Baykal: Tayyip Bey benim yaptığımı yapsın

12 Ağustos 2012

Deniz Baykal, CHP Genel Başkanlığı’ndan ayrılmasından bu yana geçen 2 yıllık süre içinde ilk kez üç saatlik bir canlı yayına katılarak gazetecilerin ve izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Habertürk’te geçtiğimiz perşembe akşamı, Didem Yılmaz’ın yönettiği “Türkiye’nin Nabzı” programına konuk olan Baykal’a, Muharrem Sarıkaya, Can Ataklı ve Bülent Korucu ile birlikte sorular yönelttik.
3 saat süren yayın boyunca, “çok dolu” olduğunu vurgulayan Baykal, Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini belirterek, Esad eksenli dış politika, Suriye krizi, artan terör olayları ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili endişelerini paylaştı.

Erdoğan’ın yasağı kalkmalıydı
Baykal, izleyicilerden gelen, “Siz Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yasağını kaldırarak milletvekili yapılmasının yolunu açtınız. O ise, tutuklu milletvekilleri konusunda adım atmıyor. Yasağını kaldırmaktan pişman mısınız?” yolundaki soruları yanıtlarken bu kararımdan dolayı hiç pişman olmadığını vurgulayarak, şöyle dedi:
“Çok mutluyum, böyle yapmayanlar utansın. Ben Sayın Erdoğan’ın siyasi hayatının ebediyen yok sayılmasını hiçbir şekilde kabul edemezdim. İyi ki müdahale ettik ve kaldırdık. Adam partinin genel başkanı,

Yazının Devamı

Amerika’dan görüntü gelmedi

11 Ağustos 2012

Düşen F-4 uçağımızla ilgili spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor. Uçağımızın nasıl düşürüldüğü henüz resmi makamlarca açıklanmış değil. Bunun nedeni, çıkarılan uçak parçaları üzerindeki teknik incelemelerin devam ediyor olması.
Bu incelemeler bittiğinde varılan sonuçların Genelkurmay Başkanlığı’nca kamuoyuyla paylaşılacağı daha önce duyurulmuştu.
Buna karşın, iç ve dış basında değişik kaynaklara atıf yapılarak uçağımızın nasıl düştüğüne ilişkin haber ve yorumlar yer almaya devam ediyor.
Örneğin, yabancı basında Kıbrıs’taki İngiliz üssünden ve İzmir’deki NATO tesislerinden elde edildiği öne sürülen haberlerde uçağın uluslararası hava sahasında değil, Suriye hava sahasında düşürüldüğü iddiaları basında yer aldı. Keza, ABD’den, NATO’dan ve Rusya’dan bazı görüntülerin Ankara’ya ulaştırıldığı haberleri de duyuruldu. ABD’nin ulaştırdığı görüntüler de çelişkiler bulunduğu da kaydedildi.
Bu ve benzeri haberlere dayandırılarak Genelkurmay Başkanlığı’nın hükümeti yanlış bilgilendirdiği yolunda da iddialara yer verildi.

ABD, Rusya ve NATO’dan görüntü yok

Yazının Devamı

PKK’nın saldırı tarzı ve hedefi

10 Ağustos 2012

PKK, Şemdinli’de tutunmaya çalışırken, Çukurca’da karakollara saldırdı. Dün de İzmir Foça’da askeri servis aracının yolu üzerinde uzaktan kumandalı bomba patlattı.
Böylece sadece Güneydoğu’da değil Batı illerinde de eylem yapabileceğini gösterdi.
Kandil’den daha önce ilan ettiği gibi PKK, tüm gücüyle terör eylemlerini yaymaya çalışacak. Foça’da bunun işaretini verdi.

İki hareket tarzı
Ankara’ya ulaşan istihbarat bilgilerine göre PKK, yaz boyunca iki hareket tarzına yönelecek.
Birincisi Şemdinli’de yapmaya çalıştığı gibi Hakkâri-Şırnak bölgesindeki ilçelerde ayaklanma denemeleri yapacak. Bazı yerleşim yerlerini ele geçirme saldırıları düzenleyecek. PKK’nın bu amaçla köylere, mezralara ve ilçelere sivil görünümde teröristleri yerleştirdiği gelen haberler arasında.

