Kovid-19 sosyal, ekonomik kültürel hayatı vurdu.
Ama eskilerin “Musibetten hayır doğar” söylemini doğrulayan önemli “artılar” da getirdi.
BioNTech ve Moderna’nın “mRNA” yöntemiyle üretilen yeni tür aşılar “tıpta çağ atlamanın” işareti.
BioNTech ve Moderna en az “10 tür kanser aşısı” üzerinde çalışıyor.
Kişiye özel “mRNA” aşılarının uzun olmayan bir sürede “kanserin kökünü kazıyacağı” inancı dile getirilmekte.
BioNTech tüberküloz için de bu yeni yöntemle aşı geliştiriyor.
Ve...
Belli başlı bütün “virüs hastalıkları” için yeni nesil aşılar...
VEHBİ KOÇ’UN İSTEDİĞİ GİBİ
Kovid-19’la hepimizin tanışıklığı yaklaşık 1 yıla dayanıyor.
O kadar çok şey dinledik, öylesine hacimli yazılar okuduk ki...
Ama...
Kabul etmeliyiz ki ifadeler oldukça karışık.
Merhum Vehbi Koç kendisine yapılan sunumlarda “Farz et ben hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir fikri olmayanın bile anlayacağı sade, açık ve net anlat” dermiş.
İşte öyle bir anlatımla karşılaştım.
Kaynak “Gurbetteki Atatürkçü Bilim İnsanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Vural Cengiz ve üye Serdar Uçkun.”
Yansıtıyorum...
....................
1- Kovid’e neden olan virüsün adı SARS-CoV-2.
2- Virüsler “hayat” denen kavramın “en ilkel örneklerinden biri.”
Bakterilerin ve diğer tek hücrelilerin aksine, bir virüs, kendi başına yaşama ve üreme imkânına sahip değil.
Virüsler de bir tür parazit.
Küçük bir yağ ve protein poşeti içinde bir RNA ve DNA zincirinden ibaret...
(Yani biraz yağ, biraz protein, biraz da -bilişim diliyle- yazılım).
Diğer parazitler gibi, virüsler nesillerini sadece başka -ve daha karmaşık- hücrelerin içine girerek idame ettirebiliyor. Yani, virüslerin en önemli özelliklerinden biri, başka hücrelerin, virüsü içine almasına yardım edecek bir unsurları olması. Bir tür “reklam tabelası...”
3- SARS-CoV-2 virüsünde bu “reklam tabelası” unsuru “spike protein” denen bir protein. Bu protein, virüs yüzeyinde çıkıntılar olarak yer alıyor ve insan hücrelerindeki bazı reseptörler, bu proteini bağlayıp virüsü hücre içine çekiyor.
4- Hücre içine girince virüs -tüm diğer virüsler gibi- hücrenin protein zinciri yazma mekanizmasını ele geçiriyor.
Bu mekanizma sayesinde kendi kopyalarını üretiyor. Sonunda hücre tükenip ölüyor.
Çoğalan yeni nesil virüsler başka hücrelerin peşine düşüyorlar.
5- Yani “virüs” denen şey iki unsurdan ibaret:
- Hücrelerin içine girmesini sağlayan bir reklam tabelası.
- Kendi kendisini üretmeyi sağlayan bir yazılım.
6- SARS-CoV-2 virüsünün toplam yazılımı 29 bin 903 nükleotitten ibaret (bir nükleotit = bir harf diye düşünün). İnsan genomu bundan 100 bin kat daha uzun (3.1 milyar nükleotit). SARS=CoV-2 yazılımı en fazla 16 protein üretebiliyor. İnsan genomunun ürettiği protein sayısı ise 20 binin üzerinde.
7- Virüs aşılarına gelelim.
“Klasik” aşı yöntemi 1796 yılına dayanıyor.
Klasik yöntem, bol miktarda ürettikten sonra kimyasal veya fiziksel yöntemlerle virüsün çeperini ve genetik yazılımını hasara uğratmaktır. (Bir evrakı kâğıt öğütücüden geçirmek gibi.)
Mesela, SARS-CoV-2 virüsü için klasik yöntemle üretilmiş aşılarda virüsün 29 bin 903 harflik yazılımının tamamı var ama parçalara ayrılmış durumda.
Bu işlemden sonra vücuda verilen virüs parçacıklarına karşı, immün sistem reaksiyon oluşturuyor, geliştiriyor.
8- mRNA aşıları en yeni yöntem.
Kovid için virüsün kendisi değil, sadece spike protein yazılımı (1000 nükleotit uzunluğunda) bol miktarda üretilip nano yağ partikülleri içine konuyor.
Vücuda verildiğinde bunlar bazı immün sistem hücreleri içine giriyor, bu hücreler spike protein yazılımını sisteme koyup spike protein üretiyor ve dolaşıma salıyor.
Bu arada aşıyla gelen 1000 harflik yazılımın işi bitiyor ve mesaj kayboluyor (Snapchat mesajı gibi).
Kan dolaşımında birden birebu spike protein’ler ortaya çıkınca immün sistem ona karşı bir duyarlılık oluşturuyor.
Aşı ile gelen “mesaj” çok kısa sürede kaybolduğu için, aslında mRNA güvenli bir aşı yöntemi.
9- Her aşıda olabildiği gibi Kovid aşılarında da lokal veya sistemik yan etkiler (ağrı, kızarıklık, ateş, kırıklık vs) olabiliyor.
Çok nadir olarak ağır alerjik reaksiyonlar da...
10- mRNA virüs aşıları yepyeni bir yöntemle üretildi. Klinik çalışmalara hamile ve emziren kadınlar dâhil edilmedi. Bu nedenle, hamile ve emziren kadınlarda bir yan etki olup olmayacağı bilinmiyor. (Bu metinde “Hamile iseniz veya emziriyorsanız kullanmayın” denilmekte ancak kararı doktorunuz vermeli, doktorunuza danışın G.C)
11- Bu aşılar 2020 yılında icat edildiği için uzun sürede bir yan etki olup olmayacağını da bilmiyoruz.
Ama bu bir yan etki olacağı veya olmayacağı anlamına gelmez.
AŞIDAN KAÇAN VİRÜS
Uzun vadede Kovid muhtemelen “endemik” bir hastalık olarak kalacak. Yani grip gibi hiçbir zaman ortadan kaybolmayacak. Her sene tekrardan Kovid aşısı olacağız. Virüs mutasyona uğradığı için “vaccine escape (aşıdan kaçış)” denen olay olacak. Yani virüs aşıdan kaçacak. Her yıl formül değişecek.
Eski yöntem aşıları yeni mutasyona göre üretmek 6 ay, mRNA aşılarını yenilemek ise 6 hafta alıyor.
Bu nedenle, uzun vadede mRNA aşıları daha değerli olacak.