İstanbul yeme içme sahnesi son günlerde epeyce hareketli. Merakla beklenenler, büyük iddialarla açılanlar ve menülerini yenileyenler… Gelin şehirde kısa bir yemek turu atalım
Yeniler
Muutto: Sokak yemekleri akımının en yeni temsilcisi olan Muutto, yaz aylarında Moda’da sessiz sedasız kapılarını açmasıyla sadece Moda sakinleri değil, şef sahibi Umut Karakuş fanları tarafından da hemen takibe alındı. Bardaki salata ve mezelerin yanında 6 adet dürümden oluşan menüde kokoreç, söğüş, kaburga, yaprak ciğer ve vejetaryen seçenekler yer alıyor. Pancarlı ve salatalıklı ayran Antakya tuzlu yoğurt ile hazırlanıyor. Şefin yaratıcı dokunuşunu her lezzette hissetmek mümkün.
Boel: Nişantaşı’nın yenisi Boel’in arkasında iddialı isimler var. Turgay Yıldız’ın danışmanlığı ve Egemen İskender’in işletmeciliğinde açılan mekanın Executive Chef’i Ayhan Kara. Gece 23.00’den sonra iddialı bir gece kulübü olan Boel, aynı iddiayı menüde de gösteriyor. Bruschetta yani ekmek üstü çeşitleri, yeni moda bowl’lar, makarna ve pizzaların yanında; 8 saat fırında sebzelerle piştikten sonra köz patlıcanla sunulan, Dana yanağı gibi farklı çeşitler de var.
Bodega: Ritz Carlton Oteli’nin girişinde hizmete açılan Bodega’nın menüsü, Les Ottoman’dan şef Mert Aykut Okatan imzası taşıyor. Patatese sarılı levrek, confit tekniğiyle pişirilmiş dana kaburga menüde dikkat çekenlerden. Mekân, hafta içi 02.00, hafta sonu ise 04.00’e kadar ünlü DJ’lerle eğlenceye devam ediyor.
Kozmonot: Bomonti’ye yakın zamanda transfer olan bir müdavim mekanı. Topağacı’ndaki başarısından sonra şimdi de Bomonti’nin sosyalleşme ve buluşma merkezi haline gelen mekan, Apollo 11’den ilhamla tasarlanmış. Pub kültürüne yeni bir sosyal duruş kazandıran Kozmonot’un sıradanlıktan uzak, merak uyandıran ayrıntılarla bezenmiş dekorasyonu ferah ve eğlenceli. Özellikle hafta sonları kahvaltı için güzel seçenekler sunan mekanın menüsünde flatbreadlerden salatalara, burgerlerden vejeteryanlar ve veganlar için hazırlanmış lezzetlere kadar geniş seçenekler mevcut.
Merakla beklenenler
Turk: Bangkok’ta başında olduğu The House on Sathorn’da önemli başarılar elde eden Fatih Tutak, İstanbul’da yeni bir restoran hazırlığında. Kasım ayında Bomonti’de açılması planlanan bu fine-dining restoran, gastronomi sahnemize farklı bir soluk getireceğe benziyor.
Primitif: Sosyal medyasında da en az mutfaktaki kadar başarılı olan Burak Zafer Sırmaçekici, Lokanta Armut’u kapattıktan sonra televizyon programları ve danışmanlıklar yapmıştı. Şimdilerde ise uzunca bir süredir üzerine çalıştığı sokak yemekleri mekanı Primitif’i Bomonti’de açma hazırlığında.
Paoli: Jüpiter Group, Galvin’den sonra ikinci İtalyanını açmaya hazırlanıyor. Vadi İstanbul’da açılacak olan Paoli, Güney İtalya mutfağı üzerine yoğunlaşacak. Napolili şef Geovanni Polloina’nın mutfak danışmanlığını yaptığı restoran sadece menüsü değil dekorasyonuyla da konuşulacak.
Fark yaratanlar
Frankie, sadece pazartesi gününe özel “Ustaların karışımı” adlı meyhane konseptine başladı. Frankie tartar, kuzu döş pastırmalı baklava böreği, beluga mercimek yahni ile sunulan atom kokoreç, kuzu kaburga köfte akılda kalan özel tatlardan. Galvin, her ay mutfağında İtalya’nın başarılı şeflerini ağırlamaya bu ay Marco Del Sorbo ile tekrar başladı. Geçtiğimiz yıl açılan Loco de Pera, sadece tapas servis ederken bu sezon kulüpteki iddiasını menüsüne de taşımış. Keçi peyniri lokumu, somon paleo kek, sous-vide yöntemiyle pişip safranlı risotto ile sunulan dana kaburga şef Aryen Mede önderliğindeki mutfaktan çıkanlardan birkaçı. Yine geçen sezon açılan Bebek Patio, yenilenen menüsü ve güzel kahvaltısının dışında hayvan dostu bir mekan olmasıyla da kısa sürede semtin en özel yerlerinden biri olmayı başardı.
Şehre yakın sağlıklı gurme
Fransa’dan Almanya’ya, Amerika’dan Mısır’a bir çok ülkede, ünlü restaurantlarda mutfağının inceliklerini sergileyen ve dünya çapındaki tenis turnuvalarında İsveç Milli Takımı’nın danışman şefliğini yapan Stefan Jerkfelt, Richmond Nua Wellness için lezzetli ve sağlıklı bir menü hazırladı. Avrupa ve Asya mutfağını birleştirdiği yemeklerini Türk stiliyle harmanlayan Stejan Jerkfelt’in menüsünde portakal ve zencefille hazırlanan taze domates çorbası, hindistan cevizi sütü ve kişnişle hazırlanan Asya usulü havuç çorbası, pancar carpaccio üzerinde İsveç köfte ve İskandinav usulü somon ve karides kek iddialı tabaklardan.