Bülent AKARCALI - Sağlık ve Turizm eski bakanı
Amerikan Senatosu’nda yıllardır tam bir Türk düşmanı olarak hareket eden ve ülkemiz aleyhine olabilecek her olayın ya başını çeken ya da destekleyen 1992 de Temsilciler Meclisine girip 2006 da Senatör olan, Biden’in Başkan olunca boşalttığı Senato Dış İlişkiler Komisyon Başkanlığına gelen Demokrat Senatör Robert (Bob) Menendez ile Cumhuriyetçi Senatör John Cornyn’in hazırlayıp 38 senatöre imza attırdıkları ve Başkan Biden’a hitap eden bir mektupla Biden’ın geçen yıl yaptığı bir konuşma hatırlatılarak, “Ermeni soykırımı gerçeğini resmen tanıma çağrısını güçlü şekilde yapmak üzere size yazıyoruz. Geçmişte Ermeni soykırımını soykırım olarak tanımıştınız, şimdi Başkan olarak yine aynı şeyi yapmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
2019 yılında ABD Kongresi’nin her iki kanadında da kabul edilen 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanınması yönündeki karar tasarılarına atıf yapılan mektupta, Biden yönetiminin olayı ‘soykırım’ olarak resmen tanıyarak Kongre’ye katılması gerektiği savunuldu.
Ne Menendez’in ne de imza atan Senatörlerinden bir tanesinin bile, soykırım iddialarını tarihsel gerçek temelinde araştırıp tartışmadığına bahse girerim. Bu iddialar artık Hristiyan dünyasının tamamen Türkiye’ye yönelik siyasi tavrının bir aleti durumuna gelmiştir.
Bu iddiaların kabul edildiği hiçbir Parlamento da, iddialar hakkında kitap okumuş parlamenter sayısı 3-5 kişinin ötesine geçmemiştir. Bizzat yaptığım araştırmalarda, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu kütüphanelerinde bulunan kitapları dahi alıp okumuş olan yok gibidir.
İddialar hakkında karar alan hiçbir Parlamento, PKK öncüsü cinayet şebekesi ASALA’nın şehit ettiği onca diplomatımızın hatırasına hürmeten bir Türk diplomatını, bilim veya siyaset adamını çağırıp bilgi almayı, söz ve savunma hakkı vermeyi dahi düşünmemişlerdir.
Dolayısıyla, alınmış olan bu kararlar tamamen keyfi, siyasi, vicdanen ve hukuken tamamen geçersiz içi boş kararlardır. Ancak ABD ile kimi AB ülke parlamentolarının kabulleri ve medyasının iddialara destek vermeleri, bazı ABD eyaletleri ve AB ülkelerinin okul kitaplarına alınması, bu iddiaların adeta ilahi ve ret edilemez dolayısıyla tartışılamaz olgusunu yaratmıştır.
Yukarda ki cümlelerin içeriğinden anlaşılacağı gibi Diaspora en kolay erişip etkileyebileceği yer olarak parlamentoları seçmiş ve bunda da başarılı olmuştur. Dolayısıyla alınan parlamenter kararlara karşı kapsamlı ve sürekli mücadeleyi etkin bir şeklide yürütmesi gereken TBMM olmalıdır.
TBMM, Türk siyasetinin en istikrarlı ve etkin kadrosuna sahip bir müessesedir. Hükümetler değişse bile bir milletvekili ortalama en az iki defa seçildiğinden Meclis çalışmalarında süreklilik, bilgi birikimi ve aktarımı vardır. Ayrıca ciddi bir yapıya sahip Parlamenterler Birliği bünyesinde tüm eski ve çok değerli bilgi- birikime sahip milletvekilleri bulunmaktadır.
TBMM’nin dış siyasi dünya ile ilişkilerini, Milletvekillerinden oluşan 14 Uluslararası Kuruluşlar aracılığıyla yürütür. Böylece Milletvekillerimiz üzerinden tüm dünya Milletvekilleri ve Parlamentolarıyla direk birebir temas kurulur, şahsi ilişki ve dostluklar kurulur. Bu kuruluşlar yanında hemen hemen her ülkeyle Parlamenter Dostluk Grupları vardır. Meclis/Parlamento Başkanlarını bir araya getiren ve iletişimlerini sağlayan mecralar da bulunmaktadır.
TBMM bünyesinde mevcut ve aktif olan bu kuruluşlar, siyasi hayatın tüm safhalarını ve coğrafyalarını kapsamaktadır.
Dışişleri- Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi- Avrupa Parlamentosu (KPK) - Parlamentolar arası Birlik - NATO Parlamenter Asamblesi (A.P.) - Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (P.A.) - İslam İş Birliği Teşkilatı Parlamento Birliği Asya (P.A.), Akdeniz için Birlik (P.A.) - Karadeniz Ekonomik İş Birliği (P.A.) - Akdeniz (P.A.) - Türk Dili Konuşan Ülkeler (P.A). Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (P.A.) - Güney Doğu Avrupa İşbirliği Süreci (A.P.)
Yarın devam edecek
Bülent AKARCALI - Sağlık ve Turizm eski bakanı