ABD Başkanı Biden, Huffington Post’a göre -24 Nisan’da büyük olasılıkla- “Ermeni soykırımı” söylemini telaffuz edecek.
Adam Schiff liderliğinde Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’den 100’ün üzerinde Temsilciler Meclisi üyesi, çarşamba günü Biden’a bir mektup sundu.
Mektupta şöyle deniyor:
“ABD yönetiminin, tarihi Ermeni soykırımı gerçeği karşısında utanç verici sessizliği çok uzun süredir devam ediyor ve sona ermelidir. Sizi taahhüdünüzü yerine getirmeye ve doğruyu konuşmaya çağırıyoruz...”
Ermenilerin “soykırım günü” olarak ilan ettikleri 24 Nisan bağlamında geçen yıl Biden Başkanlık seçim kampanyasını sürdürmekteydi.
Amerika’daki Ermeni seçmenlere şöyle taahhütte bulunmuştu:
“Sessizlik suç ortaklığıdır. Ermeni soykırımını tanımayı ve evrensel insan haklarını yönetimimde birinci öncelik haline getireceğim.”
Temsilciler Meclisi üyeleri “verdiği bu sözü” hatırlatarak Biden’ı köşeye sıkıştırmayı hedefliyor.
Biden üzerinde Ermeni lobisinin baskısı yoğun.
The Wall Street Journal ve New York Times da cumartesi “Biden’ın Ermeni soykırımı için konuşacağını” yazdılar.
Bununla beraber, her iki gazete de “Başkan’ın ters yönde fikir ve söylem değiştirebileceği” ihtimalini belirtti.
Huffington Post, NATO üyesi olan Türkiye ve ABD arasında zaten “S-400 Rus füze savunma sistemi ve bazı bölgesel çatışmalarda iki ülkenin farklı taraflarda yer almaları gibi nedenlerle ilişkilerinin gergin olduğuna” işaret etti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuoğlu’nun “Biden’dan gelecek bir soykırım açıklamasının bağları daha da zedeleyeceği” söylemine gönderme yaptı. İhtiyat payı bıraktı.
İLİŞKİLER ZEHİRLENİR
Türkiye’nin çok uzun süre Washington büyükelçiliğini yapan Şükrü Elekdağ “diplomasi bilgesidir.”
Elekdağ’ın bu konudaki önemli yorumları var. Mealen ve özetle yansıtayım. (*)
Soykırım iddiasının Biden tarafından resmen tanınması Türk-Amerikan ilişkilerini yıkıma uğratacak ve telafi edilmez şekilde kökten tahrip edecek potansiyele sahiptir.
Zira, “soykırım” tabirinin “yürütme erki (başkan)” tarafından tanınması, Ermeni kökenli Amerikan vatandaşlarının, Türkiye’ye karşı “tazminat ve mülkiyet davaları” açmalarına ve bunların Türkiye aleyhine sonuçlanmalarına yol açar.
Bundan önce açtıkları tazminat ve mülkiyet davaları, ABD mahkemeleri tarafından “soykırım iddiasının, yürütme erkince (Başkan) kabul edilmemiş olması nedeniyle” reddedilmişti. (**)
Bugüne kadar ABD başkanlarının “soykırım” tabirini kullanmaktan imtina etmelerinin sebebi de “söz konusu tabirin bildiride yer almasının dava furyasına” yol açarak Türk-Amerikan ilişkilerini temelinden zehirleyecek bir süreç yaratması korkusudur.
.................
Dava sonuçlarının yaptırımı olabilir mi?
Şükrü Elekdağ “mahkemelerin ABD limanlarına uğrayacak Türk bandıralı gemilere ve ABD’deki Türkiye varlıklarına haciz koydurabileceklerine” işaret ediyor.
AKLIN YOLU
Şükrü Elekdağ “gene de Biden’ın soykırım söylemini telaffuz etmemesi için ciddi sebepler olduğunu” gösteriyor.
Şöyle ki:
- Türkiye’nin NATO/ABD çizgisinde bir politika izlemek tavrı...
- S-400’ler için Girit formülünün dile getirilmesi.
- Ukrayna krizinde Türkiye’nin Doğu-Batı stratejik dengesindeki önemli konumu.
- Ankara’yı Moskova ile daha fazla iş birliğine itmekten kaçınmak kaygısı.
- Türkiye’nin “Gerekiyorsa İncirlik’i de, Kürecik’i de kapatırız” açıklaması.
.................
Ama “ABD’nin dün Türkiye’yi F-35 programından çıkardığını” açıklaması tatsız işaret.
..................
(*) Sözcü 22 Nisan 2021... Uğur Dündar’ın
Şükrü Elekdağ’la söyleşisi.
(**) Movsesiyan ve Davoyan-Bakalian davaları.
69 BİLİM İNSANI
19 Mayıs 1985’te New York Times ve Washington Post gazetelerinde
“yarım sayfalık ilanlar” yayımlanmıştı.
Bu ilanlarda ABD’li 69 bilim insanı tarafından imzalanan ve “Ermenilerin soykırım iddialarını çürüten” deklarasyon
yer alıyordu.
Ermeni çevrelerine bomba gibi düşmüştü.
“Soykırım iddialarının gerçek olmadığını” açıklayan -itibarlı 69 Amerikalı bilim insanının imza attığı- bu bildiri kamuoyunu, kanaat önderlerini etkilemişti.
Milletvekili ve senatörleri tereddüde sevk etmişti.
Bu inisiyatifi dönemin Washington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ’ın kurduğu
“Türk Etütleri Enstitüsü (Institute
of Turkısh Studies)” gerçekleştirmişti.
Ne yazık ki bu çok önemli kuruluş sonraki yıllarda Ankara’dan gerekli ilgiyi ve desteği bulamadığı için dağılmış bulunuyor.
69 Amerikalı bilim insanının imzasıyla yayımlanan bildiri.