Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanının istifalarından sonra başlayan Yüksek Askeri Şûra toplantısının ilk gününde de alışılmadık gelişmeler yaşandı.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Şûra’ya başkanlık ettiği dünkü toplantı kısa sürdü. Yaklaşık 1 saat süren toplantıya ara verildi. Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkan Vekili ve Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necdet Özel Başbakanlık Konutu’nda 2 saate yaklaşan bir görüşme yaptı. Bu görüşme sırasında Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da Konut’a geldi. YAŞ öğleden sonra toplanmadı. Başbakan Erdoğan Başbakanlık’ta, Org. Özel de karargâhta çalışmalarını sürdürdüler.
Başbakan, Genelkurmay Başkan Vekili ve Başbakanlık Müsteşarı’nın buluşması, komutan atamaları için gerekli olan kararnamelerin hazırlık çalışması olarak değerlendirildi.
Ancak kararnameler YAŞ’ın son günü Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra açıklandığı için kimlerin komutanlıklara atandığı konusu yine tahminlerle sınırlı kaldı.
Tutuklu generaller
Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanının istifasına kadar uzanan süreçte tutuklu generaller konusunun önemli bir etki olduğu biliniyor. Bunu Koşaner veda mesajında da duyurdu. İstifa
Geçen yılki YAŞ’a 14 general ve oramiral katılmıştı. Bu yıl ise toplantıda 9 komutan olacak.
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) yarın Genelkurmay’daki Çakmak salonunda toplanacak. Çakmak salonu bazı ilklere sahne olacak. Örneğin Başbakan’ın yanında ilk kez Genelkurmay Başkan Vekili oturacak. Bir diğer ilk ise YAŞ’ın 14 yerine 9 orgeneral ve oramiralle toplanacak olması.
Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner ve üç kuvvet komutanı ayrıldıkları için yerleri boş kalacak. Keza Orgeneral Bilgin Balanlı da tutuklu olduğu için Çakmak salonunda olmayacak. Eğer Ege Ordu Komutanı Orgeneral Nusret Taşdeler hakkındaki yakalama kararı kaldırılmazsa onun da Çakmak salonuna gelip gelmeyeceği toplantı gününe kadar belirsizliğini koruyacak.
YAŞ üyelerinin tam katılımıyla toplanıyor. İstisnası ise bir gün önce mazeret bildiren orgeneral veya amirallerin katılmaması. Bu kez ise emeklilik ve tutukluluk nedeniyle bugüne kadarki en az orgeneral ve oramiral katılımıyla gerçekleşecek.
Bir diğer ilk ise YAŞ’ta Hava Kuvvetleri’nden orgeneralin bulunmayacak olması. Hava Kuvvetleri’nde iki orgeneral bulunuyor. Kuvvet Komutanı emekli oldu, diğer orgeneral ise tutuklu.
Ankara dün başdöndürücü bir trafik yaşadı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay’ın istifası başkenti hareketlendirdi.
Özel Genelkurmay Başkanı
Hükümet gelişmeler karşısında hızla hareket etti. Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de onayını alarak, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel’i Kara Kuvvetleri Komutanı olarak atadı.
Özel’in Genelkurmay Başkanı olabilmesi için kuvvet komutanlığı yapması, yasanın öngördüğü bir koşul. Bu nedenle önce Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ve Genelkurmay Başkanvekilliği’ne atanan Özel’in, YAŞ öncesi, büyük olasılıkla bugün Genelkurmay Başkanlığı’na asalaten de atanması bekleniyor.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in birkaç gündür yaptığı açıklamalar, Ankara’nın terörle mücadele konusunda yeni bir düzen almakta olduğunu gösteriyor.
Seçim sürecinde oluşan siyasal uzlaşma ve bu uzlaşmaya dayalı yeni anayasa umudu, PKK’nın terör saldırılarını artırmasıyla azalmıştı. PKK’nın terör eylemleri nedeniyle, sürece katılma hevesi gösteren BDP de bu konumunu ve yakaladığı zemini kaybetmeye başladı.
Şahin’in çerçevesi
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, dün, NTV’nin sorularını yanıtlarken, terörle mücadele konusunda muhalefet partilerinden de makul destek beklediklerini vurgularken bir çerçeve çizdi:
“Terörle mücadele sadece bir partinin veya iktidar partisinin sorunu değildir. Ülke ve milletin bütünlüğü konusunda muhalefet partileri de hassaslar. Terörle mücadele konusunda destek vereceklerini ifade etmişlerdi.”
