Ukrayna savaşı uzadıkça oligarklar ve seçkinler arasında “vozurdama” başladı.
Kamuoyu araştırmaları “halkın büyük çoğunluğunun askeri harekata (savaş kelimesini kullanmak yasaklandı) destek verdiği” yolunda.
Ancak yaptırımlar nedeniyle en fazla zarar gören oligarklar akortsuz sesler veriyor.
Daha doğrusu oligarklar ikiye ayrılmış durumdalar.
Putin öncesi Yeltsin’in Başkanlığı döneminde servet kazanmış oligarklar seslerini yükseltirken Putin zenginlerinin karşı tavırları daha düşük profil çiziyor.
BU BİR FELAKET
Putin öncesinde servet yapanlar, batının dayattığı kapsamlı ve ağır yaptırımlar için “Rus ekonomisine yeni bir demir perde indirildi” diyorlar.
Batı yaptırımları ile bir çok oligarkın on milyarlarca dolarlık mal varlığı donduruldu.
Ukrayna’ya işgalin başladığı gün Putin’le görüşmeye çağırılan bir iş adamı -isminin gizli tutulması kaydıyla- “yıllarca uğraşarak inşa ettiklerimiz 1 günde yıkıldı. Bu bir felaket” görüşünde.
Üstelik Beyaz Saray tarafından “oligarkların dondurulan mal varlıklarının ve servetlerinin, Ukrayna’nın yeniden yapılanması için oluşturulacak fona geçeceği” yolundaki açıklama tam bir panik yarattı.
Çünkü…
Oligarklar “yaptırımlarla dondurulmuş servetlerini savaş sonunda geri alabilecekleri” umudundaydılar.
O umutla Yeltsin zamanında zengin olan 4 oligark Rusya’dan ayrıldı.
Bunların arasında “Kremlin’in Sürdürülebilir Kalkınma Özel Elçisi” Anatony Chubais ve Yeltsin dönemi “özelleştirme çarı” da bulunuyor.
Putin dönemi oligarklarının çoğu ve üst düzey yöneticiler ise Rusya’da kaldı.
Ayrılabilmeleri zaten mümkün değil.
Oligarklar, üst düzey banka yöneticileri -isim verilmemesi şartıyla konuşurken- “artık Putin üzerinde hiçbir etkileri olmadığını” söylediler.
İç çembere “bir avuç katı güvenlik görevlisi hakim”
Kimse Putin’e doğrudan “karşı fikir” söyleyemiyormuş.
RUBLE ZORUNLULUĞU
Yeltsin döneminin milyarderi Vladimir Lisin gaz satışında Rusya’nın “Ruble ile ödeme zoruluğu” getirmesini açıkça eleştiriyor.
Bu oligarka göre “Rusya’nın 10 yıllardır mücadeleyle elde ettiği ihracat pazarlamaları elden çıkabilir…”
Özelleştirme çarı diye anılan Norilsk Nikel Fabrikalarının sahibi Vladimir Potanin Ukrayna’ya istilanın başlaması üzerine, “Rusya’dan çekilen yabancı şirketlere ait mal varlıklarına el konulması” fikrine karşı tavır alan güçlü lobinin altını çiziyor.
Yeltsin döneminin milyarder alüminyum kralı Oleg Delipaska Ukrayna Savaşı için “Rusların uzun süre utanacağı bir delilik” tanımlamasını yapıyor.
“Rus ekonomisinin 1998 mali krizinden en az 3 kat daha kötü olacağını” iddia ediyor.
DRAMATİK TOPLANTI
Harekatın başlatıldığı 24 Şubat’ta Putin, Rusya’nın en zengin 37 oligarkını Kremlin’de toplantıya çağırmıştı.
Onları Ekaterininsky Salonu’nda toplamışlar.
Her zaman olduğu gibi Putin’in gelişini 2 saat boyunca beklemişler.
Orada bulunan bir oligark anlatıyor:
Putin’i dinlerken bir çoğumuz şoka uğradık. Herkes ezilmiş gibiydi.
Korkunç bir ruh hali… Rusya’nın 30 yıldan uzun bir süre önce dünya pazarlarına girişinden bu yana inşa ettikleri ticaret imparatorlukları için her şeyin bittiği dakikalardı.
Bazıları her şeyimizi kaybettik diye fısıldaştı.
Ama Başkan geldiğinde hiç kimse itiraza, sızlanmaya cesaret edemedi.
Taş gibi bir tavırla Başkan
Putin’i dinledik.
Oligarklardan biri toplantı sonrasında “Ukrayna harekatını sadece Savunma Bakanı Shoigu, Genelkurmay Başkanı Gerasimov ve gizli servis FSB’den üst düzey birkaç kişinin bildiğini” söyledi.
Gene de “harekatın Donbas’ta sınırlı olacağına” inanılmaktaymış.
Gene oligarklara göre savaştan haberdar olan ya da olmayan bütün üst düzey bürokratlar “biran önce normal hayata geçmeyi” istiyor.
Oligark şöyle diyor:
Evleri, çocukları, torunları var.
Savaşa ihtiyaçları yok.
Hepsi iyi bir hayat yaşamak, çocuklarının güzel şeylere sahip olmasını görmek, en güzel yerlere seyahat edebilmek istiyorlar.
Bazıları banka hesaplarındaki paraları yakınlarının üzerine aktardılar ama yurtdışındaki o paralar bile bloke edildi.
…………………
Putin’in oligarkları ve üst düzey yöneticileri ise Putin’e sadık görünüyorlar.
Bir yere gitmeye niyetleri yok.
“Avusturya’ya kayağa gideceğimize, Soçi’ye gideriz” havasındalar.
Aralarında “seni besleyen eli ısırma” söylemi dolaşımda.
Onlar “NATO’nun suçlu olduğu, Rusya’ya komplo kurulduğu kanısındalar ya da öyle konuşmaları gerekiyor.”
GERÇEKÇİ NABİULLİNA
Harekat başladığında istifa eden fakat istifası kabul edilmeyen Merkez Bankası Başkanı Nabiullina daha gerçekçi.
“Yaptırımların etkisi henüz tam hissedilmedi, en kötüsü gelmekte” dedi.
Şöyle konuştu:
“Neredeyse her ürünün ithal bileşenlere bağlı olduğu üretim tesislerinden arz akışı durmak üzere.
İthal tüketim malları rezervleri süratle azalıyor.
Ekonominin rezervlerle yaşayabileceği dönem sınırlıdır.
Zor bir yapısal değişiklik dönemine giriyoruz.”
Kugachev de “bu koşullarda
Putin’in pozisyonunun tehlikede olduğunu” iddia ediyor.
Öngörüsü şöyle:
“3 ay içinde dükkan ve fabrikaların stokları tükenecek.
Rus ordusundaki ölümlerin boyutu netleşecek.”
Kugachev “o zaman Putin için hayatın çok zorlaşacağı” mesajını veriyor.
……………
Ama…
Madalyonun diğer tarafında Ukrayna’da neler olur, dünya buğday krizi hangi göç dalgalarını başlatır, ABD ve Avrupa, uzayan bir savaşın sponsoru olmayı sürdürebilecek mi?
Bu soruların cevapları da önemli.