Dün (8 Haziran 2021) Bloomberg’deki haber analizinin başlığı şöyle:
“Türkiye’nin Kürt yanlısı partiyi yasaklama iddianamesi Biden’ı öfkelendiriyor...”
Başlığın altındaki yazının ilk paragrafını da yansıtayım.
Türkiye Başsavcısı pazartesi günü önde gelen Kürt yanlısı siyasi partinin kapatılmasını amaçlayan genişletilmiş bir iddianame sundu.
İki ülke cumhurbaşkanlarının görüşecekleri tarihten bir hafta önce atılan bu adım “Türkiye’yi ABD ile yeni bir insan hakları çatışması riskiyle” karşı karşıya getirdi.
......
BBC News ise şu yorumu yaptı:
“Türkiye, ABD ile yıpranmış ilişkilerini düzeltmeye çalışırken, -ifade özgürlüğü de dâhil- Türkiye’deki insan haklarını güçlendirmeye dönük son vaatlerini baltalamış oluyor.”
14 Haziran randevusu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan “kapatma davası” başvurusu bu iki yorum ışığında düşündürücü.
.......
14 Haziran’da NATO liderleri Brüksel’de toplanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Başkan Biden ile -ayrıca- baş başa görüşecek.
Türkiye - ABD arasında sayısı çok artan sorunlar demeti masaya yatırılacak.
Biden ayrıca Avrupa Birliği liderleriyle de görüşecek.
Trump döneminde oluşan “ABD’ye itimat sorununu” gidermeye çalışacak.
Bu arada Biden-AB lideri arasında NATO güvenliği bağlamında “Türkiye’nin özel durumu” da gündeme gelebilir.
24-25 Haziran’da ise AB Liderler Zirvesi toplanıyor. Gündem henüz kesinleşmiş değil ama “Türkiye konusu” da bir görüşme maddesi oluşturabilir.
.......
Böylesine netameli toplantıların hemen öncesinde HDP için kapatma davası -acaba- iyi bir zamanlama mı?
Martta açılmıştı
Aslında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP için ilk kapatma başvurusunu mart ayında göndermişti.
AYM “eksiklikler olduğu gerekçesiyle” dosyayı geri yollamıştı.
Aradan geçen süre içinde Yargıtay Başsavcılığı bu eksiklikleri gidererek 7 Haziran’da Anayasa Mahkemesi’ne yeniden başvurdu.
Ancak... Hukuk açısından değil ama siyasi değerlendirmeyle “daha uygun bir zamanlama olabilirdi” denebilir.
.......
Zaten... Hukuk devletinde anayasa ve yasaların önünde herkes ve her kurum eşittir.
Elbette HDP için de bu böyledir.
Kapatmak ya da kapatmamak veya Hazine yardımını kesmek gibi seçenekler arasında takdir Anayasa Mahkemesi’nindir.
.........
Bazı hukukçulara göre dava için “Geç bile kalınmış… Kapatma davası çoktan açılmalıydı.”
Bazı hukukçulara ve siyasetçilere göre ise “Suçun şahsiliği açısından parti kapatılmaz, ama partinin sorumlu yöneticileri cezalandırılır.”
“Böyle düşünenlere göre şimdiye kadar HDP, ‘Matruşka bebekleri’ne benzetilirse en sonuncusudur. Ondan önce birbiri içinden çıkan her şeyiyle aynı ama sadece adları değişik olan partiler de kapatılmıştı. Hiçbir şey değişmemişti.”
Yani... Bu mantık dokusuna göre...
HDP de kapatılırsa, içinden yeni bir Matruşka bebeği daha çıkar.
Sonuç... Hukukun ceza amacı sağlanmış olmuyor. HDP kurulacak olan yeni bir partiyle ya da hazır bekletilen bir kabuk partiyle yoluna devam eder.
Seçmenin nabzı
Optimar’ın araştırması da yukarıda yansıttığım mantığı doğruluyor gibi.
“Bugün bir seçim olsa HDP’ye oy veririm” diyenlere Optimar anketçileri sormuş:
“HDP kapatılırsa nasıl bir partiye oy verirsiniz?”
