Koronavirüse (Kovid-19) maruz kalıp, iyileşmiş biri neler yaşamış, neler hissetmiş, ilk kez böyle bir günceyi okudum.
Her anını hissettiğim bir belgesel gibi...
Etkilendim...
Farkındalığa katkısı olabilir umuduyla bu genç adamın satırlarını -kısaltarak- paylaşıyorum...
....................
BİRİNCİ GÜN:
Geçen cuma akşamı eve geldiğimde başladı.
O akşam burun doluluğu ve yoğun bir hapşırma vardı, alerji olmuşsunuz da bir anda ağzınız burnunuz dolmuş gibi ama çok yoğun.
Solüsyonla burnumu açıp soğuk algınlığına karşı ........ içip uyudum.
..................
İKİNCİ GÜN:
Sabah kalktığımda burnum tamamen açılmış fakat boğazım yanmaya başlamıştı.
Boğazım sanki yırtılmış, çizilmiş veya kanıyormuş gibi çok acıyordu.
“Korona” olduğunu anladım.
Zaten hem siz hem de vücudunuz çok farklı bir şeyle karşı karşıya olduğunuzu anlıyor.
Vücut da “Hiç tanımadığım çok garip bir şey girdi, bunu atmalıyım” diye deli gibi sıvı salgılıyor.
Boğazımdan ciğerlerime doğru inmeye başladı.
Nefesim hırıltılı olmaya başladı, geceye doğru boğazımdan tamamen gidip, ciğerlerime doldu.
Akşam olduğunda boğazımda hiçbir şey kalmadı, fakat ciğerlerim çok fazla doldu.
Yatağa yatınca sıvılar boğazımı tıkadığı için nefes alamıyordum.
O yüzden koltukta dik oturarak 5’er, 10’ar dakika uyuyabildim. Saat başı belki.
Tabii bu arada devamlı öksürerek balgam atıyordum, ama öyle iltihaplı değil, bembeyaz bol sulu balgamlar.
Ateşim fazla yükselmedi.
Herkeste ateş yapmıyormuş.
Fiziki olarak çok yorgundum.
Bütün gece “suda eritilen bir solunum yolu ilacı, balgam söktürücü” kullandım. Çok faydasını gördüm.
Hiç uyumadan sabah ettim.
...................
ÜÇÜNCÜ GÜN...
Ciğerlerimin doluluğunu hem hissediyor, hem de her öksürmede fena halde ağrı yapıyordu.
Ellerimi sırtıma atıp kürek kemiklerimim altından tutarak zar zor öksürüyordum. Fakat her öksürükte attığım balgamla rahatlıyordum, akşama kadar bu şekilde ciğerlerimi boşalttım.
Ama...
Çok çok çok zor oldu.
Çünkü sanki ciğerlerinizde iki litre sıvı var da, siz her öksürükte iki gram balgam atabiliyorsunuz.
Hem de her öksürük büyük acı veriyor, boğazınızı değil resmen içerden ciğerlerinizi acıtıyor, paralıyor.
Gece olunca hem azaldı sıvı miktarı, hem de yorgunluktan uyuyabildim.
......................
DÖRDÜNCÜ GÜN...
Sabah uyandığımda ciğerlerim neredeyse tamamen rahatlamıştı.
Öğlen gibi hayatımın en kötü ishalini yaşadım.
Bu da akşama kadar sürdü ve ertesi gün geçti.
........................
BEŞİNCİ GÜN...
Sonuç...
Virüs resmen içimden geçti 3-4 günde.
Olay çok mekanik, normal griple alakası yok.
Vücut, içine giren sentetik bir maddeyi atmaya çalışır gibi uğraş veriyor.
Yaşlılar için tehlikeli olan ise ciğerlerin dolup, nefes darlığı, solunum yetmezliği yaşanılan süreç...
Benim yaşadığım o geceyi 70-80 yaşında biri atlatamazdı.
Bunu bilerek ve sizi korkutmak için yazıyorum.
Burundan ciğere inip doldurması aşırı hızlı ilerliyor.
Bu yüzden lütfen durumu ciddiye alın.
Yaşınız varsa anlattığım belirtilerin başında bir hastaneye gidin.
Çünkü ciğerlere inince oksijen veya solunum cihazına ihtiyaç duyacaksınız.
Ben şu anda iyiyim.
Bağışıklık kazanmış olma ihtimalim yüksek fakat kimseye de yaymamak için evde kendi karantinamı yapıyorum.
.....................
Bu satırları yazan şahıs anlaşılan genç...
Şansı da yardım etmiş.
Benim kişisel tavsiyem, “belirtileri gördüğünüz anda ilgili hastaneye derhal başvurmanız.”
Genç ya da yaşlı fark etmez.
Bu günceyle sadece durumun vahametini ortaya koymak ve farkındalık yaratmak istedim.
Zaten koronavirüsü yaşayan o kişi de satırlarının mümkün olduğunca çok kişi tarafından okunması amacıyla tecrübesini yansıtmış.
Geçmiş olsun...
