İç sayfadaki karikatüre bakın...
“Biden’ın başına Afganistan kadar taş düşmüş...”
..........
Bir diğer görüş de ABD’nin dünya tarihinde bir yıldız gibi kaymakta olduğu...
..........
İyi ya da kötü, artık bir
"Ve futbol kamuflajı...
28 Temmuz 1922...
Anadolu Ajansı “Mustafa Kemal’e bağlı ordu birliklerinin Akşehir’de futbol maçı yapacağını” duyurdu.
Saha hıncahınç doldu.
Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa, Fevzi Paşa, Yakup Şevki Paşa seyirciler arasındaydı.
Gelişmeleri saat saat takip eden İngiliz ve Yunan istihbaratı “moral maçı olduğunu” zannetti.
Bütün komutanlar orada olduğuna göre, Türklerin daha uzun süre taarruza kalkışmayacağı anlaşılıyordu.
Halbuki maç kamuflajdı.
Yeni bir gelecek arayan binlerce endişeli Afgan perşembe günü Kabil Havaalanı’ndaydı.
Abbey Kapısı’ndaki ABD deniz piyadeleri tarafından aranma kuyruğundaydılar.
Yeni bir hayata giriş noktası olan kapıya doğru ilerlerken bir “intihar bombacısı patlayıcı kemesindeki infilak düzeneğini” açtı.
Müthiş bir ses, havada uçuşan parçalanmış insan bedenleri...
Her yer kan...
Hemen ardından Kabil’deki yabancıların ve daha çok Amerikalıların buluştukları Baron Hotel’de ikinci patlama...
Ailesiyle birlikte tahliye uçuşunu bekleyen bir Afgan “İnsanlar diri diri yanıyordu, nefes alınamıyordu” dedi.
Bir diğer görgü tanığı Afgan kesik kesik konuşarak anlattı:
Başlıkta yer alan “Taliban’dan müzik yasağı” yazının sonraki satırlarında...
Taliban Baş Sözcüsü Zabihullah Mücahid, ilk özel demecini NYT’ye (The New York Times) verdi.
“Geleceği inşa etmek ve geçmişte olanları unutmak istiyoruz” dedi.
“Taliban’ın intikam sürecini başlattığına ve özellikle kadınlara sert uygulamaları yeniden dayatacağına” dair iddiaları reddetti.
Mücahit “kadınların uygun şekilde giyinerek evlerinden yalnız ayrılma özgürlüğüne sahip olmakla kalmayıp, okula ve iş yerlerine geri döndüklerini” de söyledi.
NYT’ye göre bu görüntüler Kabil sokaklarındaki reklam panolarında ve TV ekranlarında yer alıyor.
Peki...
Türkiye’de ve dünyada “yüz yüze eğitim” için okullar açılıyor.
“okullarda pandemiye karşı önlemlerden” bazı dünya örneklerini yansıtıyorum...
Sınıflar küçülüyor
İtalya ve İspanya başlattı.
Avrupa’nın diğer ülkeleri de bu uygulamaya geçiyor.
Sınıflardaki öğrenci sayısı düşürülmekte.
Yarıya, üçte bire düşürüldü.
“Mesafe”
Türkiye’deki soru işaretleri için dünkü New York Times’tan bir manşet: Afgan mülteciler Türkiye'de sert ve düşmanca bir sınırla karşılaşıyor.
“Türkiye, AB ve ABD’yle Afgan göçmenlere sınırları açmak için anlaşma yaptı” iddialarına bu başlık altındaki yazıda açıklamalar var.
Haftada 30 bin Afgan
Bazı satırları yansıtıyorum:
Taliban’ın Kabil’i işgalinden önce
bile binlerce Afgan istikrarlı bir şekilde ülkelerinden kaçmaktaydı.
İran sınırından Türkiye sınırına kadar yaklaşık 1400 mil yol alıyorlardı.
Dün Sakarya Meydan Muharebesi’nin 100. yıl dönümüydü.
Osmanlı ordusunun ve milletinin üç kıtadan geri çekilişi -sonuçsuz kalan- 2. Viyana Kuşatması’yla başlamıştı (1683).
238 yıl süren bu acılarla dolu geri çekiliş 1921 Sakarya Savaşı’yla durdurulmuştur.
Türk ordularının yeniden ilerlemeye başladığı, savaşlar kazandığı süreç Sakarya Savaşı’yla başlamıştır.
Şair şöyle yazmış:
“Rabb’im isterse, sular büklüm büklüm burulur.
Sırtına Sakarya’nın Türk tarihi vurulur...”
Gerçekten Sakarya Savaşı’nda Türklerle Batı arasında 1071 Malazgirt Savaşı’ndan beri devam eden hesaplaşmanın yüzlerce yıllık ağırlığı vardı.
Galatasaray’da Marcao kibri...
Marcao maç boyunca sürekli sert sözlerle bağırıp çağırdığı genç Kerem işaret parmaklarını dudaklarına götürüp “sus” işareti yapınca öfke krizine girdi.
30 metre ilerleyip Kerem’e önce kafa teması, ardından omuzlarına iki yumruk...
“Dünkü çocuk kendisine nasıl sus diyebilirdi(!)..”
Marcao’nun kibri!..
.........
Tam tersi olan bir görüntüyü yansıtayım.
Bir yıldız futbolcunun