BM’ye göre “yerkürede 44 milyon kişi açlıkla karşı karşıya… Önümüzdeki haftalarda bu sayı artacak…”
“Sebep” de ve “çözüm” de Rusya-Ukrayna Savaşı…
Dünyanın “ekmek sepeti” olarak tanımlanan bu iki ülkenin 10 milyonlarca ton buğday ve tahıl stoku dünya pazarlarına sevk edilemiyor.
Türkiye bu sorun için de ara bulucu olarak devreye girdi.
BM’yle işbirliği yaparak “Ukrayna’nın Odessa limanından gemilere buğday yüklemek ve İstanbul boğazına kadar getirmek” için güvenliği sağlamak görevlerini üslenmeyi önerdi.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bu “çözüm planı” için Ankara’ya geldi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’yla görüştüler.
Açıklanmış bir “kesin sonuç” yok.
Ancak…
Plan hala masada ve Çavuşoğlu ümitli.
GÜVENLİ KORİDOR
Rusya, Ukrayna’yı işgal harekatıyla Dünya kamuoyunda “saldırgan” imajı çizmekte.
Afrika ve Ortadoğu’daki az gelişmiş ülkelerin
10 milyonlarca insanını açlıkla karşı karşıya bırakan devlet algısını da yarattı.
Bu “şeytanlaştırılmayı” gidermek için BM destekli Türkiye’nin “güvenli koridor planına” olumlu bakmak zorunda.
Plan şöyle…
Türkiye donanmasının mayın temizleme gemileri Ukrayna’nın Odessa Limanı’na ve açıklarına bıraktığı mayınları toplayacak.
Tahıl taşıyan tankerler Ukrayna buğdayını Odessa Limanı’ndan yükleyecekler.
Türkiye donanmasının refakatinde bu gemiler İstanbul boğazına kadar gelebilecek.
İstanbul sonrası zaten engelsiz…
Bunun için Rusya’nın da buğday ve tahıl taşıyan yük gemilerine Türk donanması refakatinde Karadeniz’i geçmeleri için “güvenli koridor açması” gerekiyor.
GÜVEN SORUNU
Plan gerçekçi…
BM destekli olduğu için uluslararası hukuka uyumlu…
Henüz uygulamaya neden geçilemiyor?
Çünkü…
Ukrayna ve Rusya’nın dile getirdikleri “güven sorunları” var.
Şöyle ki…
Ukrayna “Odessa Limanı’nındaki ve açıklarındaki mayınlar temizlenirse Rusya’nın amfibi çıkartması yaparak işgale girişebileceği” görüşünde.
Odessa, Ukrayna’nın Karadeniz’e açılabildiği önemli ve son büyük limanı.
Riske atmak istemiyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise gerek Çavuşoğlu’yla konuşmasında, gerek başka konuşmalarında “Odessa önündeki mayınlar temizlenirse denizden işgal harekatı yapılmayacağına dair birkaç kere söz verdi.”
Ama…
Ukrayna yetkilileri Rusya’nın böyle sözlerinin boş olduğu, güvenilemeyeceği kanısında.
24 Şubattan önce Putin’in “Macrona ve Scholz’a Ukrayna’ya işgal harekatı yapmayacağı konusunda söz verdiğini” hatırlatıyorlar.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba “Rusya, Odessa için verdiği sözü de tutmaz” dedi.
GEMİLERDE SİLAH VARSA
Lavrov ise Kremlin’in şüphesini şöyle dile getirmekte.
“Odessa Limanı’na buğday yüklemeye gelen gemilerin batıdan silah taşımayacağı ne malum!
Bunun güvencesi ne?”
……………….
Ukrayna ayrıca “Rusya’nın sözüne güvenmediğini ve bu nedenle Karadeniz’e NATO gemilerinin de gelmeleri gerektiğini” dile getirmekte.
Ne var ki…
Montrö Sözleşmesi nedeniyle “Türkiye’nin boğazları açması
mümkün değil.”
Sonuç…
Odessa’da halen 25 milyon metrik ton tahıl bekletilmekte.
Bu rakam sonbaharda -Temmuz hasadıyla birlikte- 75 milyona yükselebilir.
Ukrayna yetkilileri “Türkiye’nin yanı sıra İngiltere’yle de bu sorunun çözümü için temasta olduklarını” açıkladılar.
“ÇALMA” İDDİASI
Ayda 10 milyon metrik tona kadar tahıl taşımak için güvenli bir koridor ihtiyacı ivedi ihtiyaç.
Fransa’nın İnfo kanalındaki bir programda bu sorun tartışıldı.
Uzmanlar “Türkiye’yi çok marifetli İsviçre çakısına” benzettiler.
Başarılı ve duyarlı bir denge politikasıyla Rusya-Ukrayna savaşının “ateşkesten, tahıl nakliyesine” kadar her boyutundan etkili olarak devreye girebildiğine işaret ettiler.
Bir de “Ukrayna tahılının çalındığı” iddiaları sorunun çözümünü daha zorlaştırıyor.
İndependent Gazetesi’ne göre “Ruslar Ukrayna tahılını çalmakla” suçlanmakta.
Satırlarda “Sivastopol’dan Ukrayna’ya ait buğday, mısır, arpa yüklenen gemiler gece gündüz Karadeniz’e açılıyor” iddiası yer aldı.
SURİYE DOSYASI
Çavuşoğlu’nun Lavrov’la görüşmesinde masaya konulan bir diğer dosya da Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye 30 km derinliğindeki güvenli koridor açmak planını kapsıyordu.
Lavrov’un “Türkiye’nin duyarlığını çok iyi anladıkları” yolundaki söylemi olumlu yorumlanabilir.
Rusya özellikle Ukrayna ile
uğraşırken Türkiye’ye “Suriye harekatlarında daha öncekilere göre herhalde daha ılımlı” olacaktır.
Buna karşılık ABD “özenli ifadeler kullanarak” da olsa katı tavrını sürdürmekte.
Suriye ayrı bir yazı konusu…