Büyük marketlerin fiyat artırışları

2 Ocak 2022

Bülent Akarcalı

Konuya doğrudan gireyim.

Büyük marketlerin sattıkları ürünlerin fiyatlarını “yerine koyma maliyeti” gerekçesini, kullanarak artırmaları içi tamamen boş bir gerekçedir.

Bunların hiçbiri ama hiçbiri satın aldıkları ürünün bedelini hemen veya peşin ödemezler.  Ödeme; ürün satıldıktan sonra, hemen sonra da değil, en az 2- 3 ay sonra yapılır. Dolayısıyla bedeli ödenmemiş bir ürünün maliyeti olamaz, yoktur.

Ürünün cinsinden dolayı istisnai durumlar olabilir ama geneli yazdığım gibidir.

Bu marketlerin, her şehirde ve büyük ilçelerde, satın aldıkları ürünleri depoladıkları, binlerce m2’lik büyük depoları vardır. Ürünler önce TIR’lar aracılığıyla bu depolara gelir, yerleştirilir ve depolardan şehirlerdeki satış yerlerine peyderpey sevk edilir ve orada raflara konur. Ürünler satış hızlarına göre depolarda bekler.

Çoğu markette ödeme vadesi ürün depoya girdikten sonra başlamamaktadır. Marketler ödeme vadesini ürün perakende

Yazının Devamı

Irak için 2021 muhasebesi...

31 Aralık 2021

Bilgay Duman -  bilgay.duman@gmail.comBugün artık 2021’i geride bırakırken, Irak’ta 10 Ekim’de gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin ardından yaşanan siyasi tıkanıklık sürüyor. Aslında Irak’ın 2021’in son çeyreğine kadar, daha önceki yıllara göre sakin ve nispeten tansiyonu düşük bir yıl geçirdiğini söylemek mümkün.

2020'nin 3. gününde İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile Haşdi Şaabi Heyeti Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis’in, ABD’nin Bağdat’ta düzenlediği bir suikastte hayatını kaybetmesinin ardından neredeyse tüm yıl gergin bir süreç yaşanmıştı. Buna rağmen, söz konusu gerginliğin 2021’in ilk aylarından itibaren pozitif sürece evrilmesi, Irak için umut verici olmuştu. Ancak ülke, son virajda yeniden hareketlenmiş ve bu hareketlilik 2022’de yeni dinamikler ortaya çıkaracakmış gibi görünüyor.

Kritik meseleler

Zira 2022’ye girilirken, üç temel mesele Irak açısından kritik

Yazının Devamı

Türkiye-Ermenistan ilişkileri neden normalleşemedi?

30 Aralık 2021

Dr. Cavid Veliyev / Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi<br><br>Azerbaycan topraklarında işgalin bitmesi ile birlikte bölgede 30 yıllık jeopolitik taşlar yerinden oynamaya başladı. Bunlardan biri de 28 yıldır Türkiye-Ermenistan arasında olmayan diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ve sınır kapılarının yeniden açılması ihtimalidir.

Ermenistan resmen bağımsızlıını ilan etmeden önce 1989 yılında ilan ettiği Bağımsızlık Bildirisi’nde Türkiye’ye karşı toprak iddiasında bulunmuş ve 1915 olaylarının uluslararası alanda soykırım olarak tanınması için devletin karşısına hedef koymuştur. Bu nedenle Ermenistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra Türkiye onun bağımsızlığını tanıdı fakat diplomatik ilişkilerin kurulması için Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanıması gerektiğini iletti. Bunun için de 1921’de imzalanan Kars Antlaşması’nın tanındığına dair protokolun imzalanmasını istedi. Fakat Ermenistan bunu reddedince diplomatik ilişkiler kurulmadı.

