Mutlu kadınlar...
Dünya Kadınlar Günü bağlamında “mutluluğa yatırım yapan ülke” Finlandiya’dan birkaç gözlem…
Finlandiya’da bir bebeğin doğum öncesi bütün genç anne ve baba adaylarının beklediği bir “o an” vardır; devlet tarafından gönderilen “bebek kutusunun” posta yoluyla gelmesi...
2022 yılı kutu içeriğinde “1 bebek elbisesi, 7 bebek tulumu, 3 çift bebek içliği, 2 pijama, eldivenler, bebek yetiştirme konulu 1 kitap, önlük dâhil 40’tan fazla parça” bulunuyor.
Hepsi 70x43 cm’lik, katlandığında beşiğe dönüşebilen, renkli kalın bir karton kutuda.
İlke, “sosyal durumu ne olursa olsun, her bebeğin yaşama aynı başlangıcı yapması…”
Tek şart “çocuğun doğum öncesi muayeneden geçmesi…”
…………….
Kutu ve içeriğinin değeri 170 euro…
Bu uygulama 1938’de daha mütevazı kapsamda başlamış.
Fin bebek kutusu aktif bir “anne ve çocuk sağlığı” politikasının ve de “vatandaşlarını beşikten mezara kadar koruyan refah devletinin sembolü” haline gelmiş.
EN MUTLU ÜLKE
Finlandiya dört yıl üst üste “Dünyanın en mutlu ülkesi” seçildi.
5.5 milyon mutlu nüfus...
İskandinav komşularıyla birlikte “çocuk yetiştirmek için en iyi ülkeler” sıralamasında da zirvede.
OECD ülkeleri arasında yapılan bir araştırmaya göre, “çocuklarıyla en çok zaman geçiren ebeveynler” Finlandiyalı anne-babalar…
Finlandiya’yı yöneten kadın Başbakan’ın adı Sonna Marin.
Hükümeti oluşturan beş merkez sol parti koalisyonunda bütün liderler de kadın.
Eylül 2022’de yürürlüğe girmek üzere düzenledikleri reforma göre, “Her anne 97 gün izin hakkına sahip. Ayrıca, diğer ebeveyne (erkek eşe) devredebileceği 63 günlük ek izin hakkı da var.”
Kadın Sosyal İşler ve Sağlık Bakanı Aino-Kaisa Pekonen bu reformu “çocukların geleceğine ve ailelerinin refahına yatırım” olarak sundu.
Pekonen’e göre, “böylece ebeveyn sorumluklarının günlük yaşamda paylaşımı basitleşecek ve her iki ebeveyn ile çocuk arasındaki ilişki daha bebeklik yaşlarından itibaren güçlenecek.”
ÜÇ BAKAN DOĞURDU
Finlandiya ayrıca “AB’nin cinsiyet eşitliği endeksinde” de ilk beş ülke arasında yer alıyor.
Bir not düşeyim…
Koalisyonu oluşturan Yeşiller Partisi ve sol ittifak liderlerinin kadın olduğunu yazmıştım.
Artı…
Hükümette çok sayıda kadın bakan var.
Bunlardan üçü “doğum izni” aldı.
Doğum izin süreleri de okuduğunuz
gibi hayli uzun.
…………….
Finlandiya’da çocuk bakımı da “sorun olmaktan çıkmış.”
Çoğu çocuk “gündüz bakım merkezlerine” gönderiliyor.
Bunlar belediyelere ve özel kuruluşlara ait.
Maliyetleri ilk çocuk için ayda 27 ile 288 euro arasında değişiyor.
EN İYİ OKUL SİSTEMİ
Fin çocukları “dünyanın en iyilerinden biri olarak kabul edilen okul sisteminde” eğitim alıyor.
6. yaş gününde okula başlıyor.
Finlandiya halkı eğitim sistemiyle gurur duymakta.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) anketinde OECD ülkeleri arasında birinci.
Eğitim sistemi rekabet değil iş birliğine dayalı.
“Çok az” veya “hiç” ev ödevi.
Yüksek derecede pedagojik özerklik...
Güçlü sanat ve spor etkinlikleri…
HARİKA KÜTÜPHANE
PISA’ya göre, genç Finliler özellikle “okuma” konusunda çok iyiler.
2017’de kutlanan bağımsızlığın 100. yılında kendine yeni bir kütüphane sunan Finlandiya için bu çok doğal.
Başkent Helsinki’nin kalbinde inşa edilen “devasa ahşap ve cam bir kütüphane…”
Küçükler için yuva şeklinde okuma odası…
Büyükler için müzik stüdyoları…
Çocuklar için oyun odaları…
………………
Finlandiya dünyada öğrenciler arasında bir bölgeden diğerine en düşük eşitsizlik düzeyini yansıtmakta.
Bunu “öğretmen eğitimine” verilen büyük önemle izah etmek mümkün.
Öğretmenlik Finlandiya’da çekici bir meslek.
…………….
Ve…
Gençler arasında yapılan anket sonucuna göre, yüzde 85’i “yüksek düzeyde yaşam doyumuna sahip oldukları” kanısındalar.
……………
Bu bilgiler şu satırları okuduğunuz saatlerde Le Monde tarafından düzenlenen forumda da sunulmak üzere hazırlandı.
……………
Not: Ukrayna’ya bombalar yağarken anneler metroda, sığınaklarda doğum yapıyor.
Bebeklere, çocuklara süt bulunamıyor.
Anneler, savaşmak için silahlanmış eşlerini geride bırakarak çocuklarıyla, bebekleriyle başka ülkelere sığınmak için yollardalar.
Evli olmayan genç kadınlar elde silah şehir savaşları için nöbetteler.
21. yüzyılın ilk çeyreği için inanılır gibi değil.
