Büyük Devlet Hukuku (!)
Köşeme koyduğum karikatür Türk mizahının büyük üstadı Cemal Nadir imzalıdır.
Altında da “devletler hukuku” yazıyor.
Bir makale hatta bir cilt kitapla ancak anlatılabilecek olanı nasıl da 3-5 fırça darbesiyle gözümüze gözümüze sokuyor.
“Elli Yılın Türk Mizah ve Karikatürü” adlı yayından.
1940’lı yılların bu çizgilerinde söyleyin Allah aşkına değişen ne var?
Hukuk “büyük devletin iradesidir!”
Ne yazık ki hâlâ bu bir küresel gerçek.
Amerika Birleşik Devletleri’nin efsane Dışişleri Bakanı Dr. Kissinger bu acı gerçeği daha da keskin bir kara mizahla ifade etmişti:
“ABD’nin dış politikaya ihtiyacı yoktur...”
Yani...
Ne yaparsa, odur.
Bu karikatür ve söylemlerin ışığında 2020 yılından çok karışık görünen manzaralar akalım.
...................
Birkaç satır başı...
ABD Başkanı “Yüzyılın Barış Anlaşması” diyerek açıklama yapıyor.
Filistin sorununu güya çözmüş oluyor.
Öyle bir çözüm ki Filistin üstat Cemal Nadir’in karikatüründeki “örümceğe yem yapılan sinek küçüklüğüne” indirilmekte.
Üstelik anlaşma iki taraf arasında olur.
Oysa...
Trump’ın açıkladığı anlaşmada Filistin tarafı yok.
Bir başka örnek...
ABD “Bölünmez Kudüs İsrail’in başkentidir” diyor.
ABD Büyükelçiliği’ni zaten Kudüs’e taşımıştı.
Çelişkili görünen bir ifade ise aynı “yüzyılın barış anlaşması”ndaki “Doğu Kudüs’ün Filistin başkenti olarak düzenlendiği maddesi.”
O “Bölünmez Kudüs” ifadesi varken, bunun anlamı ne?
Çünkü...
Kudüs kentinin doğusundaki küçük bir kasabayı Filistin’e başkent olarak lütfediyor. (!)
....................
Karikatürün Türkiye’yle ilgili düşündür-düklerine de bir bakalım.
ABD Suriye’de “davetsiz misafir!..”
Suriye’yi bölen, 3’te 1 toprağına el koyan, NATO’dan müttefiki Türkiye’nin terörist ilan ettiği “maskeli PKK” denebilecek PYD/YPG/SDG’ye destek veriyor.
Bu örgütü kara kuvveti gibi kullanıyor.
Suriye’deki “Petrol kuyularına el koyduk” diyor.
Bu tavrın devletler hukukunda yeri yok ama üstat Cemal Nadir’in çizimiyle devletler hukukunda yerini buluyor.
ABD, karikatürdeki “aslan (!)”
....................
Rusya ile Türkiye Soçi ve Astana anlaşmalarını imzaladı.
Bu, devletler hukuku kapsamında bir antanttır.
Ancak...
Rusya, kendi büyük devlet hukukunu uygulayarak Soçi ve Astana sürecine rağmen, İdlib’de rejim güçlerinin sivil yüz binleri göçe zorlayan saldırılarının arkasında.
Soçi ve Astana anlaşmaları kapsamında Türk güvenlik noktalarından ikisi İdlib’de rejim güçleri tarafından sarılmış durumda.
Gözlem noktalarına giden konvoyumuz vuruldu, şehitler verdik.
Bu da “Büyük Devlet Hukuku (!)”
Rusya, Çarlık döneminin hülyası “sıcak denizlere inmeyi” gerçekleştirdi.
Artık Suriye’de kalıcı deniz üssü, hava üssü var.
Hangi güç ne zaman bu üslerden Rusya’yı çekip çıkartabilir ki?
....................
Sonuç...
O halde güçlü olacaksın, ekonomin güçlü olacak, silahlı kuvvetlerin güçlü olacak...
Eğer orta büyüklükte bir ülkeysen, zekâ gücünün voltajı çok güçlü olacak.
Büyük devletlerle satrançta dengelerin yutulmayanı, vazgeçilmeyeni olacaksın.
