Yunanbükü rehberi

18 Ağustos 2013

Bayram dolayısıyla Türklerin akınına uğrayan 82’nci vilayetimiz, “yakın Yunan adaları” bayramda küçük bir Türkbükü’ydü. Veya usulüne uygun söyleyeceksek “Yunanbükü”ydü. Bu adalarda sayısız vakit geçirmişliğim var. Sizlere küçük bir “Yakın adalar rehberi” yapmak istedim



Simi: En estetik Yunan adalarından biridir. Adanın ana limanına bakan evler, hatta boş evler bile belediye tarafından oya gibi rengarenk boyanmış olduğundan seyrine doyum olmaz. Toplu ulaşımı zor bir adadır. Bodrum’dan seyrek de olsa feribotlar kalkar. Datça’nın pazarı olan cumartesine denk gelen günler ise Datça-Simi arasında iki sefer yapılır, hepsi bu. Bu yüzden gidenlerin çoğu özel tekneleri ile gider Simi’ye. Eline tavasını alıp iki Tarkan,
üç Serdar Ortaç şarkısı çalıp, biz ayran budalası Türkleri soyup soğana çeviren sevimli ama bir
o kadar pahalı balık lokantası Manos’un artık balıkçı olduğundan bile şüphelenmeye başladım. Bence Yunanistan’ın bütçe açığını kapatmaya yeminli bir maliye görevlisi Manos.
İki arka sokakta veya Pedi’de aynı lezzetleri dörtte bir fiyatına yemeniz mümkün çünkü.

Yazının Devamı

“İleride Selçuk Yula var”

11 Ağustos 2013

Bir yıldız gibi oynadı, bir yıldız gibi yaşadı, erken kayan bir yıldız gibi kayıp gitti hayatımızdan. Büyük kaptanımız Selçuk Yula’yı çok arayacağız...

Böyle başlardı şarkımız (Mehter Marşı makamında söylenirdi): “Kalemizde Ivançeviç var. Geri dörtlü çelikten duvar. Orta sahaaa hepsi canavaar, ileride Selçuk Yula var”.
Benim gençliğimin futbol ilahıydı. Hepimizin mahalle maçlarında olmak istediği isimdi. Uzun saçlarını savurarak depara kalktı mı tribünler de ayağa fırlardı kendisi ile beraber. Çok alkışladım gollerini, çok gönendim kendisi ile. Sonra bıraktı futbolu, sıkı bir Fenerbahçe taraftarı oldu.
Inter’e yenilmiş Milano deplasmanından dönerken karşılaştık havaalanında. Duty free’de arkadaşları ile kuyrukta arkamdaydı. Tanıdı, selam verdi, maç üzerine sohbet ettim bu dünyanın en efendi, en centilmen futbolcusuyla.
Sonra uçağa bindik baktım gözler kaymıştı bizim Selçuk ve arkadaşlarının. Kelimeler güçlükle çıkıyordu ağızlarından.
“Hayrola n’oldu?” dedim.

Yazının Devamı

Naomi Bodrum’da

4 Ağustos 2013

Yıllar önce basın aracılığıyla flört ettiğimiz Naomi Campbell gelmiş, ne fayda! Hiç düşme peşime mangal kömürü gözlüm, ben evli bir erkeğim artık. Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye demişler...

Naomi Campbell, Bodrum’da teknede böyle görüntülendi.

Karım aradı geçen gün. “Seninki Bodrum’a
gelmiş” dedi.
Buz gibi oldum. “Acaba bilmeden kiminle sevgili oldum da yakalandım” endişesi kapladı tüm benliğimi. Korkarak, çekinerek ve kutumdan kim çıkacak acaba diye merak ederek sormam gereken soruyu bir kerede ve bir kısmını susuz yutarak sordum? “Kim benimki hayatım?” “Naomi canım” deyince zemberekler boşaldı önce; sonra da size hikayenin geçmişini anlatma gereği hasıl oldu.
Yıllar önce basın aracılığı ile flört ettiğimiz Naomi namlı hatun epey bir gecikme ile peşime düşmüştü demek. Hakkında yüzlerce yazı yazmama, binlerce espri yapmama rağmen ulaşabildiğim tek Naomi ödülü, imzalı bir resim olabilmişti ancak. “Buna da şükür, bunu da bulamayanlar var” deyip sineye çektim senelerce. Bir süre daha beklemeye devam ettim. Baktım geleceği filan yok, bastım şimdiki karıma nikahı.

Yazının Devamı

Umudumuz Kemal bey...

28 Temmuz 2013

Kemal Gülman’ın şahsında hepimiz bir umutlanmıştık. Bu umudumuzu korumaya devlet yardım etsin; 80’inden sonra mahkemelerin erkeklere de kadınlara da “Yeter abi, geldik gidiyoruz, son bir nefeslenip öyle gidelim” indirimi yapmasını bekliyorum

Hemen Kılıçdaroğlu gelmesin aklınıza. Bu kemal başka Kemal. Aslında izin verirlerse magazin gazetecilerinin alanına giricem ama n’apiyim konu çok ilgimi çekti.
81 yaşındaki (yazıyla seksen bir) ünlü işadamı Kemal Gülman, 21 yaşındaki sevgilisi ile zina yaptığı için eşi tarafından astronomik tazminat talebi ile mahkemeye verilmiş.
Oldu mu şimdi?
Hemcinsleri 60’lı yaşlarda kepengi kapatırken adamcağız yememiş içmemiş kendini bu yaşa hazırlamış. Niye hazırlamış? Kahvede pişpirik oynamak için mi? Ziraat Bankası kuyruğunda hükümeti ve emekli maaşına yapılan zamları çekiştirmek için mi?
Yaşıtları mezar yeri beğenirken beyefendinin “Asude geçen ömrünün son deminde” ne yapmasını bekliyordunuz yani? Boğaz kenarında oltasını salıp istavrit tutmasını mı? Çeşme akarken dolduracaksın diye bir atasözümüz yok mu?
81 yaşında kendini bu kadar dinç hisseden bir adamın yeri mahkeme koridorları değil, olay yeri inceleme laboratuvarları olmalı. O

