Ferhan İstanbullu

Sıcaktan ve korkunç trafik hikayelerinden bunalmış, tatili şu an için pas geçmiş İstanbullular, teselliyi farklı etkinliklere katılmakta buluyor. Siz de kaçırmayın

Lars Danielsson

* Bu akşam İstanbul Caz Festivali dahilinde kuzey cazının en önemli isimlerinden kontrbasçı Lars Danielsson, İstanbul Arkeoloji Müzesi bahçesinde konser verecek. Müzenin esintili, rüya gibi bahçesinde kontrbas dinleyerek özel bir gece geçirebilirsiniz. Evde klimanın karşısında oturup dizi tekrarı izlemekten bin kat yeğdir!... Biletler biletix.com ve İKSV’den alınabilir.
* Görmediyseniz, Avrupa resminin en özgün sanatçılarından Goya’nın Pera Müzesi’ndeki şahane sergisini haftaya çarşamba rehber eşliğinde gezebilirsiniz. İspanya ve tüm Avrupa’nın çalkantılı dönemini yansıtan eserleri bir bilenden dinlemek, sade suya gezmenizden daha enteresan olacaktır. Rehberli tur 19.00’da başlıyor. Öncesinde 18.30’da Pera Cafe’de ikram var. Rehberli turun ücreti 10 TL.
* Neo-soul’un kraliçesi, dört Grammy ödülü sahibi Erykah Badu, yarın Caz Festivali’ne konuk olacak. Sadece müziğiyle değil, sahne karizmasıyla ve canlı performansıyla da akıllarda yer etmiş bir sanatçı Badu. Aynı zamanda moda ikonu

Ümit Ünal ve Bahar Korçan, belli kalıplar içine sıkışmış moda başkentlerinin diktatörlüğünü reddeden özgür Berlin’de teatral bir moda şovu gerçekleştirdi.

Berlin, bugün avargard tasarıma ilgi duyanların Mekke’sine dönüşmüş bir şehir. Ümit Ünal, Berlin’i seçme nedenlerinin başında birçok moda kentinin kendi anlamsız kurallarının dışında bir şehir olmasının; yeniliğe, deneyselliğe açık bir ortam sunmasının geldiğini söylüyor. Korçan ve Ünal, Berlin’de sergiledikleri performansta aynı kentin iki farklı hikayesini anlatmış. ‘1+1 İstanbul’ ile avangard çalışmalarını 1900’lerin başındaki bir tiyatro sahnesini geri planda kullanarak aktarmışlar. İstanbul’a dair bu hikayeyi, sokaktan esinlenen koleksiyonu İstanbul’da da görebilmek dileğiyle.

Bu aralar...

* Ulus Sunset Restoran, İstanbul’un manzarasıyla, yemeğiyle hep fark yaratan, konuşulan mekanlarından biri olmayı başarıyor. Bu yaza özel, Erdal Gökyıldırımlar‘ın da işin başında olmasının farkıyla salı partileri gerçekleştiriyorlar. Memleketin başlı başına marka olmuş DJ’leri; Tarık, Salih Saka ve Suat Ateşdağlı salı geceleri turntable’ın başında. Yarın akşam İstanbul’da dolunay keyfini Sunset’in olağanüstü manzarası eşliğinde

Pazartesi gecesi Maçka’da Duran Duran, Harbiye’deyse Anthony and the Johnsons konseri var. Bu ‘başıbozukluk’ için organizatör arkadaşları suçlamak istiyorum, lakin dünya starlarının nasıl da uzlaşmaz menajerleri olduğunu hatırlayıp susuyorum.

Duran Duran’ın bugünün genç irileri için (35+ yaş grubu) mana ve önemini, daha önce de bu köşede irdelemiştim. Şimdi yazın, en beklediğim birkaç konserinden birinin daha sırası geldi. Yalnız gele gele Duran Duran’la aynı geceye geldi! Başka bir dünyadan sesleniyormuşçasına büyüleyici, hüzünlü sesiyle Anthony, 2007’de de Caz Festivali’ne katılmıştı. Yanıp kül olmuş Şat Tiyatrosu’ndan ‘kalan’ların içinde, seyircinin dumur olup çıtının çıkmadığı olağandışı bir akşam yaşatmıştı bize... Şimdi de çok özel bir proje için İstanbul’a geliyor. Anthony ve saz arkadaşları ‘the Johnsons’, bu sefer de 30 kişilik Filarmonia İstanbul Orkestrası’yla Açıkhava’da buluşuyor. ‘Cut The World’ adlı konserde bugüne dek yayımlanmış dört albümünden şarkılar senfonik aranjmanlarla Filarmonia İstanbul eşliğinde seslendirilecekmiş.Duran Duran ilginizi çekmiyorsa; Anthony and the Johnsons konserini hayat boyu hatırlayacağınız bir gece olarak kayda geçeceğinizden

