Pandemiye karşı aşı üreten en iddialı şirketler “yapay zekâlar” da kullanarak “ikinci nesil haberci RNA”lar üzerinde çalışmakta.
Yapay zekâlar Kovid-19 virüsünün ve daha sonraki Delta mutasyonunun yakın gelecekte hangi varyantlara dönüşebileceğini öngörme amaçlı araştırmalar yapıyor.
Daha bulaşıcı, daha tehlikeli, daha ağır bütün -olası- virüslere karşı “yeni aşılar” tasarlanmakta.
Yunan alfabesi
Çünkü...
Biliniyor ki her ne kadar BioNTech ve Moderna aşıları Delta varyantını büyük ölçüde önleyebiliyorsa da bu böyle sürmeyecek.
Bir veya daha çok mutasyonun görülebileceği uzak değil.
Her mutasyon Yunan alfabesinden harflerle adlandırılmakta.
Dileriz ki “Delta” sonuncu olsun.
Ama...
Gerçek ne yazık ki farklı.
Sırada -olası- yeni mutasyonlar için Yunan alfabesinden “Epsilon, Digama, Zeta, Heta, Eta, Teta” harfleri şimdiden telaffuz edilmekte.
Şimdilik sadece laboratuvarlarda kullanılıyor.
Yapay zekâların tasarımları öngörüleri olan -olası- virüslere etiketleniyor.
100 gün
Dünkü Le Monde’a göre, başta BioNTech ve Moderna olmak üzere iddialı aşı üretim kuruluşları, şimdiden bazı sonuçlara varmışlar.
“Endişe verici” yeni bir varyant oluştuğunda ona karşı etkili olabilecek aşıyı “100 günde üretebileceklerini” açıkladılar.
Le Monde’a göre, BioNTech “Delta”ya karşı aşısını “güncellemiş.”
Diğer iddialı kuruluşlarla birlikte geleceğin varyantlarını göğüsleme havasındalar.
..........
Hatırlayın...
Kovid-19, ilk aylarında müthiş bir hızla yayılırken bilim dünyası nasıl da karamsardı.
“İki yıldan önce aşı bulunamaz, üretilemez” gibi umutsuz söylemler dolaşımdaydı.
Fakat...
“Dünyayı iyimserler yapar” vecizesi bir kez daha kanıtlandı.
Bakın, insanlığın elinde en tehlikeli, en bulaşıcı “Delta” varyantına karşı bile etkili aşılar var.
Şimdi daha da ileri giden bilim, laboratuvarlarda, geleceğin -olası- varyantlarını, mutasyonlarını da öngörerek, aşılar tasarlıyor.
“100 gün içinde insanlığın kullanımına sunulabilecek bir etkin aşı formülünün hazır olacağını” bilmek ne güzel.
Kendinizi, ailenizi, genç ya da çocuk evlatlarınızı bir “100 gün mevzii” arkasında korunaklı hissedebilmek güven duygusu veriyor.
Zenginler atakta
Dahası...
AB ve ABD “tüm nüfuslarını aşılamak” için yeterli stoka sahip olmanın ötesinde “aşı üretim şirketleriyle önemli sözleşmelere” imza attılar.
“Pfizer BioNTech ve Moderna’nın laboratuvarlarında yapay zekâ yardımıyla olası mutasyonlara karşı 100 gün içinde üretilecek yeni aşıları satın alma sözleşmeleri” bunlar.
Elbette büyük paralar ödeyecekler.
Gerçi BioNTech ve Moderna aşılarında “3. doz aşı” henüz resmen onaylanmış değil ama yasaklanmış da değil.
Devletlerin kararına bırakılmış.
Fakat tekrar vurgulayayım:
“Olası başka mutasyonlar, varyantlar
bile büyük ve iddialı laboratuvarların hafızalarına kayıtlı.”
Hangi olasılık gerçekleşirse ona göre tasarlanmış aşı formülü uygulanacak.
100 gün içinde AB ve ABD gibi zengin devletlere satılacak.
İki dünya
IMF (Uluslararası Para Fonu) geçen salı günü yayımladığı “güncellenmiş tahmininde dünyanın ikiye bölündüğünü” ortaya koyuyor.
“Aşılanmayı tamamlama sürecindeki zengin ülkeler.”
Ve...
“Kısmen aşılayabilen ve aşılamada çok geri olan ülkeler.”
Birinciler ekonomilerini de toparlayacaklar.
İkinciler ise “hem pandemiyle savaşında hem de ekonomiyi toparlamada geri kalacak.”
IMF, dünyadaki tüm ülkelere “aşı dağıtımındaki eşitsizlikleri azaltmak için hemen harekete geçme” çağrısı yaptı.
DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) de bu çağrıyı destekliyor.
İlk aşamada...
“Gelişmiş ülkeler, diğer ülkelere 2 milyar doz aşı bağışında bulunmalılar.”
Fiyatlar fahiş mi?
Rakamlar acı verici.
Amerikan düşünce kuruluşu Public Citizen ve Imperial College London’dan bilim adamları “haberci RNA” aşılarının üretim maliyetini hesapladılar.
“Doz başına 1.18 ila 2.85 dolar (1-2.4 euro)”
Hükümetlere doz başına satış fiyatı ise 16.25 dolar dolaylarında.
Kâğıt üzerinde müthiş bir kâr.
Ve...
Devletler, bu aşıları vatandaşlarına ücretsiz yaptırıyorsa da yüksek satın alma bedelleri gene de vatandaşların vergileriyle karşılanmakta.
..........
Gene de insafsız olmamak için bir parantez açayım.
Yukarıdaki satırlarda okuduğunuz “laboratuvarlarda yapay zekâ eşliğinde üretilen aşılar için araştırma ve geliştirme giderleri, doz başına maliyet hesaplarında dikkate alınmış değil.”
..........
Eğer mali imkân darlığı nedeniyle bu aşılara erişemeyen dünya toplumlarını eşitsizlikle baş başa bırakırsak, bu pandeminin üstesinden gelinemez.
Aşılanmayan toplumlarda -Hindistan’da oluşan- ve dünyayı saran “Delta” gibi nice mutasyonlar, varyantlarla zenginler de uğraşır durur.
...........
Rekabet
Peki, ne yapılmalı?
Birinci yol, “fikri bir mülkiyetin kaldırılması ve her ülkenin bu aşıları üretebilmesi.”
Bu görüş fazla taraftar bulmuyor.
Diğer görüş ise “piyasa ekonomisi.”
Yani...
“Rekabet.”
Bu çok kârlı alana başka markalar da girdiler.
“Sanofi, Novavax, Valneva” gibi kuruluşlar yıl sonuna kadar yeni aşıları piyasa sürecekler.
Pazar kızışıyor.
Rekabet, fiyatları aşağı çekebilir.