‘Büyük iş hiçbir zaman küçük olmaz’

23 Mart 2013

Türkiye’de akil adam denilince akla gelen isimlerin başında TBMM Başkanı Cemil Çiçek gelir.
Devlet adamlığı her zaman politikacı kimliğinin önünde gelen Çiçek, deneyimi ve sağduyusuyla önemli sorunların çözülmesinde her zaman akil adam işlevi görmüştür.
Terörle mücadeleden büyük hukuk reformlarına kadar ne kadar çetrefilli konu varsa hepsi Cemil Çiçek’e havale edilmiş ve tüm partilerle diyalog içinde bir çıkış yolu bulmuştur. Anayasa değişikliklerinden, ceza, borçlar, medeni kanun gibi temel kanunların uzlaşmayla çıkarılmasına, partisinin kapatılma davasında Anayasa Mahkemesi’nde savunmayı üstlenmekten, IRA ve ETA’yı incelemeye kadar birçok konunun sorumluluğunu üstlenmiş bir isimdir.
İmralı’da Abdullah Öcalan’la başlayan görüşme sürecinde de TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in görüş, öneri ve uyarılarının önem taşıyacağına kuşku yok.
Bu amaçla dün makamında ziyaret ettiğimiz Çiçek’e, “21 Mart’ta Diyarbakır Meydanı’nı ve Öcalan’ın mektubunu nasıl okudunuz?” diye sorunca, yanıtı Yozgat’tan verdi. “Bizim Yozgat’ta” dedi, “Bir söz vardır: Büyük iş hiçbir zaman küçük iş olmaz.”
Sürece bu gerçeği unutmadan bakmak ve kolay bir süreç olmayacağını baştan bilerek hareket etmek

Yazının Devamı

Yeni aşama...

22 Mart 2013

Abdullah Öcalan’ın Diyarbakır’da okunan mesajı, müzakere sürecinde bir aşamanın daha geçildiği anlamına geliyor.
Bu aşama, Öcalan’a, “silahların susması ve yurtdışına çıkış çağrısı”nın yaptırılmasıydı. Öcalan, bu çağrıyı yaptı. “Artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir. Artık silahlar sussun, fikirler ve siyaset konuşsun noktasına geldik” dedi.
Öcalan, silahlı mücadeleden siyasi mücadeleye geçiş mesajı verdi, ancak “silahları bırakın” yerine, “silahlar sussun” demeyi tercih etti. Sınır dışına çekilme konusunda ise tarih ve yöntem konusuna girmemesi de dikkati çekti. Öcalan bu konuda Meclis’ten bazı adımlar beklediğini daha önce açıklamıştı.

Erdoğan memnun
Öcalan’ın yaptığı çağrıdan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan memnun. Hollanda’da Öcalan’ın mektubuyla ilgili soruyu yanıtlarken, “Yapılan çağrıyı, daveti olumlu görüyorum” dedi.
Öcalan’ın sözlerinin Başbakan Erdoğan için sürpriz olmadığını söyleyebiliriz. Erdoğan, İmralı sürecini yakından kontrol ediyor. Öcalan’dan, BDP’lilere, Kandil’e ve onlardan Öcalan’a giden mesajlar, MİT tarafından alınıyor, önce Başbakan Erdoğan görüyor, sonra adrese teslim ediliyor.

Yazının Devamı

Öcalan, Meclis’ten neler bekliyor?

21 Mart 2013

BDP milletvekillerinin Abdullah Öcalan’la yaptıkları görüşmelerden iki tür mesaj çıkıyor.
Biri Öcalan’ın hazırlayıp MİT yetkililerine, onların da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e ilettikleri, “resmi” mektuplar. Diğeri ise BDP milletvekilleriyle yaptığı sohbette verdiği mesajlar.
İkinci BDP heyetiyle yaptığı görüşmenin tutanakları, Öcalan’ın, BDP’ye, Kandil’e ve Avrupa’ya gönderdiği mektuplar dışındaki görüşlerini yansıtıyordu.
İçlerinde BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu üçüncü BDP heyetine söyledikleri, dünkü Özgür Gündem gazetesinde yer aldı. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan’ın görüşmede neler söylediğini Özgür Gündem’e bizzat anlatmıştı.

Öcalan’dan Meclis’e gönderme
İkinci görüşmenin tutanaklarından Öcalan’ın, Kandil’in endişelerini gidermeye yönelik yanıtında, “Çekilmeden çekilmeye fark var. Tek taraflı çekilme olmayacak. Çekilme, parlamento kararıyla olacak. Başbakan’ın dediği, ‘çekilsinler onlara karışmayız’ demekle olmaz. TBMM onaylayacak, çekilme komisyonla olacak... Komisyonlar kurulacak. Hakikat komisyonu da kurulacak. Akil adamlar denetiminde olacak. Çekilme o zaman olacak. Köylere geri dönüş olacak”

Yazının Devamı

PKK nasıl çekilecek?

20 Mart 2013

Denilebilir ki, geldikleri yoldan çıkarlar. PKK’lılar dağ silsilelerini izleyerek, güvenlik güçlerine yakalanmadan Kuzey Irak’tan giriyorlar. Eylem yaptıktan sonra da aynı yoldan kaçıyorlar.
O halde, Abdullah Öcalan, Nevruz’da, “yurtdışına çekilin” talimatı verince, yine aynı yoldan güvenlik güçlerine görünmeden çıkar giderler. Hükümet de operasyon yapılmayacağı sözü verdiğine göre görünen olursa da uzlaşma gereği görülmemişler gibi yapılabilir!
Bu yurtdışına çıkış yollarından biri ama Öcalan, bu kez böyle, “fiili çıkış” istemiyor. İstiyor ki, dağlardaki silahlı PKK’lılar, “resmi” olarak çıkış yapsın!
Bu amaçla da, “Çekilme, Meclis kararıyla olsun ve Meclis inisiyatifiyle kurulacak bir komisyon nezaretinde yapılsın” diyor.

