Gani Müjde

Gani Müjde

-

Tüm Yazıları

Yıllar önce basın aracılığıyla flört ettiğimiz Naomi Campbell gelmiş, ne fayda! Hiç düşme peşime mangal kömürü gözlüm, ben evli bir erkeğim artık. Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye demişler...

Naomi Bodrum’da

Naomi Campbell, Bodrum’da teknede böyle görüntülendi.

Karım aradı geçen gün. “Seninki Bodrum’a
gelmiş” dedi.
Buz gibi oldum. “Acaba bilmeden kiminle sevgili oldum da yakalandım” endişesi kapladı tüm benliğimi. Korkarak, çekinerek ve kutumdan kim çıkacak acaba diye merak ederek sormam gereken soruyu bir kerede ve bir kısmını susuz yutarak sordum? “Kim benimki hayatım?” “Naomi canım” deyince zemberekler boşaldı önce; sonra da size hikayenin geçmişini anlatma gereği hasıl oldu.
Yıllar önce basın aracılığı ile flört ettiğimiz Naomi namlı hatun epey bir gecikme ile peşime düşmüştü demek. Hakkında yüzlerce yazı yazmama, binlerce espri yapmama rağmen ulaşabildiğim tek Naomi ödülü, imzalı bir resim olabilmişti ancak. “Buna da şükür, bunu da bulamayanlar var” deyip sineye çektim senelerce. Bir süre daha beklemeye devam ettim. Baktım geleceği filan yok, bastım şimdiki karıma nikahı.
Yıllar sonra gelmiş, “Ganim yaslı gittim, şen geldim, aç kapıyı ben geldim” demiş ne fayda.
Yazı yazdım hekime, Naomi gelmiş ekime. Hiç düşme peşime mangal kömürü gözlüm, ben evli bir erkeğim artık.
Zaten iş güç nedeni ile uzun bir süredir İstanbul’dayım. Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye...
Yani “Bor Sunday was finished. Drive donkey to Niğde”
(Not: Bu İngilizce’yi Naomi hanımla evlenirsem cemiyet hayatında kendisini rezil etmeyeyim diye hızlı kursta 1 ayda öğrenmiştim. Nasıl öğrenmişim ama?)

Haberin Devamı

Naomi Bodrum’da

Oyuncu Hakan Yılmaz Bodrum’da denize girerken...

Kemal Bey’in göbeği...

Bu Kemal ne bereketli isimmiş kardeşim. Her hafta bir Kemal hikayesi yazar oldum. Bu seferki Kemal, “Yahşi Cazibe”de Kemal karakterini canlandıran arkadaşım Hakan Yılmaz.
“Oyuncu Hakan Yılmaz Bodrum’da denize girerken göbeğini saklayacak yer bulamadı” haberini okur okumaz mesaj gönderdim Hakan’a, “Bu haberin tek sorumlusu benim” diye.
Çünkü aslında fit olan Hakan’ı, “Yahşi Cazibe” dizisinde kıskanan Erdo adlı karakter yıllar boyunca “göbekli ve kel Kemal” diye çağırıp durdu. Hatta bu sözlerle şarkılar yaptı.
Bir süre sonra Hakan bile söylenenlere inanıp rejimler yapmaya başlayınca vazgeçtik göbekli ve kel yazmaktan ama çocuğun üstüne yapıştı bu durum.
“Sen de bu göbek değil, hamileyim der idare edersin” dedim. “Yapamam abi” dedi garip, “Hamilelerin de sokağa çıkmasını doğru bulmayanlar var, sokağa çıkamam.”
Eh hanımı arabaya bindirip gezdirecek akşam serinliğinde artık.

Haberin Devamı

Var motorundan tur motoruna

Tur motorunda eğlenirken görüntülenen Özlem Yıldız, kendisi için “Lüks yatlardan tur teknelerine mi düştün?” diyenlere çok güzel cevap vermiş: “Yüzüm gülüyor mu siz ona bakın” diyerek.
Yerden göğe kadar haklı. Senelerdir Ege’nin hangi koyuna gitsem manzara aynıdır çünkü. Süper yatlarda genel olarak ortalıkta kimse görünmez. Ya içerde uyurlar ya uzanıp kömürleşene kadar yanmak üzere bir yerlere yatarlar.
Kaptanı ve miçosu da teknenin gölge tarafına çömmüş dertli
dertli sigara içer. Varlık,
zenginlik paçalardan akmaktadır ama hiçbir mutluluk emaresi yoktur dışarıdan bakınca.
Oysa gelen tur motorlarının çoğunda tatile çıkanların yoğun eğlencesine ve mutluluğuna şahit olursunuz. Göbek atanlar, darbuka tef çalanlar, teknenin ikinci katından cup diye göbek üstüne denize atlayanlar, karpuz kabuğu kemiren çocuklar, deniz gözlüğü ile denizin altını radar gibi tarayanlar, şarkı söyleyenler, sevgilisi veya karısı ile öpüşenler...
Her iki tekneye aynı anda bakın, kim eğleniyor, kim daha zengin şaşırırsınız.
O yüzden çok hak verdim Özlem Yıldız’a.
Yüzün asıksa lüks motoryatın olsa ne fayda. Yok gülüyorsa yüzün, yoksa hüzün; tekne değil dünya senindir.
Nokta. Hatta üç nokta...