Sanal medyada bir moda...
İnsanlar çıplak vücutlarına “çatal, kaşık, anahtar, madeni para, iğne, metal çubuklar” gibi madenleri koyup “düşmediklerini gösteren” fotoğraflar yayınlıyor.
Bu modanın adı “mıknatıs meydan okuması...”
İddialarına göre “Kovid aşıları, vücutlarında mıknatıs etkisi oluşturuyormuş.”
........
Le Monde gazetesi “Tebrikler... Artık X-Men’de, metalleri kendine çeken büyük kötü Magneto rolündesiniz” diye yazdı.
Satırların devamı şöyle:
“Mayıs ayının ortasından bu yana çıplak vücuda ve özellikle omuza küçük manyetik nesneler yani metal parçalar koyarak -bakın düşmüyor- mesajı veren görüntülerinizi sosyal ağlara koymak, büyük trendlerden biri...”
Sihir ‘sebum’da
Küresel değerde fizik profesörlerine göre, “iddialar gerçek olamaz”.
Çünkü...
“Aşılarda mıknatısın etkileşime girebileceği hiçbir bileşen yok. Sadece proteinler, yağlar, tuzlar, su ve pH’ı gibi kimyasallar” var.
Ancak...
Bazı kişilerde neden “mıknatıs özelliği” olabiliyor?
Paris-Saclay Üniversitesi dermatoloji ve farmakoloji araştırmacısı bu durumla ilgili olarak”sebum salgısının insan derisiyle ilişkisi” açıklamasını yaptı.
Söyledikleri özetle şöyle:
Fransızların yüzde 17’si “sebum” üreten yağlı ciltlere sahip ve bu “küçük madeni nesneleri deriye yapıştıran da o (komik) süper güç!..”
Sebum üretimi günün saatine, yaşa ve kişilere göre değişebiliyor. Sadece küçük ve hafif maden parçalarını tutabilecek güçte.
..........
Ancak bu çekim gücü engellenebiliyor da...
Newsweek’in yazdığına göre, vücudu sebum üretebilen 25 yaşındaki bir sözde X-Men omuzuna bebek pudrası sürmüş ve pudralı alan manyetik özelliğini kaybetmiş.
Siyasi ‘sebum’
Bunları neden yazdım?
Çünkü...
Birbirleriyle hiç benzemeyen, birbirlerine aykırı dünya görüşlerine sahip partilerin bir araya gelmeleri için herhalde bir “siyasi sebum faktörü” olmalı.
Öyle ya...
Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partilere bakınız...
Pokerdeki “5 benzemez” gibiler.
Ama...
Önce genel seçimlerde, sonra yerel seçimlerde bir araya gelebildiler.
Özellikle son yerel seçimlerde sandıklardan sürpriz sonuçlar çıkarttılar.
Büyükşehirlerin -neredeyse- tamamını aldılar.
Siyasi partilerin de malzemesi “insan”...
Sonuçta “sebum” üretebiliyor.
Siyasetin “eşref saatiyle” örtüşüyorsa.
Uyumsuzların uyumu
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün “Cumhur İttifakı’nın adayı belli. Karşımıza kimin çıkacağı bizi pek ilgilendirmiyor” dedi.
Bu meydan okumaya karşın “Millet İttifakı adayının ya da adaylarının belirsizliği” sürmekte.
Daha “öncelikli” ve belki de “ağırlıklı” sorun ise “Millet İttifakı’nın geleceğidir.”
Onları bir arada tutan bu “Erdoğan karşıtlığı” seçimlere kadar hâlâ “mıknatıs” olabilecek mi?
........
News Week’in “sebumun manyetik gücünün bebek pudrası sürünce sıfırlandığı” satırlarını hatırlayın.
Seçimlere kadar “Millet İttifakı’nın benzemez partilerini, bir arada tutan çekim gücünü sıfırlayacak” bazı “pudralar” siyasete serpilebilir.