“Resmi çıkış”ın anlamı
Öcalan, hükümete ve Meclis’e böyle bir çıkışı kabul ettirirse bunun iki anlamı olacaktır.

Yazının Devamı

Savcılık mütalaasının tartışılacak yönleri

19 Mart 2013

Basın mensupları dün acaba İmralı’dan nasıl bir haber gelecek diye beklerken, haber Silivri’den geldi.
Ergenekon davasında savcı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Ergenekon savcısı Ergenekon sanıkları için istenebilecek en ağır cezaları istemişti.
Aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ da olmak üzere birçok sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis isteyen savcılık, diğer sanıklar hakkında da 7,5 yıl ile 5 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediyordu.
Başbuğ ve diğer komutanların yanı sıra ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenenler arasında Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Kemal Gürüz gibi gazeteci, milletvekili, profesör siviller de vardı.
Kuşku yok ki, iddia makamının her bir sanık için talep ettiği ağır cezalar ve gerekçeleri tartışılacaktır.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında istenen ceza nedeniyle en çok tartışılacak isimlerin başında gelecektir.

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu’nun çizdiği çerçeve

17 Mart 2013

CHP, merakla beklenen olağanüstü Parti Meclisi toplantısını yaptı. Bu toplantıda, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Abdullah Öcalan’la başlatılan görüşme süreci ve yeni anayasa çalışmaları konusunda CHP’nin politikasını daha net bir şekilde belirlemesiydi.
Kılıçdaroğlu’nun, bu beklentiye uygun şekilde partisinin izleyeceği politikayı belirlediğini ve çizgileri daha kesin olan bir çerçeve çizdiğini söyleyebiliriz.

Öcalan’la görüşmeye karşı
Kılıçdaroğlu’nun, sürece ilişkin temel itirazını devletin Abdullah Öcalan’la İmralı’da doğrudan masaya oturması oluşturuyor. CHP lideri, Öcalan’la hükümetin dolayısıyla devletin doğrudan masaya oturmasının hukuk devletinde yeri olmadığını söylüyor. Bu görüşünü, dün Parti Meclisi’nde de gerekçeleriyle açıklamış durumda.
Kılıçdaroğlu’nun, Öcalan’la masaya oturulmasına karşı çıkmasının nedeni de, bu yöntemin PKK’yı siyasal muhatap haline getirmiş olması oluşturuyor. Kılıçdaroğlu’na göre hükümet, Öcalan’la müzakere masasına oturarak hem Öcalan’a hem de PKK’ya, “meşruiyet” kazandırdı. Kılıçdaroğlu’na göre hükümet, Öcalan’la doğrudan masaya oturarak dünyaya karşı, “PKK terör örgütüdür, bunu kabul edin” tezini savunmakta kendi kendini

Yazının Devamı

Statü ve eşitlik

16 Mart 2013

Hükümetin, İmralı’da başlattığı süreçte en hassas olduğu konu, daha önce Habur örneğinde görüldüğü gibi halkın tepkisini çekecek görüntülerin ve algının oluşması.
Bu hassasiyet, hem Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hem de konuyla ilgili bakanların açıklamalarında sıkça dile getiriliyor. Hükümetin, olaylara yönelik tepkilerinin zeminini de bu hassasiyet oluşturuyor.
Aynı şekilde BDP’nin de kendi tabanını küstürmeyecek, kamuoyunda da tepki yaratmayacak bir çizgide gidilmesi gerektiğine yönelik yaptığı açıklamalar var.

21 Mart Nevruz sloganı
Yürütülen süreçte, en önemli virajlardan biri 21 Mart’ta kutlanacak Nevruz.
Abdullah Öcalan’dan gelmesi beklenen, “eylemsizlik ve sınır dışına çekilme” açıklaması bu yılki Nevruz’u diğerlerinden farklı kılıyor.

Yazının Devamı

CHP’nin itirazları

15 Mart 2013

CHP ana muhalefet partisi olarak İmralı’da Abdullah Öcalan’la başlatılan görüşme sürecine aktif olarak destek vermediği gibi, engel olmaya yönelik bir politika da izlemedi. CHP, müzakere sürecini “bekle-gör” politikasıyla takip ediyor.
İmralı sürecini belli bir süre izleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, son dönemde itirazlarını daha net ve yüksek sesle dile getirmeye başladı. Başlangıçta sürecin önünü tıkayan parti konumunda olmak istemeyen Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelttiği eleştiriler “gidişten memnun olmadığını” ortaya koyuyor.
CHP yarın toplanacak Parti Meclisi’nde bu konuyu ele alacak. Parti Meclisi üyelerinin beklentisi Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki düşüncelerini daha detaylı ve net olarak ortaya koyması, konunun enine boyuna tartışılması.

Devlet muhatap olmamalı
Kılıçdaroğlu’nun ise Parti Meclisi’nde son günlerde hükümetin müzakere yöntemine ilişkin eleştirilerini daha kesin çizgilerle ve gerekçeleriyle dillendirmesi bekleniyor.
Kılıçdaroğlu, silah bıraktıracak olumlu adımları destekleriz diyerek hükümete kredi açtıklarını ilan etmiş ve izlemeye çekilmişti.

Yazının Devamı