New York Times’ta ilginç bir makale yayımlandı.
Aşılardan birini yaptırmanın yanı sıra Kovid-19’a ikinci kez yakalanmamak ve bulaştırıcı olmamak için “burun spreyi (*)” veya “oral çocuk felci aşısı”nı öneren uzmanlar var.
New York Times’taki makale bu iddiaya şu satırlarla yer veriyor.
Yeni koronavirüs dâhil çoğu solunum yolu enfeksiyonunda “burun ana giriş yeridir.”
Virüs burada hızla çoğalır ve genel bağışıklık sisteminin dışında “mukozaya özgü bir tür antikor” üretir.
Aynı kişi -virüse ikinci kez maruz kalırsa- bu antikorlar ve virüsü hatırlayan bağışıklık hücreleri -vücudun başka yerlerinde
tutunma şansı henüz bulamadan- burundaki virüsleri derhal imha eder.
Buna karşılık...
Koronavirüs aşıları “kasın derinliklerine” enjekte edilir.
Kanda hızla emilir.
Ve...
“Bağışıklık sistemini antikor üretmesi” için uyarır.
Bu yöntemin aşılanan kişinin hastalanmasını önlemek için yeterli koruma oluşturduğu biliniyor.
Elbette bu antikorlardan bazıları “burun mukozasına yayılacak, orada da nöbet tutacaktır.”
YETERLİ Mİ?
İşte burada soru işaretleri var.
Nöbet tutacak antikorlar
havuzu yeterli mi?
Ve ne kadar hızla harekete geçer?
Cevabı net değil...
Yeterli sayıda değilse, o zaman virüsler burunda çoğalabilir.
Hapşırmayla veya nefesle
başkalarına bulaşabilir.
İşte “burun spreyi” veya “oral çocuk felci aşısı” gibi mukozan müdahalelerin solunum virüslerini savuşturmakta, kas içi aşılardan daha etkili olması yolundaki uzman iddialarının nedeni bu.
Yani...
Koronavirüs aşılarının -ağır hastalanmaya karşı güçlü kalkanlar olduğu- artık kanıtlan- mıştır.
Ancak bu, burundaki etkisinin garantisi -henüz- değil.
Ağır semptomların görüldüğü akciğerler, dolaşımdaki antikorlar için burundan veya boğazdan daha erişilebilir konumdalar.
O organların korunmasını kolaylaştırıyor bu konum.
KANDA VE TÜKÜRÜKTE ANTİKORLAR
Arizona Üniversitesi Ümminoloğu Dr. Deepta Bhattacharya gene de son çalışmaların cesaret verici olduğu görüşünde:
“Kas içi grip aşısı yapılan kişilerin burunlarında da bol miktarda antikor bulunduğunu gösteren son çalışmalar cesaret verici.
Kovid-19 hastaları üzerinde yapılan araştırmalar -tükürük ve kandaki antikor seviyelerinin eşleştiğini- göstermekte.
Bu da kandaki güçlü bir bağışıklık reaksiyonunun mukozan dokuları da koruyacağını düşündürmekte.”
...................
Bir diğer sorun da “hiçbir semptomu olmayan Kovid-19’lular...”
Onların burunlarında yüksek miktarda koronavirüs olabileceğini gösteren deneme sonuçları var.
Tüm bunların sonucu...
Aşılandıktan sonra da maske takmaya devam etmeliyiz.
Kovid-19’a yakalanmamak için değil, burnumuzda kalmış olması mümkün virüsleri başkalarına bulaştırmamak için.
....................
Bu makaleyi yazmış olan Apoorva Mandavilli’yi gazetecilik açısından kutluyorum.
Bilim ve küresel sağlığa odaklanan uzman bir muhabir.
Tıp bilimi raporlamasında 2019 Victor Cohn mükemmellik ödülünü kazanmış.
Yeni nesil gazetecilerin böyle uzmanlık alanlarında derinleşmeleri mesleğimiz için kazanç olur.
..................
(*) Burun spreyi için makalede bir marka da yazılmış ancak reklam olmaması için adını yansıtmıyorum.
EYFEL’DE KOVİD-19 IŞIKLARI
Paris’in simgesi Eyfel Kulesi’nde Covid 19 nedeniyle yaşamlarını yitirenler için özel bir “ses ve ışık” sistemiyle aydınlatma...
Şöyle ki...
- Fonda “French Cancan”, Almanya’nın simge müziklerinden “Lili Marleen”, Amerikan müzik devi Glenn Miller’dan bir simge “Pennsylvania 6-5000...” Avrupa’nın klasik müzik devlerinden efsane notalar.
- Kuleye bir “gözyaşı düşüyor.”
- Kovid-19 hastaları için siren sesleri...
- Bir başka ses efekti “solunum cihazının sesi...”
- Oksijenasyon monitörlerinin görüntüleri ve sesler...
- Saat... Gezegenimizin en değerli şeyi olan “zamanı” temsil ediyor.
- Son olarak yükselen ışıklar, Kovid-19 nedeniyle yaşamlarını yitirenlerin cennete yükselen ruhlarını yansıtıyor.
.......................
Puente Genil’den Ximénez şirketi tarafından gerçekleştirilen bu ses ve ışık etkinliği başarılı ve duygulandırıcı.