İçişleri Bakanı Şahin, bu bağlamda muhalefet partileriyle görüşmeler olabileceğini; ancak henüz belirlenmiş bir takvim olmadığını ifade etti.
Genelkurmay Başkanlığı, 13 askerimizin şehit edildiği Silvan saldırısıyla ilgili inceleme sonuçlarını detaylı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Genelkurmay’ın açıklamasının tatmin edici olduğunu ifade ederken, tespitler örtüştüğü için ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın raporunu açıklamaya gerek duymadıklarını da ifade etti.
Tek açıklamanın önemi
Başbakan Erdoğan’ın bu kararı ve değerlendirmesi, son günlerde yaratılmaya çalışılan asker-sivil; asker-polis karşıtlığı havasının yanlışlığını ortaya koyması bakımından önem taşıyor.
Her iki raporun da önceki gün yapılan güvenlik zirvesinde ele alındığı ve örtüşmenin saptanmasından sonra Genelkurmay raporunun açıklamasının yeterli olacağı sonucuna varıldığı anlaşılıyor.
Bunun önemi Genelkurmay’ın raporunu hiç dikkate almayıp, İçişleri’nin raporu üzerinden TSK’yı vurmaya hazırlananların beklentisini boşa çıkarmış olmasından geliyor.
Hükümet terörle mücadelede özel harekât polislerinin yeniden aktif hale getirilmesi kararını verdi.
Bu yöndeki karar ve hazırlıklar kamuoyunda ciddi kuşku ve tepkilere yol açtı.
Başta muhalefet liderleri olmak üzere birçok kesimden “93’e mi dönüyoruz” sorusu yükseldi.
Bu kuşku ve tepkinin nedeni 1990’larda terörle mücadelede aktif rol almış olan özel harekât polisleri içinde hukuk dışına çıkan, çeteleşen, mafyalaşan, yargısız infazlarla faili meçhuller yaratan, sivil hayatta haraç toplayan, bir dönem kontrolden çıkan bazı polisler veya eski polislerdir.
Hepsi aynı kefeye konulmamalı
Hukuk dışına çıkan ve çeteleşen polisler nedeniyle özel harekâtçı polislerin aynı kefeye konulması doğru olmaz. Emniyet Teşkilatı da terörle mücadelede birçok şehit vermiş bir kurumdur. Terörle mücadele gibi bir görev üstlenen güvenlik kurumları ve mensuplarının, içlerinden çıkan kötüler nedeniyle, mahkûm edilmesi yanlış olur.
DTK’nın özerklik ilanı tartışmaları sürüyor. BDP, Van’da bu konuyu enine boyuna tartıştı. İmralı’nın verdiği talimat özerkliğin içinin doldurulması ve pratiğe dökülmesi.
BDP Milletvekili Bengi Yıldız, Taraf’tan Neşe Düzel’in sorularını yanıtlarken özerklikten ne anladıklarını ve içinin nasıl doldurulacağını açıkladı.
Yıldız, “Kürtler kendi kendini idare etmek istiyor, demokratik özerkliği DTK, BDP ve KCK’nın etkin olduğu yerlerde ilan ettik ve uygulayacağız” dedikten sonra uygulamayı da şöyle özetliyor:
-Kürtler kendi polisini kurmalı,
-Vergiyi yerel yönetim toplamalı,
-Ankara’ya vergi vermemeli ama Ankara kaynak aktarmalı,
-Kürtler askere gitmemeli.
CHP Genel Merkezi’ndeki salon ağzına kadar dolu. CHP’li gençler ayakta, sol yumrumlar havaya sıkılı, “Dağ başını duman almış” marşına eşlik ediyorlar. Tüm bina inliyor. CHP Gençlik Kolları’nın düzenlediği 1. Gençlik Sempozyumu’nun başlamasını bekliyorlar.
“Dağ başını duman almış”tan, “Çav Bella”ya geçiyorlar. Yumruklar yine havada. Arada bir “Devrimci Kemal” diye slogan attıktan sonra “68 ruhuna” geçiyorlar:
“Gün doğdu,
Hep uyandık,
Siperlere dayandık,
Bağımsızlık uğruna biz...”
Ardından yine Kemal Bey’e bir slogan: