Nükleer şalter
Rusya Devlet Başkanı Putin bu yılın başında Çin, Fransa, Birleşik Krallık ve ABD liderleriyle bir araya geldiğinde “nükleer bir savaşta kazanının olmayacağını ve asla kullanılmaması gerektiğini” söylemişti.
4 Ekim tarihli Washington Post bu söylemini hatırlatarak Putin’e “sağduyu baskısı yapılmasını” istiyor.
Sadece dokuz ayda Putin’in “Nükleer silah dâhil bütün olanaklarımızı kullanabiliriz” noktasına gelmesi gazetede “Ölüm dansı yaparak büyük felaketle flört ediyor” diye yorumlandı.
KIRMIZI DÜĞME
Hollywood filmlerinin yansıttığı gibi bir “kırımızı düğme” var.
Ve Putin elini kaldırmış bekliyor…
Bastığı anda “güüümmmmm.”
Öyle mi?
Elbette değil.
Anlatayım…
Hiç kuşkusuz, Rusya kıtalar arası balistik füzeler ya da orta menzilli füzeler fırlatarak bir nükleer savaşı başlatmak çılgınlığında bulunacak değil.
Tehdidi, çok daha düşük etkili “taktik” nükleer silahlar.
Atom Bilimcileri bültenindeki nükleer kayıtlara göre, Rusya’nın elinde 1912 taktik nükleer silah var. Bunlar karadan füzelerle, uçaklar veya savaş gemilerinden fırlatılmak üzere tasarlanmış.
Çoğu eski...
Envanterde bir kısmı emekli edilmiş veya sökülmeyi bekleyen savaş başlıkları olarak yer almakta.
Hepsi Rusya Savunma Bakanlığı’nın 12. Ana Müdürlüğü’nün nezaretindeki depoda bulunuyor.
Putin onları kullanmak üzere konuşlandıracak olsa talimatını komuta birimlerine iletecektir.
Bunun üzerine silahlar depolardan kamyonlar veya da helikopterlerle taşınmaya başlayacaktır.
Füzelere veya uçaklara yerleştirildikten sonra, ateşlenmeleri için Putin’in ayrı bir emir vermesi gerekiyor.
Bu aşamaların her biri adım adım ABD tarafından casus uydularla tespit edilebiliyor.
Bu aşamalar ve süreç hem ABD müttefiklerine ve nükleer bir felaket başlamadan önce Putin üzerinde yoğun diplomatik baskılar için kısa da olsa bir zaman sağlar.
Hem de ABD ve müttefikleri bu kazanılan zamanı cevap için kullanabilir.
Şu satırların yazıldığı saatlere kadar ABD’nin açıklanan uydu gözlemlerinde Rusya taktik nükleer silah depolarından bir çıkış saptanmış değildi.
Sadece iki gün önce Rusya’nın ortasından geçen bir “zırhlı tren gözlemi” heyecan yarattı.
Acaba taktik nükleer silah mı taşıyordu?
Doğrulanmadı.
SİMÜLASYON
Üç aydır Amerikan nükleer laboratuvarları ve istihbarat teşkilatlarında “bilgisayar simülasyonları” yapılmakta.
“Rusya bir taktik nükleer silah kullanırsa neler olabileceği ve ABD’nin yanıt seçenekleri” üzerinde çalışılıyor.
Putin’in hedefinin uzak bir Ukrayna askeri üssü, küçük bir yerleşim yeri veya Karadeniz üzerinde bir gösteri patlaması seçeneklerine göre farklı olasılıklar inceleniyor. Cevap seçenekleri arasında “nükleer silah kullanmak yok.”
Böyle bir durumdan caydırmak için “çok büyük etkisi olan cevap” söylemi kullanılıyor. “Cevabın belirsizliği Putin için daha caydırıcı olabilir” diye düşünülmekte.
Ancak…
“Müthiş konvansiyonel silahlarla birkaç dakikada Rusya’nın Karadeniz’deki bütün filosunun yok edileceği” Amerika’nın itibarlı gazetelerine sızdırıldı.
Putin’in de iç baskılara rağmen “taktik nükleer silah kullanmak” seçeneğini -henüz- çekmecede
tuttuğu görülüyor. O da biliyor ki bir kez nükleer silah kullanırsa bunun nerelere tırmanacağı belli değil.
Dünyanın büyük bölümünü yok edebilecek bir riski göze almak taşınabilir gibi bir yük değil.
Putin’in tarihe “Büyük Petro’nun reankarnesi (ruhunun yeniden doğuşu)” geçmek istediği biliniyor.
Nükleer çılgınlık ise onu “Deli Petro” hatta “zır deli Petro” olarak kaydeder.
………………
Parlak bir hukuk eğitimi, casusluk ve subaylık kariyeri, 22 yıldır süper büyük bir devleti yöneterek edindiği tecrübe… Her gün muntazam spor yapan, fiziki sağlığı da yerinde olan, dünya liderleri ligindeki Putin’in kendi sonunu da getirebilecek “medeniyet çağının şalterini indirmek” rolünü seçmesi -bence- hâlâ çok uzak ihtimal.
……………….
Sadece taktik nükleer silahla kullanmakla kalsa bile nükleer küller ters bir rüzgârla kendi askerlerini hatta kendi ülkesinin sivillerini de etkileyebilir.
Rüzgârların Türkiye’ye bile -uzak ihtimalle de olsa- radyasyon taşıması tehlikesine ayrıca işaret edeyim.
KADİROV’UN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
Rusya’ya bağlı Çeçenistan Özerk Yönetimi’nin lideri ve Putin’in yakın müttefiki Ramazan Kadirov “Albay General” rütbesini kazandı.
“Albay General”
Rus askeri hiyerarşisinde en yüksek üçüncü komutan rütbesi.
Birinci rütbe “Mareşal…”
İkincisi “Ordu Generali (Orgeneral)…”
“Albay General” ise Rusya Savunma Bakanı Şoygu’nun şu anda sahip
olduğu Ordu Generali rütbesinin bir altı.
Kadirov Rusya generallerini Ukrayna savaşındaki başarısızlıkları nedeniyle açıkça suçlamakta.
Hatta hakaretler yağdırmakta.
Buna rağmen Putin tarafından böyle bir rütbeyle ödüllendirilmesi dikkat çekici.
“Ukrayna cephesinin komutanlığına getirileceği, Şoygu’nun yerini alabileceği” gibi yorumlar yapılmakta. Kadirov çok sert ve sonuç alıcı
bir asker olarak tanınıyor.
………..
Vladimir Putin’in dört Ukrayna bölgesinin ilhakı bağlamında yaptığı konuşma sırasında Kadirov’un duygulanarak ağladığı görüntüler medyada yer almıştı.
Kadirov ileride Rusya Devlet Başkanı olmak istediği hedefini de açıkça dile getiriyor.
