Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “idam cezasının geri getirilmesini istiyor.”

AKP sözcüleri “vatandaşlarımız idam cezası istiyorsa biz de parlamentoda bunun gereğini yapmak zorundayız” söylemiyle Bahçeli’ye destek vermekte.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da “idama” yeşil ışık yaktığını hatırlayalım:

“Meclis kabul ederse ve önüme gelirse, ben onaylarım…”

ANAYASA İŞİ

Bugüne kadar AK Parti ve destekçisi MHP’nin mutabık kaldıkları hemen hemen her hukuki düzenleme Meclis’te gerçekleşti.

Haberin Devamı

Ancak…

Bu kez “idam cezasının geri getirilmesi” çok zor.

Şöyle ki…

İdam cezası 2004 yılında Anayasa değişikliğiyle hukuk sistemimizden ve ceza hukukundan çıkarılmıştı.

Anayasa’nın 38. maddesinde açıkça “ölüm cezası verilemeyeceği” hükmü var.

“Ölüm cezası” için Anayasa’nın 38. maddesinin değişmesi gerekiyor.

Oysa...

AK Parti ve MHP milletvekilleri toplam sayısı Meclis’te Anayasa’yı değiştirmek için yeterli değil.

Diğer partilerden de destek bulma ihtimali -neredeyse- “yok.”

“İdam” geri gelir mi

Bahçeli idam cezasını kaldıran Anayasa değişikliği için çok zorlukla ikna edilebilmişti. Sonraki yıllarda “idam cezası geri gelsin” söylemini miting meydanlarına taşıdı. Hatta iktidara kürsüden simgesel “idam ipini” fırlattı.

“İdam” geri gelir mi

REFERANDUM YOLU

Ancak…

AK Parti ve MHP’nin Meclis’teki oy sayı “referandum” için yeterli “ölüm cezasını yeniden hukuk sistemimize koymayı” öngören bir Anayasa değişikliğini “referanduma” götürebilir.

Erkek ve kız çocuklarına taciz, işkence, gökdelenlerin balkonlarından genç kızları atmak, kıskançlık cinayetleri, ırza geçme olaylarının medyada yoğunlukla yer alması…. PKK’nın hunharca kıyımları, katliamları nedeniyle toplumda ciddi bir tepki birikimi inkâr edilemez gerçektir.

Belki de referandum sandıkları kurulursa “EVET” oyları daha fazla çıkabilir.

Anayasa değişebilir.

“İdam” geri gelir mi

Apo kurşun geçirmez cam kafes içinde yargılanmıştı. Yargının ilk günü oradaydım.

“Anayasada ölüm cezası yer alabilir.”

REFERANDUM ENGELLERİ

Fakat…

Referandum kapısında kilitler görünüyor.

Şöyle ki…

1- Böylesine duyarlı bir konuyu referanduma sunmak büyük bir sosyal huzursuzluk nedeni olabilir.

Haberin Devamı

Türkiye’de etnik bir ayrışımı derinleştirir. Hiç istenmeyen, tehlikeli sosyal ve siyasal sorunlar yaratabilir.

Kürt sorununu fena halde kaşır.

2 - PKK’nın cinayetlerine tepkilerle oluşan “EVET” oyu kullanabilecek kitleler “Abdullah Öcalan’a da idam cezası infaz edilebileceği” yanılgısına düşebilir.

Oysa…

Ceza hukukuna göre Abdullah Öcalan, mer’i (o tarihte yürürlükte olan) kanunlarla yargılanmış ve hüküm giymiştir.

Sonradan yapılacak Anayasa değişikliği ve ceza hukukuna girecek “idam” Öcalan’a uygulanamaz.

3 - Abdullah Öcalan’ı  Türkiye’ye teslim ederken ABD “ölüm cezası uygulanmayacağı garantisi” istemiş ve almıştı.

Devletlerin temel ilkesi “Ahde Vefa”dır.

Aksi halde ilgili devletin, güvenirliği aşınır.

4 - AB’ye tam üyelik müzakereleri çerçevesinde koşullardan biri “ölüm cezasının hukuk sistemimizde yer almamasıdır.”

5 - Uluslararası temel hukuk normlarından biri de “temel insan hakları konusunun referanduma sunulamayacağıdır.”

Haberin Devamı

Böyle bir yazılı  kural yok ama uluslararası “oydaşlık” halidir.         

………………..

Sonuç…

Her şeye rağmen…

Türkiye’de “imkânsız diye bir şey yoktur” söylemini -gene de- hatırlamakta yarar var.

Hele…

“Erken seçime gidilirse” idam cezasını geri getirmenin sağlayacağı puanlar iştah açıcı olabilir.

Ama…

İdamın “götürülerinin getirisinden çok daha fazla olabileceği” bir “netameli” konu olduğu da unutulmamalı.

Öte yandan…

Bahçeli’nin yurtseverliği yadsınamaz.

Bütün bu sakıncaların Türkiye’ye maliyetini görebilecek deneyime sahip olduğunu düşünüyorum.