Türkiye’nin önümüzdeki seçimleriyle ilgili dün okuduğum ilginç yorumlardan biri de şöyle:
…………………
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasetin ve seçim karşılaşmalarının kara kuşak sahibi ustası…”
Kemal Kılıçdaroğlu için ise “uzun yürüyüşüyle iktidara gelen Gandi” benzetmeleri yapılıyor.
“2010’da çıktığı yolculukta bütün genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kaybetmesine karşın 2019’da 6 büyük kentten 5’inde belediye başkanlıklarını kazanmasıyla birlikte Kılıçdaroğlu’nun yıldızı parladı” deniyor.
Sonuç, bizdeki yerleşik söylemle, “Erişir menzili maksuduna aheste giden” durumu, Gandi’nin uzun yürüyüş imajıyla örtüşmekte.
…………………
Yukarıdaki benzetmeler Intellnews’da yayınlanan Julian Zimmer’in haber analizinden.
VENI, VIDI, VICI
Gazeteci Türkiye’den siyaset izlenimlerini şöyle sürdürüyor.
Latincede kadim söylem “veni, vidi, vici (geldim, gördüm, yendim)”dir.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının böyle ilan edilmesi bekleniyordu.
Ama olmadı.
6’lı masa dağılınca “geldi, gördü, yenildi…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Oturdular, konuştular, dağıldılar” yorumunu yaptı.
Ancak…
Sonunda 6’lı masanın kazananı ya da yeneni Kılıçdaroğlu oldu.
Yakın zamana kadar siyaset gözlemcileri “Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararlılığını, inatçılığını” hafife aldılar.
Buna ben de dâhilim.
Kılıçdaroğlu’nun “Genel Başkanlık gücünü kullanmayı bir kenara bırakıp Erdoğan’ın karşısına Cumhurbaşkanı adayı olarak daha dinamik, daha genç, seçim kazanma geçmişi olan telejenik (televizyona yatkın) bir aday öne süreceğini” sandık.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşüne kimsenin karşı duramayacağını görmedik.
RÜZGÂR
6’lı masanın geçen haftaki toplantısından sonra bildiri yayımlanmıştı.
“Cumhurbaşkanı adayımız için ortak anlayış sağlanmıştır” cümlesini okuyan Yılmaz ÖzdilSözcü televizyonunda “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı açıklanacak, beklenen şey. Hiç heyecan rüzgârı estirmeyecek” yorumunu yapmıştı.
Haksız değildi.
Ancak Meral Akşener’in masayı dağıtan deprem gibi çıkışıyla her şey değişti.
Gerçekten masanın dağılışı hem 6’lı masa liderlerinde hem siyasetçilerinde hem de seçmenlerinde bire bir “büyük kayıp” psikolojisini yaşattı.
Masanın toparlanması için tabandan dalda dalga kabaran baskı oluştu.
Siyasi iletişim uzmanı Dr. Gülfem Saydan Tanver, “Hepsi de 6’lı masasız olmayacağını gördüler, liderlere büyük bir baskı oluştu” yorumunu yaptı.
İlginç bir tesadüf...
Tam da ters açıdan bakarak Mehmet Barlas da o manzaraya gönderme yaptı:
“Millet 6’lı masa kazanırsa ne olur fragmanını, nasıl bir Türkiye’de yaşayacağını gördü” diye yazdı.
………………
Hepsi kendi açılarından doğru değerlendirmeler.
Ancak bütün bu yaşananlar hiç hesapta olmayan “farklı elektrik üretti.”
Sakin ve durağan bir “Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu” açıklamasının yerine muhalefet safların “heyecan, canlılık, umut, coşku dalgasını yükseltti.”
Bunu sosyal medyadaki mesajlardan, sokaktaki muhalif vatandaşlardan, pazartesi gecesi Saadet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezleri önündeki kalabalığın dalgalanmalarından görebildik.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanması bağlamında 6’lı masanın dağılıp tekrar toparlanmasının
Millet İttifakı’nda
böyle bir faydası oldu.
SON GRUP TOPLANTISI
Kılıçdaroğlu’nu dün CHP grubunda “veda konuşması” yaparken izledim.
Daha önce Turgut Özal’ın ve Süleyman Demirel’in de gruplarında “Cumhurbaşkanı olmaya karar verdiklerini” açıklayan konuşmalarını izlemiştim. Onların durumu farklıydı. Kararı verdikten sonra dayandıkları Meclis çoğunluğu, ikisini de seçmeye hazırdı.”
Yani Çankaya Köşkü’ne çıkacak olmaları garantiydi.
Kılıçdaroğlu’nun önünde ise iki ayı aşkın sürecek çok zorlu bir siyasi mücadele yolu uzanıyor.
Kılıçdaroğlu grupta duygu yüklü bir konuşma yaptı.
“Bu son grup toplantım” dedi.
Meral Akşener’i güzel sözlerle onore etti.
Diğer 6’lı masanın liderlerini de tek tek okşayan kelimeler kullandı.
Bu birliği korumasının çok önemli olduğunun bilincinde.
Ve...
Muhalefet tabanında Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görev alacakları vaadi, “kat sayısı hayli yüksek bir etki yapmış” görünüyor.
Sokaktaki muhalif seçmen bu ikisinin Cumhurbaşkanlığı yönetiminde yer alacak olmasına beklenenden çok daha fazla puan ve anlam yüklüyor.
Sonuç...
Siyasetin ve seçimlerin “kara kuşak” sahibi olarak nitelenen Recep Tayyip Erdoğan ve karşısında uzun yürüyüşün simgesi Gandi diye anılan Kılıçdaroğlu.
Dileğimiz, demokrasi olgunluğu içinde milletimize ve vatanımıza hayırlı olması.