Oğuzhan Asiltürk’ün “Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu hedefliyor hissini veren” son çıkışı gibi!..
........
“Benzemezlerin bir araya gelerek sandıklarda iktidar değişikliği yaptıkları” ülkeler dünya siyasetinde yeni bir yükselen dalga.
Çerçeve içinde o örnekleri yazdım.
Tuhaf koalisyonlar
Birbirleriyle benzemeyen, -asla- bir araya gelmez gözüyle bakılan partiler “tuhaf koalisyonlar” kurmaya başladılar.
İktidar indiriyor, iktidar oluyorlar.
Aşağıda onlardan bazılarını bulacaksınız.
.......
İSRAİL
İsrail’de son 12 yılın değişmez sanılan Başbakanı Netanyahu’yu birbirine benzemez 8 parti düşürdü.
Şöyle ki...
Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerinin ateşli destekçisi partinin lideri Başbakan, Filistin devletinin savunucusu Arap Azınlık Partisi de onun hükümetinde...
Bu kez “din etiketli” bir hükümet kurulmuş oluyor, ama işin içinde “laik parti” de var. Washington Post bu benzemezlerin ortaklığına “tuhaf koalisyonlar” adını koymuş.
Onları bir arada tutan sadece “Netanyahu karşıtlığı...”
“Raf ömrü kısa” izlenimi veren bir hükümet...
.......
TUNUS
2014’ten başlayarak Tunus’ta ılımlı İslamcı parti Ennahda ile onun rakibi “büyük çadır” laik parti Nidaa Tounes’in ortak hükümeti Tunus’u yönetti. İkisinin bir araya gelmesi “imkânsız” görünüyordu.
Ancak...
2013’te Tunus karışmıştı, “yüksek profilli suikastlar birbirini izliyordu”.
Bir darbe ihtimali veya iç çatışma bu “tuhaf koalisyonu” zorunlu hale getiren sağduyu faktörü oldu. Bugünlerde bir başka “tuhaf ortaklık” da oluşuyor. Diktatörlük için nostalji besleyen karşı “devrimci bir popülistin” yükselişine tanık olmaktayız.
........
İRLANDA
Rekabetleri yüzyıl öncesine dayanan Fianna Fail de Fine Gael partisi geçen yıl ortak hükümet kurdular.
Birincisi, “İngiliz Milletler Topluluğu içinde kalmaya karşı” hareketten doğmuştu.
İkincisi ise İngiliz Milletler Topluluğu’nda kalmak yanlısıydı.
2020’de rekor sayıda seçmen -sol- Sinn Fein Partisi’ne oy verince, hiçbir parti çoğunluk alamadı.
Yüzyıllık rekabetin partileri, Yeşiller Partisi’yle bir araya gelerek ortak hükümet kurdu.
Fine Gael lideri Leo Varadkar üç partinin anlaştığını açıklarken “Bugün iç savaş siyaseti parlamentomuzda sona eriyor” dedi.
........
AVUSTURYA
İlerici çevreye duyarlı Yeşiller Partisi ile muhafazakâr halk partisi “tuhaf koalisyonu” kuruldu.
Bu yeni ortaklığın adı “siyah-yeşil ittifak” oldu.
.......
SIRBİSTAN
En tuhaf koalisyonlardan biri de “sol sendikalistlerden, ultra sağ milliyetçilere kadar 8 birbirine benzemez muhalefet partisinin” kurduğu hükümettir.
Ağustos 2020’de -resmen- dağıldı.
Ancak yerini daha da kapsamlı bir koalisyon olan “Sırbistan Birleşik Muhalefeti” aldı.
.........
Aşağıdaki satırları Demirel’in kelimelerinin ışığında okuyun.
Dün 9. Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel’in vefat yıl dönümüydü.
Katıksız bir demokrasi tutkunu olan Demirel’in “Demokrasilerde çözüm tükenmez” söylemi bir vecibedir.
...........
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i rahmetle anıyoruz.