Düşen F-4 uçağımızla ilgili spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor. Uçağımızın nasıl düşürüldüğü henüz resmi makamlarca açıklanmış değil. Bunun nedeni, çıkarılan uçak parçaları üzerindeki teknik incelemelerin devam ediyor olması.
Bu incelemeler bittiğinde varılan sonuçların Genelkurmay Başkanlığı’nca kamuoyuyla paylaşılacağı daha önce duyurulmuştu.
Buna karşın, iç ve dış basında değişik kaynaklara atıf yapılarak uçağımızın nasıl düştüğüne ilişkin haber ve yorumlar yer almaya devam ediyor.
Örneğin, yabancı basında Kıbrıs’taki İngiliz üssünden ve İzmir’deki NATO tesislerinden elde edildiği öne sürülen haberlerde uçağın uluslararası hava sahasında değil, Suriye hava sahasında düşürüldüğü iddiaları basında yer aldı. Keza, ABD’den, NATO’dan ve Rusya’dan bazı görüntülerin Ankara’ya ulaştırıldığı haberleri de duyuruldu. ABD’nin ulaştırdığı görüntüler de çelişkiler bulunduğu da kaydedildi.
Bu ve benzeri haberlere dayandırılarak Genelkurmay Başkanlığı’nın hükümeti yanlış bilgilendirdiği yolunda da iddialara yer verildi.
ABD, Rusya ve NATO’dan görüntü yok
Düşen F-4 uçağımızla ilgili olarak bugünkü aşamada gerçek durum nedir? Bu soruya yanıt vermek üzere Ankara’da güvenilir kaynaklarla yaptığım temaslar sonucunda elde ettiğim bilgileri şöyle özetleyebilirim:
Uçağımızın, nerede ve nasıl düşürüldüğüne ilişkin ABD, Rusya ve NATO’nun Ankara’ya teslim ettiği iddia edilen görüntülere atfen yapılan haber ve yorumlar gerçeği yansıtmıyor. Bugüne kadar, Genelkurmay Başkanlığı’na ABD’den, Rusya’dan ve NATO’dan düşen F-4 uçağımızla ilgili olarak herhangi bir kaset veya görüntü teslim edilmiş değil.
Türk radar görüntüleri
Genelkurmay Başkanlığı’nın bugüne kadar kamuoyuna yaptığı açıklamaların kaynağını ise sadece Türk radar sistemlerinin görüntüleri oluşturuyor.
Bu görüntüler esas alınarak, Genelkurmay Başkanlığı’nca yapılan açıklamalara bakıldığında resmi makamlara ve kamuoyuna sunulan bilgiler arasında bir çelişki de görülmüyor. Genelkurmay Başkanlığı, bugüne kadar yaptığı açıklamalarda F-4 uçağımızın nasıl vurulduğuna ilişkin bir bilgiye yer vermedi. Uçağımızın füzeyle veya uçaksavar ateşiyle veya başka bir etken nedeniyle düştüğüne ilişkin bir ifade kullanılmadı.
Bunun nedeni, uçağımızın nasıl düştüğü konusunda henüz kesinleşmiş bir sonuca ulaşılmamış olması.
Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı ilk açıklamaya bakıldığında, uçakla saat 11.57 itibarıyla radar görüntüsü ve yer telsiz irtibatının kesildiği ifadesi yer alıyor. Bu bilgilendirmeden sonra yapılan açıklamalarda da, uçağın nasıl düştüğüne ilişkin bir bilgi verilmiyor.
Uluslararası hava sahası
Genelkurmay’ın yaptığı açıklamalarda, uçağın düştüğü nokta ile ilgili olarak detaylı bilgiler yer aldı.
Uçağın düşmesine sebebiyet veren olayın uluslararası hava sahasında, Suriye kara sınırından 13 mil uzakta gerçekleştiği ve Suriye kara sularının içine -8,5 mil- düştüğü bilgisine yer verildi.
Suriye’nin açıklaması
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamalarında ‘Suriye tarafından düşürülen’ veya ‘Suriye tarafından düşürüldüğü iddia edilen’ ifadelerine yer verilmesi de bir çelişki olarak zaman zaman eleştirildi. Genelkurmay’ın bu ifadeleri kullanmasının nedenini de Suriye resmi makamlarının yaptığı açıklamalar oluşturuyor. Bu ifadeler, Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı bir tespite dayanmıyor. Suriye resmi makamlarının uçağımızı kendilerinin düşürdüğünü açıklamasından sonra Genelkurmay Başkanlığı da ‘Suriye tarafından düşürülen’ veya ‘Düşürüldüğü iddia edilen’ ifadelerini kullandı.
9 önemli parça
İlk arama kurtarma çalışmaları sırasında uçağa ve şehit pilotlarımıza ait 6 ila 7 parça üzerinde Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda yapılan incelemede, uçağın nasıl düşürüldüğünü kanıtlayacak kesin bir bulguya rastlanmamıştı. Daha sonra yapılan ve 1 Ağustos tarihinde sona eren çalışmalar sonucunda uçağa ait 9 önemli parça daha çıkarıldı. Şimdi, bu parçalar üzerinde çok detaylı bir teknik inceleme yapılıyor. Bu inceleme sonuçlanmadan uçağın nasıl düşürüldüğüne ilişkin iddialara itibar etmemek gerekiyor.
