Gazeteci, bir meslektaşından şu kısa mesajı aldı:
“Rusların yaptırım listesinde yer aldığın için tebrikler/taziyeler.”
Gazetecinin adı Gideon Rachman.
Financial Times’ın dış haberler editörü, AB Basın Ödülü ve Siyasi Gazetecilik dalın da Orwell ödülünü kazanmıştı.
Daha önce çok kez Rusya’ya giden Rachman “Böylece Kremlin’in düşmanları listesinde olduğumu öğrendim” diye yazdı.
Anlaşılan artık gazeteciler de “yaptırım listesine” giriyor.
……………
Financial Times’taki yazısından satırlarla Rusya’daki değişimin adeta senaryosunu yansıtmakta.
Haftanın gündemi yüklü.
Önce yazıya gülümseyerek ve gülümseterek başlayalım.
ABD eski Başkanı George W. Bush (oğul) Putin’le konuşmasında çok etkilenmiş.
“Adamın gözünün içine baktım, onu çok açık sözlü ve güvenilir buldum” demiş.
Bunu Financial Times’ta (19 Haziran) okudum.
Anlatan ise bir zamanlar Rusya’nın en zengin oligarkı olan Mihail Hodolkovski.
ABD Başkanı’nın bu izlenimine Putin’i yakından tanıyanlar çok gülmüşler.
Bush’u tiye almışlar.
Vefatının 7. yıl dönümünde 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i güncelliğini sürdüren şu söylemiyle analım:
“Türkiye kendi kaynaklarıyla kendini besleyebilen az sayıda ülkelerden biridir…”
O zaman bu kelimeler bize “olağan” gelmişti.
Ama bugün “dünyada kıtlık ve açlık” kaygıları büyürken stratejik önemi vurgulanıyor.
Demirel’e rahmet dileyerek dünkü Washington Post’tan şu başlığı yansıtayım…
“Ukrayna Savaşı’nın dalga etkisi potansiyel bir kitlesel açlık…”
Gazete, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle, dünyadaki buğday ve arpanın yüzde 30’unun engellendiğine, bunun 40 milyonu aşkın insanı açlığa iteceğine işaret ediyor.
Yıl 1973…
Yahudilerin dini bayramı “Yom Kippur”da Mısır ve Suriye güçleri İsrail’e “baskın savaş” başlattılar.
6 Ekim’den 25 Ekim’e kadar süren savaşta, önceleri İsrail kaybediyor gibi olsa da sonrasında üstünlüğü ele aldı.
Mısır’da Süveyş Kanalı’nın batısına kadar ilerledi. Suriye’de Golan Tepeleri’ni ele geçirdi.
“Bunda ABD’nin ciddi silah katkısının olduğu” söylenebilir.
‘İŞLERİNİ BİTİRİN’
15 Haziran tarihli NYT’den (New York Times) Bret Stephens’in şu satırlarını yansıtayım…
Şimdi Başkan Joe Biden’ın ulusal güvenlik ekibine,
Emekli Hava Tümgeneral Beyazıt Karataş’tan dinledim. Beyazıt Paşa Atina’da ataşedir.
Onlar da emekli olmuş Yunan meslektaşlarıyla bir sohbette konu “Kardak krizine” gelmiş.
Yunanlı pilot “havalanma emri” aldıklarını söylemiş.
Komutanından “gereğinde Türk uçaklarına karşı silah kullanma izni olup olmadığını” sormuş.
Bu izin verilmemiş…
O süreçte Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’nde büyük endişe varmış…
Yıllar öncesinden bu anıyı dile getirmesinin sebebi, Beyazıt Paşa’ya “Yunanistan çok yüksek profilli konuşuyor, bu cesareti nereden alıyor?” sorumdu.
Savaş sanatı için güzel ve gerçekçi bir söylem vardır:
Almanyalı Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci “tıpta bir devrim yapmanın” eşiğindeler.
Kovid-19’a karşı geliştirdikleri mRNA aşı teknolojisiyle kanserli tümörleri de yok etme yolundalar.
İlk denemelerde bazı başarılar sağladılar.
Pankreas, yumurtalık ve testis kanserlerinde bağışıklık hücrelerini güçlendirerek tümörleri yok ettiler.
Ancak hâlâ almaları gereken mesafeler var.
Devrimin bir diğer özelliği de “her hasta için ayrı ve özgün mücadele…”
Yani seri üretim ile raftaki seri üretim ilaç aynı hastalığa yakalanmış herkes için genel bir uygulama olmayacak.
Dünkü
Suzanne Collins’in romanından uyarlanan “Açlık Oyunları” bir bilim kurgu filmdi.
Ancak bu kez “gerçeği” yaşanmakta.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal harekâtı bunun birincil nedeni.
“Ekmek sepeti” diye anılan ve dünya buğday ihtiyacının yüzde 30’undan fazlasını karşılayan bu iki ülke, savaş nedeniyle buğday sevkiyatını minimuma indirmiş durumda.
Ve…
50 milyon dolaylarında insan açlık tehdidiyle karşı karşıya…
Ukrayna ve Rusya buğdayı için ihraç kanalları açılmazsa bu rakam katlanarak büyüyecek.
46 ülke bu yeni
İngiltere Başbakanı Boris Johnson “5 kadını, evlilik dışı hamile bırakmış.”
Johnson hakkında bir belgesel sanal medyada dolaşıma konuldu.
Bir başka yayın ise Ukrayna Başkanı Vlodimir Zelensky için…
Dünkü Le Monde’de Zelensky’nin “Pandora belgelerinde yer aldığı” iddia edilmekte.
“Vergi cenneti Offshore şirketlerle bağlantısı olduğu” anlatılmakta.
“Bu belgelerle Zelensky için dürüstlük lideri efsanesi yıkıldı” deniyor.
Buna karşılık Putin, kendini “büyük Petro’nun takipçisi olarak” ilan etti.
Le Monde “Putin, Baş Tarihçi” adlı kitabın -bir bakıma- övgüsünü yayınladı.