Bir hastane koridoru...
Düzgün giyimli, orta yaş grubundan bir erkek ve kadın.
Bekleme sandalyelerinde oturmaktalar.
Az sonra koronavirüs aşısı olmak için çağırılmayı bekliyorlar.
“Haber On”da yayınlanan fotoğraftakiler İtalya Başbakanı Mario Draghi ve eşi...
Resim altında “Aşı yapacak görevliler Türkiye’de ilçe belediye başkanlarının bile ayağına giderken, İtalya’da Başbakan aşı olmak için sıra bekledi” yazıyor.
...................
Bu karşılaştırmanın ötesinde, fotoğrafa “liderler ölçeğinde de” bakalım.
İtalya Başbakanı sadece hastane koridorunda değil, dahası, “aşı sırasının kendi yaş grubuna gelmesini” de bekledi.
Almanya Şansölyesi Merkel ve başka liderler de sıranın kendi yaş gruplarına gelmesinden sonra aşı olabildiler.
Aslında...
Bu liderler çerçevesinde -kendilerine ayrıcalık yapmamak ve toplumdaki diğer bireylerle aynı kuralları paylaşmak hassasiyetin ötesinde- başka gerçekler var;
“Pandemi liderleri vurmakta...”
ELLERİ MAHKÛM
Dün Slovakya Başbakanı kendi halkı için Rus aşısını seçmiş olması nedeniyle, istifa etmek zorunda kaldı.
Trump’ın seçim yitirmesinin sebebi de koronavirüsün ekonomiyi vurmasıdır.
Yoksa...
Kamuoyu araştırmaları “Trump’ın ikinci kez seçileceğine -neredeyse- banko işareti” veriyordu.
Seçim sandıkları kuruldukça depremler de yaşanacağı öngörülmekte.
Liderler tıpkı İtalyan Başbakanı örneğinde olduğu gibi “düşük profil çizmek, mümkün olduğu kadar tepki çekecek görüntüler vermemek” çabasında.
Buna “elleri mahkûm” denebilir.
FRANSA KAPANDI
Fransa’nın saygın ve köklü gazetesi Le Monde’un dünkü başlıklarından biri şöyleydi.
“Kovid-19’a karşı Emmanuel Macron’un yalnızlığı...”
Macron -bir bakıma- tek başına sorumluğu yüklenerek “Fransa’yı üçüncü kez kapatma kararını aldı.”
Bütün dükkânlar, kreşler, okullar üç hafta süreyle kapalı kalacak.
Şimdiye kadar Fransa’nın 19 bölgesinde uygulanan kısıtlamalar tüm ülke için genişletildi.
İş yerlerinin kapatılmasının yanı sıra yurttaşlar evlerinden 10 km’den fazla uzaklaşamayacaklar.
Bu da “izin belgesine” bağlı.
Bölgeler arası seyahat üç hafta süreyle donduruldu.
19.00’dan sonra sokağa çıkma yasağı da devam ediyor.
“Evden çalışma” sistematik hale gelmekte.
MACRON HEDEFTE
Le Monde’a göre, Macron’u tepkilerin hedefi haline getiren sadece bu “üçüncü kez kapanma” değil.
Asıl neden “kararın gecikmesi...”
Çünkü...
Daha Şubat ayında Macron “yeni bir karantina olmayacağı” güvencesini vermişti.
TEK ADAM
Hem de bilimsel konseyin, “Şubat başından itibaren dört hafta boyunca katı karantina” önerisine rağmen...
Macron bu öneriyi kulak ardı ettiği gibi topluma da “Yeni bir karantina yok” güvencesi vermişti.
Kendi “siyasi iradesini” epidemiyologların alarm veren grafiklerinin üstünde tutan bir tavır koymuştu.
Bu “siyaseti bilimin önüne koyan ve kendini tek yetkili gören” tavrıyla Cumhurbaşkanı Macron “pandemide kabaran üçüncü dalgadan” sorumlu tutulmakta.
Bilim adamları “önerilerinin zaten dikkate alınmadığı” gerekçesiyle geri çekildiler.
O kadar ki...
Macron’un haziranda yapılması gereken yerel seçimler için görüş istemesine bilim konseyi cevap bile vermedi.
Yani...
“Madem her şeyi sen biliyorsun, buna da sen karar ver” gibi bir “hal dili...”
Bu durumda Macron artık tek başına...
Muhalefet ve tıp akademisyenlerinin büyük kısmı onu yalnız bıraktılar.
“Kovid-19’a karşı önlemlerde hep birkaç adım geride kalmakla” suçluyorlar onu.
..................
Le Monde’un şu satırları önemli...
Salgın dalgalarının yükselmesinden kaygılı olan bütün ülkelerde gerginlik var.
Liderler yoğun polemiklere hedef oluyorlar.
Ancak...
Fransız iktidarının -dikey doğası- ek bir sorun yaratıyor.
Her şeyin tek bir adama dayandığı izlenimini veriyor.
Kararları güvensiz hale getiriyor.