Yüzde 58.8’i “HDP çizgisinde kurulacak yeni bir partiye” cevabını vermiş.
Yani... HDP’nin yerine kurulacak bir parti, onun oylarının kabaca “yüzde 60’ı cebinde” start alır.
Yüzde 25 ve ötesi
Ancak... Optimar araştırmasında önemli bulduğum bir soru ve cevap daha var.
HDP seçmeninin yüzde 25’i “Oyumu, HDP içinden çıkacak fakat PKK’yla arasına mesafe koyacak bir partiye veririm” demiş. Kürt oylarını temsil etme iddiasında olan bir parti artık bu yüzde 25’i dikkate almak zorunda.
Optimar’ın başkanı Hilmi Daşdemir bir TV programında şöyle diyordu:
“90’lı yıllarda HDP oyları yüzde 5’ti. 2000’li yılların başlarında yüzde 6... 2020’ye yaklaşırken yüzde 10’un üzerinde çıktı. Bu yükselişte HDP’nin baraja takılmaması için verilen ve aslında HDP’li olmayan kesimin oyları var.” Genelleme yaparak “Çankaya, Nişantaşı, Etiler, Bebek, Kadıköy, Cihangir seçmeninin oyları” diyelim.
Yani... Yüzde 25’in üstüne bu oyları da eklemek gerek.
Bu durumda “PKK’yla arasına mesafe koyabilecek HDP kökenli yeni bir parti için de şans görünüyor.
Hele... Baraj yüzde 5’e çekilirse...”
........
HDP kapanırsa diğer partilere oy kaymaları olmaz mı?
Optimar araştırmalarına göre şöyle:
“CHP yüzde 3.8, DEVA Partisi yüzde 2.5, İYİ Parti ve Memleket Partisi aynı; yüzde 1.3.”
.....
Bir not daha...
Bu kez Yargıtay Başsavcısı’nın kapatma davası daha kapsamlı. HDP kapanırsa HDP kadrosunun olduğu gibi yeni bir kabuk partiye geçip yola devamını önlemeyi amaçlıyor izlenimi edindim. HDP’nin çekirdeğini oluşturan 500 önde gelen partili için de siyaset yasağı istiyor.
.......
Şimdilik büyük resmi yansıttım. Başka yazılarda analiz ve yorumlarımı sunarım.
“Delta virüs” dalgası
Bahar aylarında Hindistan’da görülen ve geometrik diziyle bulaşarak yayılan yeni virüse “Delta” adı verildi.
“Delta virüsü” şimdi İngiltere’yi tehdit ediyor.
Pazartesi günü İngiltere Sağlık Bakanı Matt Hancock “yeni varyant Delta’nın ülkede yeni vakalarda çoğunluğu oluşturduğunu” söyledi.
Pandemi sürecinde ortaya çıkan çok sayıda varyanttan biri ama en endişe verici olanı...
Delta virüsü “Alfa” olarak bilinen ilk virüse göre yüzde 50 daha bulaşıcı.
Ancak... Pfizer-BioNTech veya AstraZeneca aşılarından birincisini yaptıranlar yüzde 33-50 korunmalı oluyor. Açık ikinci doz aşıyla kapanıyor.
Güney yarım küre
Bilim adamları virüse karşı tahminlerin çok ötesinde başarılı oldu, hızlı yol aldı, yarışı yüksek performansla sürdürüyor.
Ama...
“Aşı adaletsizliği, yani dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan yoksul coğrafyaların, bir bakıma Güney yarım kürenin aşı mahrumiyeti büyük dram.”
İnsanlığın karşı karşıya olduğu çok vahim bir sorun.
O coğrafyalarda oluşan yeni ve çok daha tehlikeli virüs varyantları Kuzey yarım kürenin gelişmiş “varsıl” coğrafyalarına dönüyor dalga dalga vuruyor.
Varsıl Kuzey yarım küreden yoksul Güney yarım küreye virüs süpürmek! Nafile...