Hafta başı ikinci BioNTech hatırlatma aşısını yaptırdım. Aslında 4. BioNTech…
İki Sinovac’ı da sayarsak 6’ncı…
Türkiye’nin zamanlaması doğru.
“Erkenciler” diyebileceğimiz Fransa ve Almanya bile 4’üncü mRNA’yı sadece birkaç hafta önce başlatmıştı.
Hiç kuşkusuz sağladığı direnç nedeniyle -genelde- ölüm ve yoğun bakım olasılığını aşağı oranlara çekiyor.
Hatta…
72 saatten sonra testten “negatif” anlamına gelen “tek çizgi” görülmekte.
Ama…
Önümüzdeki süreçte pandemi daha da ciddi ve tehlikeli dalgalarla vuracak gibi!..
RADAR ALTI
Vuhan’da ilk görülen Kovid-19’dan çok farklı ve pek çok sayıda mutasyon geçirmiş yeni “suş”lar birbiri ardına peydahlanmakta ve yayılmakta.
Omicron bunun son örneği…
Omicron’un alt varyantları BA.4 ve BA.5 şimdiden Avrupa’da ve Amerika’da vakalara damgasını vurmuş durumda.
BioNTech aşıların radarlarını geçebiliyorlar.
Yani…
Tıpkı radara yakalanmadan alçak uçuş yapan ya da radarların algılayamadığı uçaklar gibi…
Uğur Şahin ve Özlem Türeci “sonbahar için Omicron’lara özel mRNA aşılarını seri halde üretmek ve hizmete sunmak planını” açıklamış bulunuyorlar.
Tıp tarihinde Kovid-19’a karşı aşıların geliştirilmesi için saygın üniversiteler “harika başarı” tanımını yapmaktalar.
Virüs ile aşılar arasında bir kovalamacaya tanık olmaktayız.
VİRÜS BATAKLIĞI
Kovid-19 virüs varyantlarının, suşlarının ürediği bataklık ülkelerden biri Hindistan.
Önce Omicron ve Omicron’un BA serisi…
Özellikle BA.4 ve BA.5…
Şimdi de BA.2.75 Omicron’un yüksek oranda mutasyona uğramış son baş belası.
Almanya, Japonya, İngiltere, Hollanda ve ABD’de hızla yayılıyor.
12 ülkeden 169 “dizilim” saptanmış. (Genomik sıralama platformu)
…………….
Varyantın daha şiddetli, daha bulaşıcı ve bağışıklıktan kaçan tür olup olmadığı araştırılıyor.
“Sonbaharda Omicron ve onun BA suşlarını da hedef alan yeni aşı çıkana kadar özellikle 60 yaş üzerindekilerin 4’üncü mRNA’larını yaptırmaları” Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi.
“Hatırlatma aşılarının” öneminin altı şöyle çizilmekte:
Aşıların sağladığı bağışıklık umduğumuzdan daha kısa sürüyor.
Bu yüzden insanlar kümülatif hasarla tekrar tekrar enfekte olabiliyor.
Mevcut aşılar iki yıldan fazla bir süre önce Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıktığı koronavirüs suşuna göre modellenmiştir.
Yüksek düzeyde koruma sağlarlar.
Ancak…
İlk aşılama turlarının üzerinden uzun zaman geçtikçe ve de virüs mutasyonlarla gelişmeye devam ettikçe bu aşıların etkileri azalmaktadır.
Tıpkı bir kalenin duvarı gibi düşünün.
Zamanla duvarlar zayıflıyor, çatlıyor ve delikler açılıyor.
Ayrıca “immünolojik hafızanın” da zamanla zayıfladığı ve kaybolduğu da bir gerçek.
GENE AFRİKA
Virüslerin ürediği bir diğer bataklık coğrafya da Afrika…
Bu kez de Marburg virüsü…
Batı Afrika’da başlayarak dünyada kâbus yaşatan Ebola ile aynı aileden.
O da bir RNA virüsü.
Çok daha ölümcül.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, virüsün türüne ve mücadelenin kalitesine bağlı olarak ölüm oranı yüzde 24 ile yüzde 88 arasında değişiyor.
Ve gene tıpkı Vuhan’da başlayan Kovid-19 gibi bu Marburg’un da kaynağı yarasa kolonileri.
…………….
“Kötünün iyisi” diyebileceğimiz bir haber.
Hava yoluyla bulaşan bir tür değil.
Enfekte kişilerin kan, tükürük veya idrar gibi vücut sıvılarıyla bulaşıyor.
Ya da bunların bulaştığı yüzeyler ve malzemelerle doğrudan temas halinde kişileri yakalıyor.
Cenazeler bile tehlikeli!..
……………..
İlk kez 1967 yılında Almanya’nın Marburg kentinde tespit edildiği için adını bu kentten alıyor.
Çok ciddi ve vaktinde alınan önlemlerle yayılması önlenmişti.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya, Güney Afrika, Zimbabve ve Angola’dan Almanya’ya sıçramıştı.
Amerika’da ise, Uganda’ya gezi yapan bir Amerikalı turistin yarasa kolonilerinin bulunduğu mağaralara girdiği ve virüsü oradan kaptığı saptanmıştı.
Ne yazık ki Marburg virüsünü önlemek için bir aşı ve hastalığa yakalandıktan sonra onaylanmış hiçbir antiviral tedavi yok.
Bazı deneysel tedaviler fareler üzerinde test edildi.
………………
Dünya Sağlık Örgütü test çalışmaları için hastalardan toplanan virüs örneklerinin “aşırı biyolojik tehlike riski” taşıdığı yolunda uyarı yaptı.
“Maksimum biyolojik koruma ve sınırlama koşulları” tavsiye etti.
Şu an “salgının Gana’nın Ashantı bölgesinde kuşatıldığı” açıklanmış bulunuyor.
Bölgeye gönderilen uzman ekipler virüsün o kuşatmadan kaçmaması için bölge insanlarında temas taraması yapmakta.
BİR YILDIZ KAYIYOR
Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates “boşandığı eşiyle birlikte servetlerinin büyük kısmını kendi adlarını taşıyan vakfa bağışlayacaklarını, dünyanın en zenginleri listesinden çıkacağını” açıkladı.
Bill Gates 1995’ten 2010’a ve 2013’ten 2017’ye kadar dünyanın en zenginleri listesinde birinci sıradan yer almıştı.
Bill&Melinda Gates Vakfı “açlık ve yoksullukla mücadele, salgın hastalıkların kontrolü altına alınması, öğrencilere eğitim fonu” gibi
çalışmalara fon sağlıyor.
Kovid-19 pandemisiyle mücadeleye de destek vermişti.
Vakfın başkanlığını gene dünyanın en zenginlerinden biri olan Buffett yapmıştır.
36 milyar dolar bağışla desteklemiştir.
Şimdi listedeki diğer en zenginlere de aynı yoldan yürüme çağrısını yapıyorlar.