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu: Gül, bana kardeşim demeliydi

9 Ağustos 2012

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün gazete ve televizyonların Ankara temsilcilerine iftar yemeği verdi.
CHP lideri, iftara kurmaylarıyla geldi. Adnan Keskin, Gürsel Tekin, Haluk Koç, Bihlun Tamaylıgil, Faruk Loğoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Perihan Sarı da iftara katıldılar.
Kılıçdaroğlu’yla iftar boyunca zaman zaman sohbet ettik.
“Bana kardeşim demeliydi”
Söz, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başdanışmanı Ahmet Sever’in yaptığı ve Cumhurbaşkanı’nın kırgınlığını yansıtan açıklamadan açıldı. Bu açıklamanın arkasından Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmeleri gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Gül’ün, Başbakan Erdoğan’la ilişkilerini “kardeşlik, hatta kardeşlikten öte” biçiminden açıklamasına da değindi CHP lideri Kılıçdaroğlu.
Esprili şekilde şöyle dedi:
“Sayın Gül, Başbakan Erroğan’a ‘kardeşim’ dedi. Hatta ‘kardeşten öte’ dedi. Ama Erdoğan’a değil, bana kardeşim demeliydi. Çünkü, kardeşim dediği Başbakan Erdoğan, yasaya bir hüküm koydurdu ve Gül’ün bir daha aday olmasını yasakladı. O yasağı biz kaldırdık. Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk ve bu hüküm iptal edildi. Eğer o yasağı biz iptal ettirmeseydik, Gül, kardeşinin koyduğu yasak nedeniyle adaylık

Yazının Devamı

Şemdinli’de neler oluyor?

8 Ağustos 2012

Şemdinli’de iki haftayı aşkın süredir çatışmalar sürüyor. PKK’nın Şemdinli’yi ele geçirmek üzere başlattığı saldırılara karşılık veren güvenlik güçlerinin operasyonları devam ediyor.
Bu süre içinde hükümet cephesinden detaylı bir açıklama gelmedi. Şemdinli’ye giriş-çıkışlar kontrol altına alındı. Bölgeye gazeteciler sokulmuyor.
Bu koşullarda CHP heyeti, Şemdinli’ye girdi, halkla ve yetkililerle görüştü. Neler olup bittiğini anlamaya çalıştı.
CHP heyetinden İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’le dün konuştum. Yüksel, gözlemlerini paylaşırken şu bilgileri verdi:

“Suriyeli ve İranlılar da var”
“Önce şunu söylemeliyim ki, olayın Suriye ve İran boyutu da var. Bu nedenle farklı noktalara gidebilir. Örneğin Vali, Jandarma Komutanı ve Emniyet Müdürü’nden aldığımız bilgiye göre Şemdinli’ye saldıran PKK’lılar arasında Suriye ve İran uyruklular var. Güvenlik güçleri, 5 PKK’lının cenazesine ulaşmışlar. Yaptıkları kimlik incelemesinden, birinin Çukurca’dan, birinin Şırnak’tan olduğunu tespit etmişler. İkisinin ise Suriye, birinin de İran uyruklu olduğu anlaşılmış. Bu durum da gösteriyor ki, PKK’nın Şemdinli’ye çok yakın olan kamplarında Suriye ve İran uyruklu PKK’lıların sayısı

Yazının Devamı

PKK’nın “paçaya yapışma” taktiği

7 Ağustos 2012

PKK’nın eylemli olarak ortaya çıktığı 1984 yılından bu yana geçen 28 yıl sonunda vardığı aşamayı “terör” kavramıyla izah etmek yetersiz kalıyor.
1991 Körfez Savaşı ve 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra Kuzey Irak’a yerleşen PKK’nın silah gücü çok fazla arttı. Irak ordusunun dağılmasından sonra çok kolay biçimde ağır silahlara ulaşan PKK, Suriye olayında da benzeri olanaklara kavuştu.
Yine bu süreçte PKK, Güneydoğu’da siyasal bir coğrafya oluşturdu ve siyasi alanda da etkili olmaya başladı. Bölgede belli bir toplumsal ve siyasal desteğe sahip olduğu biliniyor. Bu durum terör eylemlerini gerçekleştirmede, lojistik destek sağlanmasında, Kuzey Irak’taki güvenli bölgenin de varlığıyla gelişmesini kolaylaştırdı. Ayrıca komşu ülkelerden ve Avrupa’dan aldığı destek, ulaştığı mali olanaklarla da güçlendi.