Swarovski’nin Amazon kadınlarına layık, Bizans etkili koleksiyonunun yüzü, bir kısmı İstanbul’da çekilen son Bond filminin yıldızı Berenice Marlohe oldu.

Swarovski mağazalarının ne denli hareketli olduğunun farkında mısınız? Öğrendiğime göre yeni açtıkları Beyoğlu şubesine, bu aralar Arap turistler akın ediyormuş. Markanın son koleksiyonu için yapılan bir sunuma katıldım geçenlerde. Benim gibi ‘rock chic’ görünümünün modasının asla geçmeyeceğini düşünenlere hitap eden parçalar da tasarlamışlar. Elizabeth Taylor koleksiyonuna aitmiş gibi görünen renkli kristalden bu takıların, ‘rock chic’e yaraşır; hem gösterişli hem de karanlık bir yanı var. İddialı Barok tasarımlarına rağmen bir yandan isyankâr, özgün, kendine güvenli bir kadını akla getiriyor bu kristal takılar. Üçgen formlar, koleksiyonun yeniliklerinden. Gözlerimi alamadığım ‘Salome’ kolye, siyah bir atlet ya da beyaz tişörtle giyildiğinde kıyafetin tüm havasını değiştirecek; en basit kombini bir bir ‘stil ikonu’ tarzına dönüştürecek bir parça.

Bir de modası hâlâ geçmemiş, yüzük parmağının 2/3’ünü kaplayan yüzüklerden yapmışlar. ‘Siena’ adlı bu yüzüğün tasarımında ilham kaynağı, Ortaçağ olmuş.

Koleksiyonun reklam

Nişantaşı’nın en ilham veren dekorasyon mağazalarından Öney, yeni yerini Boğaz’ın bu güzide köşesinde açtı.

Mimar Mustafa Öney ve iç mimar Handan Öney, tam 25 yıldır şehrin dekorasyon ve mimariye ihtimam gösteren kesiminin gündeminde olan isimler... Mağazalarında kendi tasarımları mobilyaların yanında, dünyanın dört bir köşesinden topladıkları dekoratif objeler de satılıyor. Nişantaşı mağazalarının Abdi İpekçi’ye bakan vitrininden, kendi tasarımları şahane mermer sehpaya ağzım sulanarak bakıyorum. Yine kocaman cam ve kristal şamdanlarının evleri bir hamlede şıklaştıracağını aşikâr. Ayrıca benim gibi hediye seçimlerini ev aksesuarlarından yana kullanmayı tercih edenlerin, hiç atlamaması gereken bir adres, Öney... Dekorasyon danışmanlığı da veren Öney’in Kuruçeşme şubesindeyse, ahşap ürünler koleksiyonu hayli geniş tutulmuş. Mevsim itibarıyla bahçesini, balkonunu zamansız, sıcak bir malzemeyle bezemek isteyenlerin aklında bulunsun.
Adres: Kuruçeşme Mah. Eski Dolap Sok. No: 18B Kuruçeşme

Bebek’e gitmek için bir neden daha!

İtalyan dondurması, Maraş dondurması, organik dondurma ve ötesi... İstanbul’da tüm muhalefete rağmen tatlıyı repertuarından eksik edemeyenlere hitap

Gazamız mübarek olsun. An itibarıyla irili ufaklı tüm markalar indirime girmiştir!

Alışveriş festivaliyle başlayan indirim furyasına şüpheli yaklaşırken, satışların bir haftada ortalama yüzde 40 arttığını okuyup çenemi kapatmaya karar verdim!

