Önce İdlib’de şehit olan 5 kahramanımıza rahmet ve ailelerine, ulusumuza başsağlığı, yaralı kahramanlarımıza da acil şifa diliyorum.
Orada durum karışık.
...................
Sonra...
“Hasmın attığı taş değil ama dostun attığı gülün yaprağı acıtır” söylemini hatırlayarak KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın garip ve üzücü açıklaması...
Akıncı “Kıbrıs’ta çözüm federasyondur. Aksi halde, KKTC bölümünü Türkiye ilhak edebilir. Tayfur Sökmen olmayacağım” demiş.
İçimizden vurulmak ne acı...
...................
Tayfur Sökmen olayını hatırlayalım.
Atatürk’ün rahatsızlığı iyice belirgin hale gelmişti.
Ama...
Sağlık durumunun böylesine bozuk olmasına karşın Hatay’ın kazanılmasına odaklanmış durumdaydı.
Başta İnönü olmak üzere yönetimdekiler Atatürk’e şöyle uyarılarda bulunuyorlardı.
“Paşam, bu konuyu fazla üstelemeyelim.
Fransa’yla savaşa girmek tehlikesi var. (Fransa Suriye’nin koruyucu ya da garantörü statüsündeydi.)”
Atatürk ise onlara şu cevabı vermişti:
“Şimdi Fransa’nın iki tarafında komşularıyla başı dertte.
Bir tarafında Hitler belası yükselişe geçti.
Öbür tarafında ise faşist Mussolini.
Onlarla uğraşırken binlerce kilometre ötesinde bir Hatay için Türkiye’ye karşı silahlı kuvvet göndermeyi aklından bile geçirmez.”
Atatürk bu arada başka bir isimle Akşam gazetesinde başyazılar yazıyor, hükümeti Hatay’a yeterince ilgi göstermemekle suçluyordu.
Böylece, başta Fransa olmak üzere diplomasi dünyasına “Üzerimizde kamuoyu baskısı var” algısını yaratıyordu.
O hasta haliyle güneye de gitmişti.
.......................
İşte böyle bir ortamda Hatay’da plebisit yapıldı.
15 Nisan 1938...
Cumhur-başkanı Tayfur Sökmen seçildi.
Millet Meclisi Başkanı Abdülgani Türkmen, Başbakan Abdurrahman Melek oldu.
Ve...
Hatay’ın Türkiye’ye ilhak kararı alınmış oldu.
........................
Tayfur Sökmen büyük bir Türk milliyetçisiydi.
Onun torunu da milletvekilliği yaptı.
Aydın ve milliyetçi bir vatan evladı olarak hizmet verdi.
.......................
Burada mesele Tayfur Sökmen de değil, Mustafa Akıncı’nın kendini Türk hissetmesindeki eksikliktir.
Gerçekten bugüne kadar ki çizgisine bakılırsa bir Tayfur Sökmen şerefli irtifasında olduğu söylenemez.
......................
Buna karşılık, yaklaşan seçimde Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyacak olan Ersin Tatar tam bir milliyetçidir.
Aslını inkârdan gelmeyen bir yürekli ve damardan Kıbrıs Türkü milliyetçisi.
Ersin Tatar Cambridge mezunu bir aydındır.
Türkiye’de Show TV kurulduğu yıllarda ben genel müdürdüm, Ersin Tatar da mali işlerin başındaydı.
Yakından tanımak zamanım oldu.
Konuşurken nabzı Kıbrıs için atardı.
Nefesi sanki Kıbrıs kokardı.
Hiçbir Türk televizyonu Kıbrıs’a yayın yapmazken Ersin Tatar’ın inisiyatifiyle Show TV Kıbrıs’a alıcı direği dikti.
Kıbrıs’a yayın yapmaya başlamıştık.
Mustafa Akıncı bu talihsiz söylemiyle seçim yatırımı yapıyor kendince...
Ancak...
Dileriz ki Ersin Tatar seçilsin.
İçimizdeki “yabancı” devre dışı kalsın.
Bunca dış sorun arasında bir de Kıbrıs çıkmasın karşımıza...