Ayaklanma stratejisi
Bugün Şemdinli’de yaşanan olaylara ve PKK’nın eylem biçimine baktığımızda durumun “terör”ü aşan bir boyuta geldiği saptamaları yapılıyor. Örneğin TEPAV’dan terör uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan durumu bir “ayaklanma hadisesi” olarak niteliyor ve “askeri-politik” yönünün ön plana geçtiği saptamasını yapıyor.
Vatan’da yer alan söyleşişinde ve dünkü

Yazının Devamı

PKK saldırılarının şifreleri

6 Ağustos 2012

PKK Şemdinli’den sonra Çukurca’da üç karakola saldırarak çatışma alanını genişletti. Şemdinli’de 2 haftadır tutunmaya çalışan terör örgütü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gücünü bölmeye çalışıyor.
PKK yeni saldırılarla hem Suriye hem de Şemdinli üzerindeki baskıyı azaltmayı hedefliyor. Ankara’nın, muhalifleri destekleyerek Esad’ı sıkıştırdığı, TSK’nın sınıra büyük yığınak yaptığı, Kuzey Suriye’nin PKK-PYD kontrolüne girmesine izin verilmeyeceğinin açıklandığı bir dönemde, PKK’nın Türkiye’yi yeniden ülke içindeki terör sorununa kapamak istediği anlaşılıyor.

Halep’e değil Hakkari’ye bak
Bu saldırılarla Türkiye’ye ‘Sen Halep’e değil Hakkari’ye bak’ mesajı veriliyor. Suriye sınırına konuşlanmış TSK’nın, Kuzey Suriyeye yönelik baskısı içeriye çevrilmeye çalışılıyor.
Kandil, geniş çaplı ve kanlı saldırılara geçeceğini açıklamıştı. Terör örgütünün Suriye’de yaşanan süreci Türkiye’ye taşımaya çalıştığı açık.
Suriye’de bazı yerleşim yerleri PKK-PYD kontrolüne geçerken, Türkiye’de Şemdinli’de denendiği gibi bazı yerleşim bölgelerinin PKK’nın kontrolüne geçebileceği mesajı veriliyor. Şemdinli’de, terör örgütünün kent içine sızıp evlere yerleşmesi, buradan sokak çatışmaları

Yazının Devamı

BÜYÜK TASFİYE

5 Ağustos 2012

Yüksek Askeri Şura (YAŞ), tutuklu yargılanan 68 general ve amiralden, görev sürelerinin dolması nedeniyle dosyaları değerlendirmeye alınan 40’ını emekliye sevk etti. Bu generaller ve amirallerden 20’sinin görev süresi daha önce uzatılmıştı. 17’sinin ise rütbelerinde bekleme süreleri bu yıl doluyordu. Bu durumda olanların bir yıl uzatma almaları olasılığı vardı. Ancak, YAŞ hiçbirinin görev süresini uzatmadı.

Tasfiye
YAŞ’ın, dosyaları bu yıl değerlendirmeye giren tutuklu tüm generalleri ve amiralleri emekli etmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) bir “tasfiye” yapıldığını gösteriyor. YAŞ, herhangi bir şekilde adı darbe iddialarına karışmış generalleri ordudan çıkarmış oldu. Dava henüz sonuçlanmadığı halde YAŞ’ın, ileride beraat etseler bile mahkeme dosyasında adı geçenlerin hiçbirinin orduda kalmasını istemediği anlaşıldı.

Gül ve Erdoğan’ın tercihi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adı darbe hazırlığı iddialarına karışmış subayların terfi ettirilmemesi ve süresi dolanların da emekli edilmesi kararında olduklarını daha önceki YAŞ toplantılarından biliyoruz. Gül ve Erdoğan’ın bu eğilimleri daha önceki YAŞ toplantılarında etkisini

Yazının Devamı