Küresel gündemde iki soru…
1 Putin sonrası Rusya’da yönetimi kim alır?
2 Zelenskiy suikastla veya savaş sırasında ölürse, Ukrayna’nın durumu ne olur?
……………
Yakın zamana kadar Rusya Savunma Bakanı General Sergey Şoygu “Putin sonrası lider adayı” olarak görülüyordu.
Ukrayna’yı işgal de Rus ordularının “yeterince başarılı olmaması” General Şoygu’nun üzerine bir soru işareti düşürdü.
GENERAL AMA DEĞİL
Şoygu “General rütbesine karşın profesyonel bir asker” değil.
“İnşaat Mühendisi” eğitimi aldı.
Sovyetler Birliği’nin çöküşünden hemen önce ülkenin “Acil Durum Yönetim Dairesi Başkanı” oldu.
Çok sayıda krizle mücadele ederek devletin bütün topraklarını dolaştı.
Başarısı öylesine pırıltılı oldu ki “General rütbesi” verilerek Silahlı Kuvvetlerin Başına getirildi.
Morali bozuk, zayıf, adeta dökülen bir ordu devralmıştı.
Zamanla Silahlı Kuvvetleri modern bir savaş gücüne dönüştürdü.
Gençlere eğitim verdirerek “profesyonel askerler” haline getirdi.
Ordunun donanımını ve teknolojisini süratle yükseltti.
Her bahar yeni silahları ve savaş teknolojisini Moskova’da sergiletti.
KIRIM TRAMPLENİ
Sahada ilk başarısını “Kırım Yarımadası’nı Ukrayna’dan ele geçirmekle” gösterdi.
Özel kuvvetlerin “gece müdahalesini” planlamıştı.
Yıldırım harekâtıyla bütün hükümet binaları ve tesisleri Rus özel kuvvetleri tarafından ele geçirildi.
Ardından Suriye’deki savaşta Rus güçlerinin başarıları da onun hesabına yazıldı.
Beşar Esad’ı destekleyen “hava harekâtıyla” önemli sonuçlar aldı.
Bu süreçte Şoygu “kendini pazarlayan” adımlar da atıyordu.
Silahlı Kuvvetler üniformalarını değiştirdi.
Sovyetler Birliği’nin İkinci Dünya Savaşı zaferini kutlamak için diktatör Stalin tarafından yaptırılan modele benzeyen tasarıma dönüştürüldü üniformalar.
Şoygu şov yapmayı da seviyordu.
Örneğin…
Zemini İkinci Dünya Savaşı’nda yok edilen Nazi Almanya’sı tanklarının erimiş metal parçalarıyla yapılmış olan “Rus Silahlı Kuvvetleri büyük katedrali kutsamasında” bu üniformayla boy gösterdi.
Kendisini eleştiren gazetecileri azarlar tonda nutuklar çekiyordu.
Putin muhaliflerini cezalandırmak için de “askerlik yapma cezası” kesiyordu.
Rusya’nın “Wagner” olarak bilinen paralı askerler özel şirketini finanse eden -Kremlin bağlantılı- işadamı Y. Prigozhin ile sözleşmeler imzaladı.
Suriye ve Libya’da Rusya’ya destek veren Wagner’lerin patronuna “Silahlı Kuvvetler’e yemek temini” gibi büyük gelir sağlayacak sözleşme bunlardan biri.
HALEF ŞOYGU
İşte bütün bunlar Şoygu’nun yıldızını parlatıyordu.
Silahlı Kuvvetler ve Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’nın bile önüne geçmişti.
Putin’in karşısındaki edepli oturuşu, onun söylenmelerini baş hareketleriyle onayladığını sürekli göstermesi, liderin ona itimadını hormonluyordu.
Johns Hopkins İleri Uluslararası Çalışmalar Okulu Profesörü Sergey Radchenko Uuzun zamandır Putin’in ölümü halinde en muhtemel halefi olarak görülüyor” diye yazmıştı.
General Şoygu “Silahlı Kuvvetleri Putin’in dış politikasında birincil araç” haline getirdi. Putin’in çevresinde en önemli kişi konumuna geldi.
Öyle ki…
Geçen ay ABD ve AB tarafından Putin’in yanı sıra Şoygu’ya da yaptırım kararı alındı.
NOBEL’Lİ YAZARDAN İLHAM
Putin gibi Şoygu da Nobel ödüllü yazar Aleksandr Soljenitsin’in bazı fikirlerinden ilham almıştı.
Soljenitsin’in 1990’da yazdığı “Rusya nasıl kurtulur” kitabında işlenen fikirlerden Putin ve Şoygu’nun esinlendiği söylenmekte. Söyleyen de öyle hafife alınacak biri değil.
Sovyetler Birliği döneminde en dişli liderlerden Kruşçev’in torunu Nina L. Kruşçevo… (*)
1990’da yazılan bu ileri görüşlü eser tarihi bir belgedir.
Soljenitsin “Rusya’yı Slav olmayan cumhuriyetlerden kendini kurtarmaya” çağırıyor.
“Yeni Rusya Federal Cumhuriyeti, Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya’dan oluşmalı.”
Yerel öz yönetimlerle birlikte 40 şehir etrafına kümelenmiş, aşağıdan yukarıya
inşa edilmiş “Ademimerkeziyetçi
Ekonomi” tasavvur ediyordu.
Açık Cumhurbaş-kanlığı seçimleri her
beş yıl veya yedi yılda bir yapılacaktı.
Batı’dan ithal edilen “kendine düşkün, sefil, popüler” kültüre karşı çıkıyor, “saf Slav halkının” ruhsal ve fiziksel kurtuluşunu hedefliyordu.
UKRAYNA TESTİ
Ancak Ukrayna testi Şoygu’nun pırıltılarını dökmeye başlamış gibi görünüyor.
11. günde bile, Kiev hâlâ düşmüş değil.
Ukrayna halkının direnişi bütün dünyada destek bulurken Putin Rusya’sının imajındaki ışıklar kararmakta.
Spordan kültüre, finanstan ticarete her alanda Rusya yalnızlığa itilmekte.
Kendisi gibi otokrat liderler de Putin’in yanında yer almıyor.
Rusya, on yıllardır süregelen sosyal ve ekonomik kalkınmasını, prestijini halkının geleceğe dönük umutlarını Ukrayna’da kaybetmekte.
Çin’den bile açık destek alamıyor.
Nina Kruşçevo’ya göre “Putin hesaplarını artık yeterince yapamıyor”
gibi görünmekte.
Çin’le eşit ortak olmaktan
çok uzak bir konumda.
Bu durumuyla Rusya “Çin’e tabi bir devlet olmaya doğru gidiyor…”
Ve…
Putin’in hayali…
“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyanın paylaşıldığı Yalta ve Potsdam konferansları gibi bir buluşmanın
rüyasını görmekte.
ABD Başkanı Biden, Çin Başkanı
Şi Cinping’le üç süper güç lider arasında toplantı düzenlemek…
Dünyayı aralarında bölüşmek…”
…………
Ukrayna’yı işgal harekâtı böyle sürerse herhalde Putin bir “günah keçisini” Rus toplumunun önüne atmak zorunda kalır.
Bu da Şoygu mu?
………...
İkinci sorunun devamı ise bir başka yazıya…
…………
(*) Project Syndicate, 2022…
Oksijen, 4-10 Mart