Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Düşündürücü bir söylem:

“Sistemin bir hapşırıklık canı varmış meğer!”

Gerçekten öyle mi?

Okullar kapanıyor, bütün konserler, sosyal etkinlikler erteleniyor, tiyatrolar perdelerini kapatıyor... Barlar, diskolar, kafeler de öyle.

Seyahate çıkmayın...

Hatta dışarı çıkmayın, evleriniz de kalarak kendinize gönüllü karantina uygulayın.

Devletler sınırlarını kapatıyor.

ABD Avrupa’dan uçuşlara yasak koydu, yani kıtalar birbirine kapanıyor.

Üretim ve işsizlik...       

Petrol fiyatları baş aşağı, dolar tırmanışta.

Bu böyle ne kadar sürebilir?

Haberin Devamı

....................

“Bir hapşırıkla çökmekte olan sistem” söylemi yukarıda sıraladığım görüntülerle örtüşmekte.

“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” hükümleri havada uçuşmakta.

“Piyasa köktenciliği yeniden kendini üretemeyecek” deniyor.

“Sermayenin kendi üstünlüğünü rıza ile kabul ettirebildiği, kendi çıkarlarını da genel çıkar diye sunabildiği dönemin sonuna gelindiği” iddiaları da ciddi.

Ve belki de öyle.

.....................

Ama...

Belki de bunlar erken hükümler olabilir mi?

Bakın bir Güney Kore örneği var ki parmakla gösteriliyor.

Koronovirüs nedeniyle en düşük ölüm oranı Güney Kore’de; “yüzde 0.7...”

İtalya’daki oranın yüzde 6.3 olduğunu hatırlayalım.

Güney Kore bunu nasıl yaptı?

Serbest dolaşıma ve sermayeye dayalı sistemden başka bir sistemle mi?

Hayır.

Güney Kore de bir piyasa ekonomisi...

Buna rağmen nasıl başardı?

Haftada 140 bin test kiti üretti.

Günde 20 bin kişiye test yaptı.

Hepsi de ücretsiz...

Kapitalizmin simgesi ABD’nin 120 misli fazla test.

İnsanların gelmesini beklemediler.

7x24 çalışan 96 laboratuvar kurdular.

Mobil laboratuvarlarla mahalle mahalle, ev ev test yaptılar.

Yol kenarlarına kurdukları test istasyonlarında Koreliler otomobillerinden inmeden test yaptırıp, sonuçları 1 gün sonra alabildiler.

Yaşlıların evlerine kadar gidip test yaptılar.

Dezenfektan ve maske kıtlığı hiç yaşanmadı.

Okulları kapatmakta hiç gecikmediler.

Vizeleri askıya aldılar.

Ülkeyi giriş çıkışları daha başında yasakladılar.

Bu açıdan bakınca da “sistem” değil “kafa” sorunu diyebiliriz.

Haberin Devamı

Öte yandan...

Çin de başarı örneği...

Ve Çin de kendine özgü bir kapitalist sistem.

.....................

Bu iki örnek “güçlü devlet” kavramına çağrışım yapıyor.

Çin otoriter hatta ceberut denebilecek güçlü devlet.

Buna karşılık Güney Kore çok partili, özgürlükçü, demokratik devlet.

Fakat...

Donanımıyla, hazırlıklı olmasıyla “güçlü”...

İkisi de başarılı sonuç aldı.

Güney Kore daha önce MERS salgını deneyiminden dersler çıkararak hazırlıklarını yapmıştı.

Koronavirüs geldiğinde donanımlıydı.

Diğer “güçlü devlet” türü Çin ise hazırlıklı değildi ama “otoriter” yönetim müthiş bir donanım performansı ortaya koydu.

Dayatarak sonuç aldı.

Bir yandan, 3-5 günde dev hastaneler kurabilecek mucizeyi yarattı.

Öte yandan, sokakları dronlarla gözleyerek dışarı çıkma yasağını kontrol edebildi.

Ve şimdi de koronavirüse karşı “ilk aşıyı hangi ülke bulacak yarışında” ipi göğüslemek için önde koşuyor.

Salgının bir de siyaset boyutları var ki...

Başka yazıya.

.....................

Yazıda gazeteci dostların satırlarından da yararlandım.