EYLÜL ortasında İstanbul “çağdaş sanat odağı” olacak. Cİ (Contemporary İstanbul) geçtiğimiz yıllardan farklı olarak kasımdan eylüle çekti açılışını.
14-17 Eylül arasında İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda...
Aynı tarihteki 15’inci İstanbul Bienali ile örtüşüyor.
Müthiş bir sanat zenginliği.
Sergilerin yanı sıra geceler de şenlikli
olacak. Her gece evlerde Cİ ve Bienal için
çok sayıda özel davetler...
İstanbul burjuvası yalılarının, köşklerinin salonlarında yabancı ve Türk sanatçılarını, galeri sahiplerini, koleksiyonerleri ağırlayacak.
Aynı gecede sanat tutkunları birkaç davete birden katılmak için epey yol yapacaklar.
Böylece İstanbul’un o hafta küresel sanat gündeminde yer alacağını söyleyebilirim.
TEMA “HAREKET”
Cİ’ye bu yıl katılan 73 galeriden öne çıkanlar arasında “Victorio Miro (Londra), Galeria Continua (San Gimignano & Pekin), Leila Heller Gallery (New York & Dubai), Vigo Gallery ( Londra)” da var.
Bölgedeki önde gelen genç ve köklü galerilerin yanı sıra birçok galeri ve ülkeyi de ağırlıyor.
Sanat kremasına otel ve uçak giderlerini de karşılayarak Cİ Türkiye’nin tanıtımı için de
önemli katkı yapacak.
Öte yandan... 10 yıldır düzenlenen Cİ Dialogues, bu yıl “MOVEMENT (HAREKET)” ana temasıyla yola çıkmakta. Teknoloji, mekân, mimari, tasarım konuları işlenecek panellerde.
Örneğin... Gelecek teknolojilerinde “insan estetiği...” Estetik kavramı insan üstü hiper teknolojili toplum içinde nasıl resmedilmeli...
Robotların yapay zekâ teknoloji yazılımlarının ve algoritmaların sanat ve estetiğe yansıması...
Sanat koleksiyonunu “sanatsal hafıza yaratımı” olarak tartışmak...
“Sanat ve tat”: Bileşik tat alma sanatı...
Toprağın verdiğini sanat eserine çeviren şefler bağlamında gelişen mutfak kültürü.
“Boşlukta hareket...”
“Boşluk” kavramı son yıllarda sanatın çok alanında kendine yer etmiş bir konu.
Mimarlık açısından boşluklar ve karşıtı olan doluluklar, kenti ve mimari mekânları biçimlendiren öğeler olarak zamanda uğradığı değişimler.
.....................
Cİ’nin bu yılki yeniliklerinden biri de salondan dışarı açılması. Maçka Park’ta heykel sergisi de sanat tutkunlarına sunuluyor. Küratörlüğünü
Prof. Hasan Bülent Kahraman üstlenmiş.
Adı “Beşinci Element...”
Hava, Su, Ateş, Toprak 4 temel elementin 5’incisi neden “Sanat” olmasın?
GUINNESS’LİK FOTOĞRAF SERGİSİ
DÜNYANIN -bildiğim kadarıyla- en büyük açık hava fotoğraf sergisi İstanbul’da...
Beşiktaş eski başkanlarından Serdar Bilgili Nişantaşı Vali Konağı Caddesi’nin sonundaki çok katlı binayı alarak ciddi bir yatırım yaptı.
“VK 108” adlı bir iddialı projeyi hayata geçirmekte. (“VK” Vali Konağı kelimelerinin ilk harflerinden oluşuyor. 108 ise numarası.)
İnşaatın duvarlarını, kendi çektiği Nişantaşılı isimlerin portreleriyle kapladı.
Bu açık hava sergisinin adı da “Nişantaşı Portreleri...”
Serdar Bilgili fotoğraf ustasıdır.
Gerçekten -sergideki fotoğraflar arasında benimki de olduğu için değil- çok iyi çalışmalar.
Kimler yok ki...
Burcu Esmersoy, Eda Taşpınar, Erol Kaynar, Ersoy Çetin, Galip Gürel, Hayri İnönü, Mahmut Berkman, Ali Esad Göksel, Ayşe ve Ege Ece, Mustafa Taviloğlu, Nil Karaibrahimgil, Raffi Portakal, Serdar Erener ve diğer Nişantaşılı toplumca tanınan isimler.
Dinlediğime göre bu en büyük alana sahip açık hava fotoğraf sergisi için “Guinness rekorlar kitabına da başvuru” düşünülmekte.