Ailelerin çocuklarına harçlık vermesi onlarda sorumluluk ve sahiplenme duygusunu geliştirir. Çocuklar bu sayede isteklerini erteleyebilme ve ihtiyaçlarını sıralayabilme becerisini kazanırlar. Aile aslında böylece çocuklarına tasarruf etmeyi öğretmiş olur. Çocuk ya da ergen, harçlık alarak ailede kendisini değerli hissederek varlığını kabul eder.
Çocuğa verilecek harçlığın yaşına, sosyoekonomik düzeyine ve arkadaşlarının ne kadar harçlık aldığına göre ayarlanması gerekir. Sınıfındaki diğer çocukların çoğunlukla aldıkları harçlık miktarı ve çocuğun gündelik zaruri harcamaları göz önünde bulundurularak, en azından ihtiyaçlarını karşılamak üzere yeterli ve düzenli periyodlarla harçlık verilmeli.
Ülkemizde ilkokul birinci sınıf öğrencisine de harçlık veriliyor. Çocuk ancak 10 yaş itibarıyla para kullanma becerisini edinebilir, parayı güvenle taşıyıp koruyabilir ve paranın üstünü tam olarak getirmek sorumluluğunu alabilir. Onun öncesinde harçlık, günlük sadece ihtiyacı olacak kadar verilmeli ve parasını nasıl harcadığının takibi yapılmalı. 10 yaşından itibaren harçlık haftalık verilebilir. Lise döneminde aylık olarak verilebilir.
Harçlık rüşvet olarak kullanılmamalı
Ailelerin harçlığı,
Uyku vaktinde, çocuklar beyinleri aktif iken ‘pause’ düğmesine basma konusunda zor zamanlar yaşayabilirler. Ev halkının diğer bireylerinin neler yaptıklarını merak ederler, canavarlar ve diğer korkutucu yaratıkların evlerini istila etmesi konusunda endişeye kapılırlar, uyku dışındaki bütün şeyleri düşünmeyi tercih ederler.
Yetişkinlerde de olduğu gibi, çocukların da uykuya ihtiyaçları değişebilir, fakat uzmanlar çocukların fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak en iyi performansı gösterebilmeleri için daha fazla uyumaları gerektiğini savunur. Bebekler en iyisini yaparlar, günde 14-15 saat uyurlar ve bunu gündüz ve geceye yayarlar. Bebekler ilk yaş günlerinden 3 yaşlarına kadar, 12 ile 14 saat aralığında uyumalıdırlar. 3 yaşından 6 yaşına kadar, 10 ile 12 saat arası en iyisidir, sonrasında 12 yaşına kadar çocuklar hâlâ fazla uykuya ihtiyaç duyarlar, gecede 10 ile 11 saat uykuya ihtiyaçları vardır.
Uykuya direnç gösteren çocuğun ihtiyaç duyduğu huzurlu, yenileyici uykuyu bulabilmenize yardımcı olacak 12 öneri:
1. Uyku odası. Bir odanın iyi bir uyku odası olabilmesi için sessiz, güvenli ve karanlık olması gerekir. Çocuğunuz odasını huzur ile ilişkilendirebilmelidir. Odanın uygun bir
Amerikan Pediatri Akademisi’ndeki çocuk doktorları, okul öncesi çocukların konuşma ve dil gelişimiyle ilgi olarak anne babalara bazı tavsiyelerde bulunuyor.
Çocuk doktorları ve ruh sağlığı uzmanları evde akılı telefon ve tabletlerle daha az zaman geçirmek ve anne babaların küçük çocuklarıyla birlikte yüz yüze interaktif oyunlar oynamalarını öneriyor ve teşvik ediyor.
Anne babalar bu yüzyılda her zamankinden çok daha fazla koşuşturuyorlar ve dünyayla bağlı kalmak için de akıllı telefonlarına bağlı olmak zorundalar. Fakat çocukların beyin gelişiminin %80’inin hayatlarının ilk üç yılında gerçekleştiği söz konusu iken bu beyin gelişimi, istikrarlı sözlü ve sözsüz, insan insana olan etkileşim ve iletişimlerle beslenir. Dolayısıyla mümkün olduğunca ebeveynler telefonlarıyla uğraşmak ve teknolojiye bağlı olmak yerine, çocuklarının öğrenme becerilerini geliştirmek adına onlarla kaliteli bir vakit geçirmeye odaklanmalılar.
Peki, bir ebeveyn okul öncesi çocuğunun dil öğrenme becerisi ve iletişim yeteneklerine en üst seviyede katkıda bulunmak için neler yapabilir? İşte bazı pratik öneriler:
1. Çocuğunuzla beraber pratik oyunlar oynayın. Bu pratik oyunlar çocuğunuzla yüz yüze etkileşimi teşvik
Kavgacı çocukla nasıl bağ kurmalısınız?
Kızım küçüklüğünden beri her bana kızdığında ve sorularıma öfkeli cevap verdiğinde onu üzen bir şeyin olduğunu hissedip bana anlatmasını isterdim. Bu şekilde sakinleşir sıkıntısını söyler, benden özür diler ve birbirimize sarılırdık. Ona komik bir anımızı anlatıp onu güldürmeyi başarırdım. Lora Markham’ın “”Huzurlu Ebeveynler Mutlu Çocuklar” kitabındaki tavsiyelerine katılarak paylaşmak isterim.
Danışanı Tara anlatıyor: “Kızım çok kaba ve kavgacı oluyordu. Her şey hakkında bana bağırıyordu, sonunda ben de kontrolü kaybettim ve ona odasına gitmesi için bağırdım. Sonra gözyaşlarına boğuldu ve hıçkırarak ağladı, ağladı... Sonunda birinci sınıftan korktuğunu söyleyebilecek kadar toparlandı. Fark etmemiştim…”
Çocuklar zor zamanlar yaşarken, genellikle kendilerini güvende hissettikleri kişilere patlar yani Bize! Anne ve babalarına .. Bizim için kızmak, azarlamak, onlara terbiyeli olmalarını söylemek ya da onları sakinleşmeye yollamak normaldir. Ama çocuklar kaba ve kavgacı davrandıklarında bize zor zamanlar geçirtmeye çalışmıyorlar. Bize “SOS” bir yardım sinyali göndermeye çalışıyorlar. Eğer bağırarak, tehdit ederek ya da onları “sakinleşmek” için