Kovid-19 öncesi hayatın akışında büyük çoğunluğumuz “FOMO” idi.
Bu kelime “fear of missing out” sözcüklerinin baş harflerinden oluşuyor.
“Bir şeylerin dışında kalmak korkusu” diye tercüme edelim.
Riva Şalhon’un “tek satırlık entel” kitabında okudum bunları.
Riva Şalhon, İstanbul’da yayımlanan Şalom gazetesinin köşe yazarı.
Kitabı da bu gazetedeki köşe yazılarından seçkilerle oluşmuş.
Ertuğrul Özkök, kısa süre önce sayfasında Riva Şalhon ve “tek satırlıktık entel”den bahsetmişti.
Güzel yazıydı.
Kitabı aldım ve keyifle okudum.
.....................
“FOMO” başlıklı yazısıyla devam.
‘Korona virüsünden önce “daha hızlı ve daha çok projede yer almak, hayatı çeşitli, eğlenceli ve verimli geçirmenin” başarı kriteriydi.
Ve sosyal medya aracılığıyla bu verimlilik bütün ilgililerin gözü önünde yaşanıyordu.
Örneğin ben yoğun iş günümden sonra yeni bir aktiviteye istek duymazken LinkedIn’den sınıf arkadaşımın smokinli bir gönüllülük davetine yetiştiğini, Instagram’dan tanıdıklarımın canlı müzik âleminden yaptığı paylaşımları görüp tempomun düşük olduğundan endişe duyuyordum.
Bazen de kendimi istemeden sadece dışında kalmamak için bir yerlere sürüklüyordum. Asıl isteğim evde kıvrılıp asosyal bir sessizliğe bürünmek iken.
Bu kaçırma korkusunun bir adı varmış “FOMO (Fear Of Missing Out)” bir şeylerin dışında kalma korkusu.
Sanki tek başına mutlu olmakta utanılacak bir yan var.
VE... ‘JOMO’
Halbuki delikanlı gibi bu korkuyu JOMO’ya (Joy Of Missing Out) çevirebilirdim.
Yani pür neşe, kendi “face’imi (tempomu)” belirleyip, o koşturma ve yetişme hevesinin, tüketim dünyasına ait yapay bir gerçek olduğunu idrak edebilirdim.
O yüzden şimdilerde korona virüs günlerinde bana bir rahatlama geldi.
Hiçbir şey kaçırmıyorum.
Kendi tempomda işlerimi görüyorum, eğleniyorum, görevlerimi yerine getiriyorum.
Ve dışarıda bana kıyaslama yaptıracak, endişe ettirtecek tempoda koşturma yok. ’
HAYATIN YENİ AKIŞI
Bu Kovid-19 pandemi sürecinde hayatımızın akışı, “JOMO”ya evrildi.
Büyük çoğunluğumuz evlerimizdeyiz.
Yarıya yakınımız evden çalışıyoruz.
Toplantılarımız online konferans...
Alışverişimiz internet üzerinden.
Bol bol okuyoruz, özel kanallardan filmler, diziler izliyoruz.
Düşündüm de...
Sanki hayat eski normallere dönerse intibakta zorlanacak mıyız?
Çünkü...
JOMO’ya evrilmiş hayata gün geçtikçe daha çok alışıyoruz.
Riva Şalhon da yazısını bu temenniyle noktalıyor:
“Ve umarım her şey normale döndüğünde artık FOMO değil gururla JOMO taraftarı olacağız.”
MEMENTO MORİ
Yazıda psikolog Can Sabaner’in “Memento Mori” kavramına da gönderme var.
Yani...
“Ölümü hatırla...”
Evet...
Hayatın değerini anlamak için ölümü fark etmek gerek...
Ağzınızı kapatıp burnunuzu sıkın, nefessiz kalınca hayatın değeri daha güçlü hatırlanır.
Nefessiz kalınca “Hırsların canı cehenneme, yaşamak istiyorum sadece” diye insan bir silkinir.
Riva Şalhon “Muzip, zeki dünyayı ve zamanın ruhunu yorumlamakta yetkin bir yazar” diye tanımlanıyor.
Öyle geliyor ki bundan sonra da köşemde zaman zaman ondan alıntılar yapacağım.
LİDERLERE AŞI
Türk-Alman bilim insanları Prof. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Özlem Türeci’nin Pfizer firmasıyla ortak ürettikleri aşı Amerika’da uygulanmaya konuyor.
Amerika’da üretilen bir diğer aşı, İngiltere’nin aşısı, Çin aşısı da var.
Öte yandan...
Bunların artıları ve eksileri bir süredir gazete sütunlarında, TV ekranlarında öylesine yoğun tartışılıyor ki toplumda soru işaretleri oluştu.
“Acaba aşı yaptırmasak mı?”
LİDERLER DEVREDE
İşte bu olumsuz psikolojiyi gidermek için toplumun güvendiği eski ABD başkanları aşı olmada öncülük yapacaklar.
Eski başkanlardan Clinton, Bush, Obama’nın “Kovid-19’a karşı aşı olacakları” açıklandı.
Bu önderleri toplumun izleyeceği düşünülüyor.
Bush, Cumhuriyetçi Parti’den Başkan olmuştu.
Clinton ve Obama ise Demokrat...
Böylece toplumun bütününün kucaklanması öngörülüyor.
Ocak 2021’e kadar Başkanlığını sürdürecek olan Trump’tan ve seçilmiş Başkan Biden’dan bir açıklama henüz yok.
Oysa...
Onların da aşı kampanyasına öncülük etmeleri gerekir.
ERDOĞAN: ‘AŞI YAPTIRIRIM’
Türkiye’de de aşı çeşitleri tartışılırken toplumda soru işaretleri oluşmaya başladı.
Özellikle “Çin aşısıyla başlamak” konusunda yazılanlar, konuşulanlar iz bırakıyor.
Bu nedenle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “Önce ben yaptıracağım” söylemi elbette önemlidir.
Ama daha da etkili olanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamasıdır.
Dün cuma namazı çıkışında gazetecilerle konuşurken Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sağlık için gerekeni yaparım. Örnek olurum. Kovid aşısı yaptırırım” mesajını verdi.
Bu söylem, aşının kamuoyunca benimsenmesinde çok etkili olabilir.
Yani...
“Cumhurbaşkanı bile...”
Toplum böyle düşünecektir.