Prof. Dr. H. Sami TÜRK - Adalet eski Bakanı
3. Türkiye’de Uzay Çalışmaları
Şimdi Türkiye, Uzay Çağı’nın gerisinde kalmamak için bu yarışa katılmak istiyor. Dünkü bölümde değinildiği gibi, Ay’a ve Mars’a gidilmesi daha 1950’de, hatta daha önce dünya genelinde geleceğe dönük bir düşünce olarak ifade edilmekle birlikte; şimdiye değin Türkiye’nin olanakları, bu alanda bir çalışmaya girilmesine elverişli değildi.
İlk kez 26.9.2011 tarih ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kararname(7) ile getirilen “Görevler” arasında “Uzaya ilişkin ulusal egemenlik kapsamındaki hakların kullanılmasına karar vermek”; “Uydu ve hava araçları tasarım ve test merkezleri, uydu, fırlatma araç ve sistemleri, hava araçları, simülâtörler, uzay plâtformları dahil havacılık sanayi, uzay teknolojileri ve uzayla ilgili her türlü ürün, teknoloji, sistem, araç ve gereçleri yapmak, yaptırmak, kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek, geliştirmek ile bunların yurtiçinde tasarımı, üretimi, entegrasyonu ve gerekli testlerinin yapılmasını sağlamak amacıyla plân, proje ve çalışmalar yapmak, bu amacın gerçekleşmesini uygun teşviklerle desteklemek, bu teşviklere ilişkin usul ve esasları belirlemek, bu hususlarla ilgili ticarî, sanayi ve eğitim kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşları arasında gerekli işbirliği ve koordinasyonu sağlamak” öngörülmüş (m. 2/c, g); bu görevler için Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü kurulmuştur (m. 14).
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra çıkarılan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilâtı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi(8) ile Bakanlığın adı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak değiştirilmiş, fakat yukarıda anılan hükümler yeni bir madde numarasıyla “Görev” olarak sıralanmış (m. 474/(1) c, g); Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü de, aynı görev ve yetkilerle yerini korumuştur (m. 484).
Son olarak çıkarılan 12.12.2018 tarih ve 23 sayılı Türkiye Uzay Ajansı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi(9) ile “tüzel kişiliği haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile ilgili Türkiye Uzay Ajansı kurulmuştur.” (m. 3/1). Merkezi Ankara’da bulunan “Ajansın görevleri” arasında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 4. maddesinin 1. fıkrası uyarınca; “c) … uzaya bağımsız erişim imkânı sağlayacak tesis ve teknolojilerin kazanılması için … gerekli çalışmaları yapmak veya yaptırmak; ç) …ulusal egemenlik kapsamındaki hakların kullanılmasına karar vermek, … uzay yer istasyonlarının işletilmesine yönelik sözleşme imzalamak, uzay yer istasyonları arasında koordinasyonu sağlamak, ülkemizin uzaya yönelik hak ve menfaatlerinin korunması ve güvence altına alınması için ulusal ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyonu yürütmek; … e)… Ticarî, bilimsel ve araştırma-geliştirme amaçlı uzay operasyonları ile insanlı veya insansız uzaya erişim ve uzayın keşfine yönelik operasyonları yaptırmak veya yapılmasını koordine etmek; … g) Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör kuruluşları tarafından uzaya gönderilecek uydu veya uzay araçlarının yurtiçinden fırlatılmasına, yörüngeye yerleştirilmesine ve geri döndürülmesine ilişkin gerekli izinleri vermek ve koordinasyonu sağlamak; yurtdışından fırlatılmasına, yörüngeye yerleştirilmesine ve geri döndürülmesine ilişkin bildirimleri kayıt altına almak; ğ) Uzay ve hava araçları ile uzay yer sistemleri alanında her türlü tasarım, analiz, üretim, test, operasyon ve entegrasyon faaliyetlerini düzenlemek, izlemek ve gerektiğinde bu hususlarda yetkilendirme yapmak ve süreçleri yürütmek”; 6. maddesinin 1. fıkrasına göre Yönetim Kurulu’nun görev ve yetkileri arasında “b) Uzay politikası doğrultusunda, Millî Uzay Programını hazırlamak” da vardır.
Türkiye Uzay Ajansı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde bulunan Havacılık ve Uzay Teknolojileri Genel Müdürlüğü kapatılmıştır.” (geç. m. 1).
Türk uzay hukukunun bir parçasını oluşturacak olan bu Kararname ile NASA benzeri, fakat NASA’dan ve önceki düzenlemelerden de farklı olarak “Havacılık Genel Müdürlüğü” olmayan bir Ajans kurulmuştur. Bu, tamamlanması gereken bir eksikliktir.
