Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ŞANLI BAHADIR KOÇ  / 21. Yüzyıl Enstitüsü, araştırmacı

“Türk-Amerikan ilişkisi çok karmaşıklaştı, problemler birbirine girdi. Tek tek, sabırla çözülmeleri kolay değil. Bu nedenle zorluğu olmasına rağmen, farklı konulardan oluşan büyük bir paket, bir “büyük uzlaşma”yı kovalamak ilişkideki tıkanıklığı açmak için doğru olabilir...”

Türk Amerikan ilişkisi sürekli çatışma ve güvensizlik üretiyor. Çözülmeyen her problem “borcun faizinin faizi” gibi yeni problemler yaratıyor. Meseleler tam ve kalıcı çözülemiyor, en fazla sınırlanıyor, erteleniyor, çözülmüş gibi yapılıyor, “yönetiliyor.” Denebilir ki, “diplomasi zaten böyle bir şey, ‘teneke kutuyu yoldan aşağı tekmelemek.’”

Haberin Devamı

Evet ama artık taraflar neredeyse hiç ortak başarı, dil, amaç, ortak değer üretemiyor. Bu böyle devam edebilir mi? Genelde şeyleri kendi doğal akışına bırakmak en akıllıca yoldur. Ama bazen de değil. Türk-Amerikan ilişkisinde galiba “yeni bir şey” denemek gerekiyor.

Önerimiz kısaca şu: 1) Zorluklarına karşın, birçok şeyin kilidi olan İsrail ile ilişkiyi geliştir. 2) Uzlaşmayı büyük bir paket halinde kovala. 3) Türk kamuoyunun somut ve güçlü desteğini arkana al. Tabii bu arada ona iyi davran. 4) Sana yapılan yanlış (PKK ve FETÖ desteği) ile ona verdiğin karşılık arasında (S400) ilişkiyi netleştir. 5) PKK ve FETÖ’ye destek veren ülkelere Caatsa modeli yasa çıkar.

Bir de geriye dönük eleştirimiz var: 6) Gerektiğinde, zamanında, hesabını yaparak gösterilmeyen sertlik karşı tarafı şımartıyor. Obama PKK’ya ilk cephane desteği verdiği anda İncirlik’in faaliyetlerini a) sınırlı ama önemli derecede, b) “kameraları çağırmadan” sınırlayarak ABD’yi “zıplatsaydık” bugünkü noktaya gelmeyebilirdik. Ondan birkaç hafta sonra gelen ABD Savunma Bakanı, “ben Türklerin bu konuyu çok büyük bir mesele ettiğine dair bir izlenim edinmedim” diyebilmişti.

Neden büyük paket?

ABD İncirlik üzerinden hava desteği ile Suriye’nin üçte birini PKK’ya “verdi.” Sonra biz bunun küçük bir kısmını geri almak için önemli kayıplar verdik. Ve en ufak şeylerin günlerce konuşulup tartışıldığı Türkiye’de bir önceki cümledeki o yaman gerçek doğru dürüst telaffuz bile edilmeden “geldi geçti.”

Haberin Devamı

Bugün Türk-Amerikan ilişkisi çok karmaşıklaştı, problemler birbirine girdi. Tek tek, sabırla çözülmeleri kolay değil. Yeni problemler, iç ve dış üçüncü aktörler, seçimler, önyargılar, güvensizlik gibi faktörler buna izin vermeyebilir. Bu nedenle zorluğu olmasına rağmen, farklı konulardan oluşan büyük bir paket, bir “büyük uzlaşma”yı kovalamak ilişkideki tıkanıklığı açmak için doğru olabilir.

Neden büyük paket? Çünkü farklı konularda küçük uzlaşmalar taraflara büyük bir ödül sunmuyor. “Nasıl olsa başka bir problem burada varılan uzlaşmayı götürür” psikolojisi var. Düzlüğe çıkma umudu yok.

Büyük bir paket projesi ödülü de büyütebilir. Anlaşılabilirse ilişkinin kurtulacağı ve bunun da bir anda jeopolitiği değiştireceği umudu zorlu uzlaşmalar için motive edici olabilir. Bu paketin ilişkideki tüm çelişkileri çözmesi gerekmez. Bu zaten mümkün değil. Ama ilişkideki güvensizliği kıracak unsurlar içermeli.

Haberin Devamı

Bu tür bir öneriye itirazlar gelebilir. İlişkinin ve meselelerin tamamını görme konusundaki ABD’ye kıyasla eksikliğimizin böyle bir denemede aleyhimize işleyebilir. Günlük siyasetin hayhuyu içinde böyle bir denemek için istek, cesaret, zaman, enerji, siyasi liderlik ve sabır gerekir. Büyük uzlaşma ancak en tepeden istenirse başarıya uzlaşabilir. Bu tür bir denemenin kameralardan uzakta olması başarı şansını artırabilir.

