Moon’a baktım my moon gördüm...Hasan Mezarcı buyurmuş. "Aralık ayının 7’si ile 17’si arasında aya bakan benim suretimi görecek" demiş.
Mezarcı’nın hikmetinden sual olunmaz deyip ben de hazretin suretini yakından görmek için Ortaköy meydanında yerimi aldım.
Meydanda "mesihöin ayın sathına vurmuş kabak çiçeği misali suretini görmek için yanıp tutuşan birkaç mürit daha vardı.
Ay bulutların arasından çıktıkça heyecanlanıyor, Ortaköy meydanında
coşkulu bir haykırışla bağrışıyorduk.
"İşte işte kellesi göründü"
"Maşallah burnu da pek iriymiş"
"Kız burnu diil ki o"
"Ben kulaklarını gördüm"
"Hadi dua edelim. Ay gördüm Allah amentübillah"
***
Mesih olmak kolay değil elbet.
Ben peygamberim diye ortaya çıktın mı mucize ile peygamberliğini pekiştirmen gerek.
Çünkü müritler habire bastırıyorlar Mezarcı’ya.
"Mucize ya Mesih Mezarcı"
"Lan oğlum şurda bir elimde asa, bir elimde ayna umrumda mı dünya deyip tencereyi kaynatıyoruz. Başlatmayın mucizenizden" dese bir inançsızlık dalgası gelip savuracak müridi mürşit takımını.
Bu yüzden bir mucize sallamak zorunda hissetti kendini ve "aya bakan beni görecek" diyeyim de çıkayım işin içinden diye düşündü zahir.
Şahsen ben iki gün boyunca aydan gözlerimi ayırmadım.
Bir kez Kaleci Rüştü’yü, bir kez Reha Muhtar’ı, bir kez de Naomi Hanım’ı görmeme rağmen bir türlü mesih Mezarcı’yı göremedim.
Çevremdekiler ise ayın her göründüğü an basıyorlardı çığlığı.
"İşte öpülesi alnı da çıktı mübareğin"
"Ay gördük Allah amentübillah"
"Ben niye görmüyorum yaaa?"
"Nasıl görmezsin abi? İşte kaşları, işte Ricoysla yıkanmış uzun saçları,
işte asası..."
"Çantalara dikkat edelim abi"
"Yılan derisi çantalarda da görünüyor mu sureti acaba?"
***
Mucize gözlerimin önünde gerçekleşiyor, bense mucizeyi ıskalıyordum.
Moon’a bakıyordum, sadece my moon görüyordum.
Üstelik Mezarcı’nın yeni bir mucizeye ihtiyacı olmadığına inananların başında geliyorum ben.
Çünkü Hasan Mezarcı
ilk mucizesini daha önce
göstermişti bile.
Atatürk’e küfreden ve ceza alıp yurtdışına kaçan Mezarcı’ya Atatürk’ün kurduğu devlet hala tıkır tıkır maaş ödüyordu.
Bundan büyük mucize mi olur canım?
Gani Müjde WebCamDayımın çocuğunun Kosova’dan getirdiği hediyeler arasında en ilginci bu su tabancası.
Ben karşı daireye doğru ateş ettim karşı evden su çıktı...
Güzel bir oyuncak.
Ama eskiden daha güzeldi. Çay getirirlerdi içerdik...
Akü...Ne kadar översek az
Akü şoförlere haz,
En kıymetli bir cihaz
Otomobillerde akü...
Enver Tuncalp -Teknolojide teknik şiir denemeleri
(Arif Takvimi - Parantez Yayınları)
Aklıma Takılan sorular:Dünya güzellik yarışmasında üçüncü olan Türk kızı için İngilizce bilseydi dünya güzeli olurdu ne demek Allah aşkına?
Eğer İngilizce bilmek dünya güzeli olmak için yeterliyse Limasollu Naci veya Reha Muhtar’ı gönderelim o zaman.
İşinizi nasıl kaybedersiniz? Fotoğrafa dikkatli bakarsanız adamın neden kovulduğunu daha iyi görebilirsiniz...
Siz bu yazıyı okurken
5 milyon kilo patates, 4 milyon kilogram ekmek, 650 bin kilo et 600 bin kilo balık, 20 bin kilo şeker yendi...