TV ekranında, dehşet verici görüntüler eşliğinde rakamlar…
“Nükleer başlıklı Rus füzelerinin Ukrayna’ya en çok silah gönderen ülkelerin başkentlerini vurmaları için gereken süreler:
- Berlin’e 106 saniye.
- Paris’e 200 saniye.
- Londra’ya 202 saniye.”
Ekrandaki uzmandan tüyleri diken diken yapacak bir yorum:
“Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin bu füzeleri önlemeleri imkânsız. Nükleer başlıklı füzelerle cevap için zamanları bile olmayacak…”
Yani…
Putin’in bahsettiği “sadece Rusya’da olan ve önlenmesi imkânsız hipersonik füzeler…”
…………………
2 Mayıs Pazartesi günü Rus First Channel TV’nin yıldız sunucusu Dmitry Kisselev ise “denizaltı nükleer füzesi Posedion’un patlaması sonrası bir tsunami dalgasıyla Birleşik Krallık’ın haritadan silinişi” animasyonunu gösteriyor.
Ardından “ölmeyenler de aşırı doz radyasyona maruz kalacaklar” yorumunu yapıyor.
NÜKLEER MUHABBETİ
Rusya’da “nükleer silah” kelimeleri öylesine yoğun ve Kremlin’de, medyada, politika çevrelerinde, generaller düzeyinde öylesine yaygın kullanılmakta ki artık bu “muhabbet bir koroya” dönüştü…
Giderek rahatsız edici bir ısrarla kreşendo yükselen koro…
Talk show’larda ve TV haber programlarında sunucular ve konuklar “Rus nükleer silahlarının üstünlüğü ve herhangi bir düşmanı yok etme kapasitesini” konuşmayı adeta rutin hale getirdiler.
Yukarıdaki satırlarda sadece iki örnek yansıttım.
Ancak sadece “nükleer geyiği” ya da “muhabbeti” değil, “eylemde de nükleer tehdit” algısı yükseltiliyor.
İKİ KEZ DÜŞÜNÜN
20 Nisan’da “Sarmat balistik füzesinin test atışları” yapılmıştı.
Başkan Putin bunun “eşi olmayan üstünlükte bir silah olduğunu” söylemişti.
ABD’yi hiçbir “önlenme” riski olmaksızın vurabilecek bir füze…
Putin “bunun sonbahara kadar konuşlandırılmayacağını” açıklamıştı.
Ancak…
Soğuk ter döktürecek şöyle bir uyarı da yapmıştı:
“Ülkemizi tehdit etmeye çalışanlar artık iki kez düşünmeli…”
Bir gövde gösterisi daha…
…………………
Herhangi bir “nükleer savaşı havada komuta etmek üzere” tasarlanmış olan “II-80 Maxdome” uçağı gösteri yaptı.
Uçuş, BFM-TV ekranlarında gösterildi.
2010’dan bu yana hiç görülmeyen ve gösterilmeyen bu “nükleer savaş için kumanda uçağı” Le Monde gazetesine göre “muhtemelen 9 Mayıs askeri geçit töreni sırasında da konuşlandırılacak.”
9 Mayıs Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanya’sını yendiği zafer günü olarak her yıl görkemli askeri geçit törenleriyle kutlanmakta.
Putin ve komutanların, üst düzey yöneticilerin önünde son savaş teknolojisinin silahları Kremlin meydanında defile yapmakta.
Bu yılki 9 Mayıs töreni ise Ukrayna savaşı nedeniyle özel öneme sahip.
GÖZDAĞI
Ve…
Baltık Denizi’ndeki Kaliningrad yöresinde “İskender tipi nükleer yetenekli” füze fırlatmalarının simülasyonu yapıldı.
Aslında Baltık bölgesinin seçilmesi bir mesaj…
Önümüzdeki günlerde ya da haftalarda “İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılma için niyet açıklaması yapmalarını” önlemek amaçlı olabilir.
Zaten bu iki ülkenin hava sahaları bir süredir Rus savaş jetleri tarafından ihlal edilmekte.
24 ŞUBAT MİLADI
Ukrayna’yı işgal taarruzunun başladığı 24 Şubat’ta Rusya Başkanı Putin ilk tehdidi telaffuz etmişti:
“Bu özel harekâtımıza karşı bize müdahale etmeye çalışacaklar, Rusya’nın yanıtının çok hızlı geleceğini ve daha önce hiç görülmemiş sonuçlara yol açacağını bilmelidirler.”
Hemen sonrasında Putin, Genelkurmay Başkanı Gerasimov ve Savunma Bakanı Sergey Şogu’ya “nükleer kuvvetlerin alarma geçirilmesini” emretmişti.
Aslında bu emir “sembolikti.”
Çünkü zaten sürekli tetikte olmaları gerekiyordu.
Ama…
İzleyen günlerde emrin içi dolduruldu.
Rus nükleer balistik füze taşıyan denizaltıları Kuzey Denizi’ni Atlantik Okyanusu’ndan ayıran “GIUK (Grönland, İzlanda, Birleşik Krallık)” stratejik geçidini aştı.
Öte yandan…
29 Nisan’da Putin parlamenterlere hitap ederken, 24 Şubat’taki tehdidini altını çizerek vurguladı.
“Ukrayna’ya silah teslimatı yapacak ülkeler, bilsinler ki, kimsenin hayal bile edemeyeceği silahlara sahibiz ve gerekirse kullanacağız. Bununla ilgili kararlar çoktan alındı.”
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da Putin’in sesinin yankısı rolünü üstlendi:
Gazeteciler “nükleer bileşenli bir üçüncü dünya savaşı” olasılığını sordular.
Lavrov’un cevabı:
“Kabul edilemez… Fakat çok gerçek bir tehlike…”
VAROLUŞSAL TEHDİT
2020 Rus askeri doktrini “nükleer silahların, sadece bir caydırıcılık aracı ve zorunlu bir önlem olarak” tanımlamıştı.
Ancak…
Ukrayna çatışmasıyla birlikte, kamu söylemleri tırmanışa geçti. “Varoluşsal bir tehdit” söylemine dönüştü.
Artık ister kabadayılık, ister inançla olsun Putin’in 2018 yılındaki şu ifadesi tekrarlanmakta.
“Rusyasız bir dünya ne işe yarar.”
Yani “insanlığın yok edilmesi, Rusya’nın yok edilmesine tercih edilir.”
…………………..
Bu güzelim mavi gezegenimiz için çok uğursuz, hiç telaffuz edilmemesi gereken söylemler.
“Barışı, kardeşliği, insani değerleri, uygarlığı, gelecek nesillere çok daha güzelliklerle dolu bir dünya bırakmayı” konuşmalıyız.
“Çiçek çocukları hippiler” kuşağından bakın nereye gelmişiz.
…………………
Bu yazıda 6 Mayıs tarihli Le Monde’da yayımlanan “nükleer çatışma, Rusya’da artan ısrarla dile getirilen bir senaryo” başlıklı yazıdan da yararlandım.