Önce, bütün içtenliğimle, bulunduğu açıklanan doğal gaz yataklarının vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
..................
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki gün önceden cuma günü bir “müjde vereceği” açıklanmıştı.
Çeşitli tahminler yapıldı ama bir önceki gün “sır” perdesi aralanmıştı.
Reuters ve Bloomberg, “Fatih derin deniz sondaj gemisinin Karadeniz’de enerji yatağı bulduğu” haberini servise koymuştu.
Ancak...
Tam yeri ve büyüklüğü bilinmiyordu.
Bununla beraber...
Maliye Bakanı (Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı) Berat Albayrak’ın “Türkiye eksen değiştirmiş olacak” açıklaması beklentileri daha da büyüttü.
..................
Dün İstanbul’dan millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sorulara açıklık getirdi.
Özetle...
“Batı Karadeniz’de Sakarya adlı alanda Fatih sondaj gemimiz 320 milyar metreküp doğal gaz bulmuş. Bu alana Tuna 1 denilecek. Üretime başlama tarihi olarak 2023 yılı öngörülmekte...”
Tarihi keşfi yapan Fatih sondaj gemisini Cumhurbaşkanı Erdoğan uğurlamıştı...
KÖŞE NOKTASI
Perdeyi iyice açalım.
Türkiye Karadeniz’de hiç gecikme yapmaksızın zamanlaması ve içeriği doğru hamleler yapmıştı.
Karadeniz, kıyıdaş ülkeler arasında “münhasır ekonomik bölgeler” olarak paylaşılmış, sınırlar çizilmiştir.
Yani...
Türkiye’nin “Tuna 1” adını verdiği alan üzerinde hiçbir tereddüt gölgesi, hiçbir hukuki engel yoktur.
Keşke Akdeniz’e de aynı şeyi zamanında yapmış olabilseydik.
Neyse...
Dileriz ki...
Akdeniz’den de güzel haberler/müjdeler üretebilelim.
Karadeniz’de doğal gazın bulunduğu nokta -neredeyse- Türkiye, Bulgaristan ve Romanya alanlarının kesiştiği köşede.
Romanya, uzun süredir bitişik alandan doğal gaz çıkarmakta ve kendi ihtiyacını karşılamakta.
Hatta ihracat yapmakta.
Bizim alanımızın da açıklanandan çok daha zengin bir rezerv olduğu düşünülebilir.
Zaten konuyla yakından ilgili olanların fikri de bu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “sondajların devam edeceği ve bulunan rezervin çok daha yüksek rakamlara ulaşabileceği” mesajını verdi.
RAKAMLARLA
320 milyar metreküp rezerv Türkiye’nin yılda 45-50 milyar metreküp gaz tükettiği dikkate alınırsa, ciddi bir rakam.
Hiç ithalat yapmadan Türkiye’nin 6 yıllık doğal gaz ihtiyacını şu aşamada bile karşılar.
Fakat...
“Tuna 1” alanında üretim arttıkça, Türkiye’nin ihtiyacı karşılandığı gibi enerji ihraç eden ülke konumuna da geçeriz.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın söylediği “Türkiye, bu müjdeyle eksen değiştirir” söyleminin anlamı bu olsa gerek.
Gerçekten Batman petrolü, kömür, su ve rüzgâr enerjisi gibi yerel kaynaklarımızın dışında Türkiye enerji ihtiyacını ithalat yoluyla karşılamakta.
Anadolu’dan geçerek Avrupa’ya gönderilen enerji hatları ise Türkiye’yi bir “transfer merkezi” konumuna getirmiştir.
EN BÜYÜK FİLO
Yeni enerji yatakları keşfiyle Türkiye enerji toplayan ve dağıtan konumunun yanı sıra enerji “ihraç eden ülke” olabilirse, gerçekten, bu “eksen değiştirme” olur.
Türkiye, dünyanın en büyük sismik ve sondaj araştırma gemileri filosuna sahip.
Üç sondaj, iki sismik araştırma
gemisine sahibiz.
Bunlara üniversitelerin ve askerin sahip olduğu -nispeten daha düşük potansiyelli gemileri de- ekleyin.
Filo gemilerimizin kiralık olmaması büyük avantaj.
Görünürdeki artı tek bir sondajı yüzlerce milyon dolara mal olan yabancı bayraklı şirketlere büyük paralar ödemekten kurtulmaktır.
Ama asıl avantaj, “araştırmaların samimi olarak yapıldığı” konusunda kuşku duymamamızdır.
Gemiler bizim, personel bizim, teknik kadro bizim...
Bu arada yararlandığımız bazı yabancı teknik personel üzerine de “dev petrol şirketlerinden, kendi ülkelerinden
baskılar geldiğini” öğrendik.
O kadar ki...
Yabancı iki teknik personel bu gibi bunaltıcı ve etik olmayan baskılar karşısında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmişler.
“Baskılar” derken, yakın zamanda üst üste “Aselsan mühendislerinin kuşkulu intihar olaylarını” hatırlayın.
Bizim kuşak “Türkiye’de petrol var
ama yabancı şirketler buldukları
petrolün üzerine beton döküp kapatıyor” iddialarıyla büyüdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün “Shell, BP, Mobil gibi küresel dev şirketlerin, Türkiye kara ve deniz sahalarında aramalar yaptığını, 150 dolayında kuyu açtığını, sonunda bir şey bulamadıklarını, 3-5 sayfa rapor bırakıp gittiklerini” söyledi.
Ücret almamışlar.
...................
Türkiye çok cephede sıkıştırılmak istenirken “Tuna 1” alanından gelen müjde ciğerlerimizi taze umut havasıyla doldurdu.
Allah omuzumuza dokundu.