Yazının Devamı

Küçük yıldız Gani Müjde

21 Temmuz 2013

Bahriyelilerin kuzu bayramı için Yassıada’ya götürmüşlerdi beni 9 yaşındayken... O günden sonra “Demokrasiyi sadece müzelerde görmeyelim” diyen bir çocuk olmuştum artık

Askeri servis botu beni ve saz arkadaşlarımı alıp hareket ettiğinde henüz 9 yaşındaydım. Bahriyelilerin kuzu bayramı için Yassıada’ya konser vermeye giden onlarca şarkıcıdan biri de bendim.
Emektar tekne bozması, dalgalara vura çıka beton bir rıhtıma yanaştığında ne Yassıada’yı ne de orada yargılanan Adnan Menderes ve arkadaşlarını biliyordum. Menderes’le olan tek yakınlığım babamın fabrika çıkışında aldığı ve kendi sesiyle okuduğu bir konuşmasının kayıtlı olduğu plaktı. Evde pikabımız olmadığı için o siyah plak parçası ikide bir çekmeceden çıkartılır üstündeki toz
alınır ve yeniden itina ile çekmeceye konurdu.

Kuzu bayramında şarkı söyleyemeyen bir kuzuydum

Yazının Devamı

Eskişehir, bir eksik şehir

14 Temmuz 2013

Eskişehir’de okuyup da mezun olan her öğrencinin ortak duygusudur Eskişehir’e teşekkür etmek. Ama o edemeyecek. 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın katilleri yargı önüne çıkana dek Eskişehir bir eksik şehir artık

19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, eli sopalı caniler tarafından Eskişehir’de öldürüldü.

Anadolu Üniversitesi öğrencileri tarafından hazırlanmış nefis bir kısa film vardır “Teşekkürler Eskişehir” diye. İzleyin diken diken olur tüyleriniz. Eskişehir’de öğrenci olmak istersiniz. Hiç görmediğiniz bir şehirse bile seversiniz bu modern ve havalı şehri. Yılmaz Hoca’nın (Büyükerşen) da sonunda gözüktüğü filmde güzel bir müzik eşliğinde şehrin çeşitli yerlerine yapıştırılmış küçük notların üzerindeki yazıları okur durursunuz film boyunca.
- Bu şehri seveceksin.
- Küçük kıyılarda dolaşırken, büyüyüp derin okyanuslarda yüzmeyi isteyeceksin.
- Sana ayrılmış özel bir yer olmayacak ama kendini bulacaksın.

Yazının Devamı

Murat Boz yaza formda girdi

7 Temmuz 2013

Geçen yaz denize girerken görüntülenen ve fazla kiloları nedeni ile eleştirilen Murat Boz, 2013 yaz sezonuna hızlı girdi. Kış boyunca spor salonlarından çıkmayan ünlü şarkıcının 200 gram verdiği gözlerden kaçmadı.
Spor salonlarında özellikle karın kaslarını eritmeye yönelik hareketler yaptığını belirten Boz, “Bunlar yağ değil, kas zaten” diyerek özgüven tazeledi.

“Tavuk Kümesindeki Tilki”

Dünyaca ünlü Oscar’lı yazar Ephrahim Kishon’un nefis romanıdır “Tavuk Kümesindeki Tilki”.
Kıbrıs’ta yapılan bir güzellik yarışmasının jürisindeki isimler arasında bizim Mehmet Ali’yi görünce geldi aklıma tekrardan.
Mehmet Ali ve bir oda dolusu güzel. Ateşle barut, limonla karbonat gibi bir şey bu.

Yazının Devamı

Tükenmişlik salgını

30 Haziran 2013

Meryem Uzerli’nin “Muhteşem Yüzyıl”ı terk etmesine neden olan tükenmişlik sendromu tüm sektöre bulaştı. Başka bir örnek de Hazal Kaya. Benim genç oyunculara tavsiyem ise “Tekne sizi bırakmadan siz onu bırakmayın”

Meryem Uzerli’nin tükenmişlik sendromu bulaşıcı çıktı.

eryem Uzerli’nin hastalığı bulaşıcı çıktı sevgili okurlar. Tükenmişlik sendromu tüm sektöre yayıldı. Tutmuş dizilerden patır patır oyuncular ayrılıyor bu sıralar. Herkeste bir özgüven patlaması.
Oysa bu işi bilenler bir dizi tutturmanın ne belalı, ne zor bir şey olduğunu iyi bilir. Dizilerden pat diye ayrılmanın o diziye gönül vermiş, o karakterle yatıp kalkan milyonların kalbinde nasıl burukluklar yarattığını, bu burukluğun yıllarca oyuncunun peşinden yokuş aşağı frenleri patlamış bir TIR kamyonu gibi geldiğini bilmeyen yoktur.
Ama genç arkadaşlar çabuk tükeniveriyorlar. Örneğin Hazal Kaya’yı çok sever, çok beğenirim. “Aşkı Memnu” ile yakaladığı reytingi “Adını Feriha Koydum” ile taçlandırırken bir anda çekti gitti diziden. Ne diziye ne kendine faydası oldu bu gidişin.
Daha onlarca örnek verebilirim gidenler ve bir daha dönmeyenlerle ilgili. O yüzden genç arkadaşlarıma bir denizci tavsiyesinde

Yazının Devamı