4. Millî Uzay Programı ve Değerlendirme
Türkiye Uzay Ajansı için 23 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde öngörülmemekle birlikte; basında kullanılmaya başlayan kısaltması ile TUA için düşünülen ilk göz alıcı etkinliğin Cumhuriyetin 100. yılında Ay’a insansız bir uzay aracı göndermek olduğu anlaşılıyor. TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım’ın bu konuda yaptığı açıklamaya göre; “Uzay aracımızla 2023 sonunda Ay’a ulaşacağız. Aracımızın Ay’dan dönüşü olmayacak. Kendi imkânlarımız ile ilk 10 senelik uzay programımızda insanlı bir uçuş yok. Sadece 2023’te Uluslararası Uzay İstasyonuna Türk bilim adamı göndereceğiz. Astronotumuz, istasyonda 10 gün kalacak. Öncesinde ön seçim yapacağız. En başarılı olan adayımızı yollayacağız. … Astronotumuz bu sene içinde belirlenecek. Fırlatma yeri Ekvator üzerinde ya da ona çok yakın bir bölgede olacak. Devlet 38 milyon lira bütçe ayırdı. Birçok kurumdan aldığımız katkı paylarıyla bütçemiz yıllık 50 milyon dolara (350 milyon TL) ulaştı. … Biz programı açıkladıktan sonra birçok ülke bizimle çalışmak istediğini söyledi. Uzay alanında 10 yıl içinde en az 10 bin uzmana çıkmamız lâzım. Yurt dışındaki Türk asıllı bilim adamlarından istifade etmeliyiz. Biz, Türk bayrağının orada bulunmasını istiyoruz.”(10)
Millî Uzay Programı’nın Ay hedefinin 2023 yılında gerçekleşmesi, Uluslararası Uzay İstasyonu’na Türk bilim adamı gönderilmesi, önümüzdeki iki yıl içinde gerek uzay aracının en uygun teknoloji ile yapımı, gerek astronotların yetiştirilmesi ve yeterli malî kaynak sağlanması bakımından yoğun bir hazırlık çalışması yapılmasını gerektirecektir. Ayrıca Ay’a insanlı uzay aracı gönderilmesi de şimdiden plânlanmalıdır. 12 Nisan 1961 günü Yer’den 301 km yükseklikteki bir yörüngeye oturan “Vostok 1” ile dünya çevresinde 1 saat 29 dakikada tam bir tur yaparak dönen Yuri Aleksiyeviç Gagarin’den farklı olarak(11), Ay’a gidenler üçer kişilik ekipler olarak bu yolculuğu yaptılar. O nedenle bizde Ay’a insanlı uzay aracı gönderme zamanı geldiğinde bunun da üç astronotla yapılması uygun olacaktır.
Astronot yetiştirilmesi için bu amaçla eğitim verecek yeterli sayıda meslek yüksek okulunun; bilim insanı yetiştirmek için teknik üniversitelerde uzay teknolojileri ana bilim dalının; Türkiye ve başka ülkelerdeki uzay çalışmalarıyla ortaya çıkan hukuk sorunlar, yapılan ve yapılacak yasal düzenlemeler ve uluslararası antlaşmalarla ilgili olarak hukuk fakültelerinde uzay hukuku ana bilim dalının kurulması zamanı gelmiştir.
Bu arada ilk Türk uzay aracı için fırlatma yerinin de yabancı bir ülkede değil, Yer ve Ay’ın buna en uygun konumlarına göre Türkiye’de olması gerektiğini belirtmeliyiz. Örnek olarak ABD’nin Florida’daki uzay üssü Cape Canaveral gösterilebilir(12). Uzay çağına Türk bayrağını taşıyacak bir uzay aracıyla girmek ve devamını getirmek için kullanılacak uzay üssünü de 779.452 km2 yüzölçümü olan Türkiye’de buna en uygun yerde kurmak gerekir.
(24.2.2021).
(7) Anılan Kanun Hükmünde Kararname metni için bk. T. C. Resmî Gazete, 1.11.2011, .S. 28102 (Mükerrer).
(8) 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi için bk. T. C. Resmî Gazete, 10.7.2018, s. 1-192, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı: 166-182.
(9) Türkiye Uzay Ajansı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi metni için bk. T. C. Resmî Gazete, 13.12.2018, S. 30624, s. 1-8.
(10) TUA Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım’ın demeci için bk. Türkiye, 22.2.2021, s. 16 “Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yıldırım, hedeflerini açıkladı: 10 yılda 10 bin uzay uzmanı”.
(11) Bu konuda bk. Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, C. 13, İstanbul 1994 (Encyclopædia Britannica, Inc. Hürriyet), s 69 “Gagarin, Yuri Alekseyeviç”; Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, C. 9, İstanbul 1986 (Librairie Larousse Milliyet), s. 4358 “Gagarin (Yuriy Alekseyeviç).
(12) Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi, C. 7, İstanbul 1994 (Encyclopædia Britannica, Inc. Hürriyet), s. 235 vd “Cape Canaveral”
BİTTİ
DÜZELTME
Dünkü “Uzay Çağı ve Biz – 1” başlıklı yazımızda (4) numaralı dipnotu (3), (3) numaralı dipnotu (4) olacak; bu dipnotunun sonundaki “aşa. dn. 4” ibaresi, “yuk. dn. 3” olacaktır. Karışıklık için özür diler, düzeltiriz. – H. S. T.
Prof. Dr. H. Sami TÜRK - Adalet eski Bakanı