Böyle bir denemenin başarılı olacağının garantisi yok. ABD’nin bu tür bir öneriye nasıl yaklaşacağını bilmiyoruz. Biden ekibi yeni yönetimlere özgü güvenle ilişkiyi kurtaracak tatlı sert formüle zaten sahip olduğunu düşünebilir. Türkiye’yi farklı konularda sıkıştırıp oralardan ödünler tırtıklamayı daha cazip görebilir. Ama bunun riskinin ilişkinin sürüklenmeye devam etmesi ve Türkiye’yi kaybetmesi olabileceğini bilmesi gerekir.

Elbette paketinin içeriği metottan çok daha önemli. Burada paketin alabileceği şekle dair spesifik öneriler yapmak istemiyoruz. Orada beğenmediği unsur görenlerin öneriye hemen zihinsel panjurlarını kapatmasından çekiniyoruz. Ama herhalde bu tür bir paket S400, F35, PKK PYD, Suriye, İran, Rusya, Kafkasya, İsrail, Doğu Akdeniz, Fetö, Kıbrıs gibi konular içerebilir / içermeli.

Terör desteği kesilmeli

Türkiye için ilişkideki problemin özü ve çözümün olmazsa olmazı ABD’nin FETÖ ve PKK’ya verdiği somut ve moral desteğin kesilmesi. Bu olduğunda ilişki birden berraklaşıp Ankara bir anda “rahatlayabilir.” Bu iki aktör ABD’nin bir şekilde “arkalarında” olduğunu düşünmeye devam ettikçe emellerine sarılmaya devam edecekler. PKK ABD desteği olmadan bölgede 35 yılı aşkın ayakta kaldı. O olmadan da yaşayabilir. Ama işi oldukça zorlaşır.

Fakat esas FETÖ’’nün piyadelerinin bilinçaltında “ABD süvarisinin” kendilerini kurtaracağı umudu yok edilmeli. Örgütt hâlâ sınırlı olan çözülme ancak o zaman olur. Yoksa ülke en az bir nesil daha FETÖ tehdidi gölgesinde yaşayabilir. Bunun Türkiye’nin dış ilişkilerinden istihbaratına, ekonomisinden demokrasisine, fikir özgürlüğünden iç barışına ne zarar verebildiği biliniyor.

ABD’nin Gülen’i teslim etmesini beklemek gerçekçi olmayabilir. Ama örgütle arasına özde ve sözde moral, net, geri çevrilmez mesafe koyma öyle değil. Örgüt liderliğinden ülkeyi terk etmesini isteme, örgütle darbe arsındaki ilişki hakkında daha net konuşma, örgütün ikili ilişki üzerindeki zehirleyici etkisini en tepeden telaffuz etme yapılamayacak şeyler olmamalı. Bu adımların zorluğu ABD için karşılığında kazanacağı “Türkiye’nin iyi niyeti ödülü” ile kıyaslandığında oldukça mütevazı olmalı.

Toptan çözüm yöntemi

ABD’nin Türkiye’nin sunduğu kanıtlar bir yana kendisinin darbe ile Gülen arasındaki ilişkiyi bilmemesi düşünülemez. ABD’nin de rolü varsa bile Türk tarafı yukarıdaki adımlar ve zımni de olsa tekrarlanmayacağı garantisi verilmesi halinde konuyu “unutacağını” gösterebilir. 

Normal şartlarda farklı konularda küçük, teknik, mütevazı, sabırla uzlaşmaların birikmesi daha sağlıklı bir yaklaşımdır. Ama bugün ikili ilişkide gelinen nokta, ufukta beliren tehlikeler, yaşanan psikolojik kopuş, ilişkiyi sabote etmek isteyen çevreler, “kıyıdan çok uzaklaşmak” ve “geri dönüş haritasını kaybetmek” riski yaratıyor.

Meselelerin elbette acele ile değil ama toptan çözülmeye çalışılması  çözümünü kolaylaştırabilir. “Sen şu konuda geri adım at ben (ilgisiz) bu konuda atayım” enstrümanı ile ilişki bir anda çok daha fazla “ciro üretebilir.” Halbuki teknik komitelerin konu ve yetkileri sınırlı olduğu için ellerindeki uzlaşma imkanları da sınırlı.

Ortak başarılı “güzel günlerin” hatırasının soluklaşırken taraflar belki çekici ve davetkar ama sorunlu başka seçeneklere yönelebilir. Türkiye’nin ihtiyacı olan sermaye, pazar, teknoloji, pazar, silah, ittifak şemsiyesi, demokrasi ve özgürlük normları gibi şeyleri bize Batı dışında kimse sunamaz.

Ama Batı’dan kopmanın esas riski şu: Diğer alternatiflerin Türkiye’ye zarar verme kapasitesi sınırlı. Ama Batı Türkiye’yi elinden kaçırdığını düşünürse “benim olmayan, toprak olsun” diyerek bize muazzam zarar verebilir. Ama tabii bu durum kulübün içinde daha eşit, tam, kalıcı ama aynı zamanda tarihi, büyüklüğü, kimliği ve konumu nedeniyle farklı bir konumda olmak için mücadele etmemiz gereğini değiştirmiyor.