelerde de yer almış…
Hatta Kiev’deki son görüntülü görüşme sonrası bir diğer heyet üyesi Rüstemov ve onun “zehirlendikleri” yolunda haberler dolaşımda.
Görüşmeden sonra her ikisinin de yüzlerinde kızarıklar, gözlerinde yanma ve ağrılar olmuş.
Oysa sadece çikolata yemişler ve su içmişler…
Ama…
Dünya medyasında Abramovich’in “İki saat süreyle körlük yaşadığı” iddiaları da yayımlandı.
“Öldürmek değil gözdağı vermek amaçlı olduğu” yorumları yapılıyor.
AÇIK KANAL
İş insanının resmi heyetler arası görüşmelerde yer alması için “Ne alaka?” diye sorulmakta.
Buna “arka kanal diplomasisi” deniyor.
Tarafların güvendiği iş insanları bazen en zorlu devletler arası krizlerin çözülmesinde önemli rol oynayabilmekte.
Özellikle otokrat yönetimlerde “liderin güvendiği kişi” olmak çok önemli.
Bizden bir örnek vereyim…
Hatay hava sahamızda bir Rus savaş jetini düşürmemizden sonra Türkiye-Rusya ilişkileri “büyük kriz sürecine” girmişti.
Bu zorlu darboğazın aşılmasında iş insanı Cavit Çağlar’ın rolünü hatırlayın.
Rusya’da da yatırımları olan ve Kremlin’de en üst düzeyde güvenilen Çağlar devreye girmişti.
Eski bir bakan ve etkili siyasetçi olarak donanımı ve deneyimleriyle iki ülkenin zirvesinde çözüm yolunu açmıştı.
………………….
Bir anımı da yansıtayım.
Rusya’da üst düzey ilişkilere sahip Ali Şen’le yıllar önce Bodrum’da aynı otomobildeydik.
Tepe üzerinde bir villanın önünden geçerken “orayı, Rusya’yı terk etmek zorunda kalması halinde eski başkan Yeltsin’e tahsis etmek üzere hazırlamış olduğunu” söylemişti.
Bir ara Yeltsin’in koltuğu sallanmaktaydı.
Sanırım o süreç içinde böyle bir hazırlık yapmıştı.
…………………..
Merhum Musevi iş adamı Jak Kamhi de Türkiye’nin ABD ile ilişkileri ciddi kırılmalar yaptığında Ankara’nın isteği üzerine devreye girerdi.
Amerika’nın en güçlü lobisi olan “Yahudi örgütlerindeki” dostlarını harekete geçirerek sorunların çözümüne katkıda bulunurdu.
GÜVENİLİR İSİM
Abramovich’e de bu mercekten bakmak gerek.
Abramovich, Putin’e çok yakın bir oligarktır.
Onun himayesinde mega servete sahip olmuştur.
Putin’in isteği üzerine “Chelsa kulübünü satın aldığı” söylenir.
Öte yandan, Abramovich de Ukrayna Başkanı Zelenskiy gibi Yahudi’dir.
Annesi Ukraynalıdır.
Bu nedenle Zelenskiy’in diğer bazı etkenlerin ötesinde bu bağlar üzerinden de Abramovich’e güvendiği söylenebilir.
O kadar ki…
ABD Başkanı Biden’dan “Abramovich’in yaptırımlar listesinden çıkarılmasını istemiş” bulunuyor.
Abramovich Türkiye ile de iyi ilişkilere sahip…
Yatlarından birinin Bodrum’da, diğerinin Marmaris’te demirli olması “Türkiye’de kendi güvende hissettiğinin” bir işareti olarak görülmeli.
OSMANLI YAHUDİLERİ
Osmanlı döneminde engizisyondan kaçan Yahudilere kapılar açılmıştı.
Özellikle Kanuni döneminde büyük zenginliğe sahip, yüzlerce ticaret gemileri, bankaları olan Yahudilere “Gelin dininizi, geleneklerinizi burada yaşayın, ticaret hayatınızı burada sürdürün” güvencesi verilmişti.
Yahudilerle birlikte zenginlikler ve ticari pazar olanakları Osmanlı topraklarına akmıştı.
Türkiye, ABD ve AB yaptırımlarını uygulamayarak “oligarklara Türkiye’de imkânlar ve güvence” vermeli.
DİPLOMASİ KAVŞAĞI
Rusya-Ukrayna yüz yüze resmi görüşmelerinin İstanbul’da olması diplomasi dünyasında dikkatleri Türkiye’ye odaklandırdı.
Oysa…
Yakın zamanlara kadar Türkiye’nin diplomatik yalnızlığından bahsedenler az değildi.
Dünkü Le Monde’da ilginç bir makale yayımlandı. Başlığı şöyle:
“Batı kampı için Türkiye’nin Ukrayna krizinin sonucunda oynayacağı rol çok önemli...”
Kibirli ve burnundan kıl aldırmayan Fransa’nın saygın gazetesi Le Monde’da bu başlık gerçekten etkileyici.
Bu yorum altında yayımlanan haber analizden şu satırları da yansıtayım.
…… Fransızlar, Türkiye’nin tüm
komşularıyla başının belada ve zorda olduğuna inanmış durumdaydı.
Türkiye’nin diplomatik zayıflığı teşhisi artık gerçekle örtüşmemekte.
…… Türkiye’nin Rusya’yla çok özel ilişkileri var.
Ankara, Kiev’le de yakın iş birliğini sürdürüyor.
…… Batı kampı için Türkiye’nin krizin sonucunun belirlenmesinde oynayacağı rol çok önemli.
NATO’ya katkısı herkesin bilincinde.
2021’de Amerikan fiyaskosunun ortasında Kabil havaalanını güvence altına almak için misyonunu başarıyla gerçekleştirmişti.
Şimdi de Karadeniz’deki güvenliği sağlamakta çok etkili.
Boğazları kapattı.
UMUT VERİCİ
Dolmabahçe’deki görüşmeler sonrası yapılan açıklamalar için “umut verici” denebilir.
İki hafta sonra görüşmeye “garantör devlet adaylarının da katılması için” çağrı “süreklilik ve devamlılık” işareti vermekte.
“Dışişleri Bakanlarının görüşmesi” ve hatta “Putin ve Zelenskiy’in bir araya getirilmeleri” gibi söylemlerin telaffuzu ise bir ışık.
Fazla iyimserliğe kapılmasak bile, daha önceki görüşmeler gibi içi boş kalmaması, Ukrayna’da yaşanmakta olan dramın noktalanması bağlamında bir adım.
En önemlisiyse, bir an önce “ateşkes kararının” alınmasıdır.