Ardından geçen hafta tüm markaların katılımıyla indirimler iyice kıvamını aldı. Okulların ve sınavların da bitmesi, tatil zamanının geldiğine işaret ettiğinden, bu rüzgarı arkamıza almamızın tam zamanıdır. Onlarca marka, onlarca trend; bir yandan da tanımlı bütçeler ve ihtiyaçlar durumu...

Pijama pantolonlar

Düşündüm; çalışan ve koşuşturan, yaza girerken istediği kiloya yaklaşmayı başarmış, sokaklarda rahat, şık kıyafetlerle dolaşmayı arzulayan bir kadına indirimlerde ne almasını önerirdim diye... Birinci kalem, modası bu yaz da geçmeyen, yüksek belli-pileli bir pijama pantolon olurdu. Büyük cadde mağazalarında da çok çekici desenler mevcut. Lakin kalıp meselesi biraz şaibeli, aksi takdirde folklor ekibi üyesi gibi görünmek de mümkün! O yüzden hazır sıkı indirim varken, daha ‘marka’ bir yerlerden almanızı tavsiye ederim. Bu pantolonları kadınlar çok sevdi, bir sezonluk mal olmayacağı aşikâr...

İKSV’nin 40’ıncı yaşına özel hazırladığı programının içinde bir de ‘İstanbul İstanbul’ projesi var. Dünya çapında gösteri topluluğu ‘La Fura dels Baus’un tersanede gerçekleşecek gösterisi, belli ki hafızalarda uzun süre yer edecek

Bu akşam ve yarın akşam Haliç Camaltı Tersanesi’nde İKSV’nin 40’ıncı yaşı için yaratılmış müthiş bir gösteri izleyebilirsiniz. Görkemli sokak tiyatrosu etkinlikleri ve dijital tiyatro ve opera yorumlarıyla dünya çapında meşhur topluluk, ‘La Fura dels Baus’...
1992 Barcelona Olimpiyatları’nın açılış seremonisi için hazırladıkları gösteriyle meşhur olmuşlar. Tokyo’dan Atina’ya, Sydney’e; gitmedikleri şehir, kıta kalmamış. Şimdi de iki gece için İstanbul’dalar... Haliç’in köşesindeki tersanede, İstanbul manzarası eşliğinde kaçırılmayacak bu gösteri, hem bu akşam hem de yarın akşam 21.00’de sunulacak.

Bilet bulunur, merak etmeyin!

Organizatörlerin sandığının aksine “Bilet kalmadı” fısıltısı, bizde şevk değil pes etme duygusu yaratıyor! “Nasıl olsa kalmamıştır” deyip arayıştan anında vazgeçebiliyoruz.
9 Temmuz’da Duran Duran gelecekmiş, yine tufaya düşmeyin diye söylüyorum! 80’lerde ergen-genç olanların en bayıldığı gruptur... Çeşme’de

Denim kumaş üretiminde dünyanın en büyüklerinden, medar-ı iftiharımız ‘Orta Anadolu’ markası, Paris’teki havalı fuarın yıldızı oldu.

Paris’te her yıl iki kez yapılan Premiere Vision, dünyanın en önemli denim kumaş üreticilerinin, jean markalarının son marifetlerini gösterdiği bir arena. “Jean” derken, dünyanın en demokratik giyim unsurundan bahsettiğimizi de hatırlatayım; en zengininden en modayla işi olmayana; herkesin dolabında bir jean olduğunda hemfikiriz, değil mi? ‘Orta Anadolu’, bu fuarda sunduğu ‘cool’ işbirliğiyle, fuarın en dikkati çeken, bolca tweet’lenen markası olmayı başardı. İşbirliği, genç bir jean markası olan Thvm’le yapılmıştı. Los Angeles menşeili, dünyanın belli başlı mağazalarında satılan, tasarımları büyük ilgi gören Thvm, fuarda sunduğu modelleri Orta Anadolu’nun özel bir kumaşından yapmıştı. Kumaş, minimum su, sıfır kimyasal madde ve tamamen doğal kök boyalardan üretiliyor.

Üretimde çevre dostu
Orta Anadolu, son günlerin en konuşulan kavramlarından ‘sürdürülebilirlik’ konusuna ciddi yatırım yapan bir kurum. Üretimde çevre dostu yıkama tekniklerine, teknolojilere yer vermede öncü. Çevre kirliliği konusunda adı çıkmış denim dünyası içinden bir