Dünya futbolunun, "şampiyon" apoletli devlerinden Fransa’nın "yıldızlar topluluğunu" andıran son şampiyonu Olympique Lyon’u misafir eden Denizlispor, büyük bir talihsizlikle başladı maça... UEFA Kupası ve lig maçlarındaki gol ayağı Mustafa Özkan ve defansın garantörü Hakan Çimen gibi çok önemli iki silahından mahrum kalmıştı. Teknik Direktör Rıza Çalımbay, sarı kart cezalısı olan Çimen’in yokluğunu hesaba katmış, gerekli montajı yapmıştı belki ama, maça bir gün kala sakatlanan Mustafa’nın yokluğu tüm planları alt - üst etmişti.
UEFA Kupası’nda üçüncü tur maçı oynama gibi bir onuru yakalayan Denizlispor, güçlü Fransız rakibi karşısında bu sıkıntı ve sancıyla kıvrandı durdu maç boyunca...
Takımını sahaya oldukça akıllı bir taktikle süren Çalımbay, maçın kaderini orta sahaların belirleyeceği düşüncesi içinde Ali Tandoğan, Serdal, Kabat, Levent, Hietanen ve İlyas’tan oluşan altı kişilik timi forvette yalnız bıraktığı Bencik’in emrine verdi. Denizlispor defansı bir kaç hatanın dışında iyi mücadele ederken orta saha maç boyunca kontrolü elinden bırakmadığı oyun kurgusuyla dengeli bir görüntü sergiledi. Ancak ileride "yalnızları oynayan" Bencik, Lyon’un usta defansı arasında topla bir tek gol pozisyonuna bile giremeden kaybolup gitti.
Kaptan Ali Tandoğan, golsüz maçın gol kovalayan en etkili ve tek ismiydi. Gemisini dördüncü tura taşıyabilecek skorun peşinde olağanüstü bir efor sarfetti. Forvetteki gol arayışlarında bir kafa şutu direğin hemen dibinden dışarı çıkarken ceza alanına yaptığı falsolu bir orta ise üst direğe çarpıp oyuna döndü. Lyon’un maç boyunca yakaladığı en tehlikeli gol pozisyonunda ise Diarra’nın kaleye giden şutuna ayak koyarak takımını olası bir tehlikeden kurtardı.
Lyon beraberliğe razı bir oyun kurgusu içinde oynadı. Defansını kalabalık tutarak gol yollarını kesen Fransız ekibi rövanşa avantajlı bir skor taşıyarak ülkesine döndü.