O dönem Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırıları Türkiye-Ermenistan ilişkilerini de

Yazının Devamı

Emeklilikte hizmet birleştirme

29 Aralık 2021

Zafer İşeri

Ülkemizde vatandaşlar, üç farklı kurum tarafından sosyal güvence altına alınmaktadır. Bu kurumlar Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK), Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR’dur. Bu üç kurum yeni düzenleme ile tek çatı altında toplanmadan önce 3 farklı kurumda da hizmet yılı bulunan kişilerin emeklilik dönemlerinde herhangi bir sorun yaşamaması için emeklilik başvurusundan önce SGK hizmet birleştirmesi işlemi yaptırmaları gerekir. SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı'na tabi olarak çalışmaları sonucu kazanılan hizmetlerin aylık bağlanma hakkının elde edilmesi halinde birleştirilmesi esastır. Hizmet birleştirme işlemi farklı sigorta kollarında çalışanların toplam çalışma sürelerinin birleştirilmesine denmektedir. Bu konuyla alakalı düzenleme 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Bu kanunun 4. Maddesinde sürelerinin birleştirilmesi hususu: “Kurumlara tabi çeşitli işlerde çalışmış olanların hizmet süreleri, aynı tarihlere rastlamamak kaydıyla bu Kanuna

Yazının Devamı

Yeni iş birliği platformu bölgesel sorunlara çözüm olabilir mi?

27 Aralık 2021

Dr. Cavid Veliyev / Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi - Karabağ zaferinden sonra Cumhurbaşkanı İlham Al i yev ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyib Erdoğan`ın önerdiği bölgesel altılı platformun  (Türkiye, Rusya Federasyonu, İran+Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan)  amacı savaş sonrası Güney Kafkasya`da düzeni sağlamak ve bütün bölgesel aktörlerin katıldığı bir işbirliği platformu kurmaktı. Bölge devletleri bu platforma farklı yaklaşım sergilemiş olsa da, ana aktörler tarafından benimsendi çünkü sadece bölge devletlerinin dahil olduğu bir öneri idi. Son bir yılda devam eden müzak er eler zamanı bu platformun savaş öncesi ve sonrası dönemde bölgenin büyük devletleri ile Güney Kafkasya devletleri arasında sorunları çözmek için fırsat sunabileceği ortaya çıktı. Bunlar Türkiye- Ermenistan, Rusya-Gürcistan ve İran-Azerbaycan ilişkileridir.

Uzun müzake rel erden sonra Gürcistan dışında tarafların dış işleri bakan yardımcıları düzeyinde ilk toplantı Rusya`da yapıldı ve ilk izlenimler olumluydu. Toplantıya

Yazının Devamı

Sürdürülebilir üretim ve ihracat

26 Aralık 2021

Bülent Akarcalı  - 1980 yılında Devlet Planlama Müsteşarı olan Turgut Özal’a “İhracatımız nasıl 20 milyar dolara çıkar” başlıklı 65 sayfalık bir rapor verdiğimde ihracat dediğimiz rakam 2.9 milyar dolardı. Aslında biz uzun yıllar dışarıya mal satmamıştık. İhracat demek, önce yurt dışında pazar ve müşteri aramak, ürünlerin dünya piyasasında fiyatlarını takip edebilmek demektir. Oysa vatandaşın, 1984‘e kadar yurt dışına ancak 3 yılda bir çıkma hakkı vardı. Çoğu işletmenin telefonu yoktu. Telefon almak 10-15 yıllık bekleme süresi gerekiyor ve yurt içi yurt dışı görüşmeler bir santralden geçip numaranızı yazdırıp saatlerce bekleyip sıranız geldikten sonra, o da eğer karşı tarafta ki muhatabınız o saatte yerinde ise gerçekleşebiliyordu.

Biz satmıyorduk, onlar gelip kendi şart ve fiyatlarıyla ürünlerimizi sağın alıyorlardı!

2000 yılına geldiğimizde ancak 28 milyar dolara çıkabilmiştik.

Gücümüz

Şu anda, ülkemiz, dış ticarette başarılı olmasını sağlayacak alt ve üst yapı ihtiyaçlarını Batı ülkeleriyle

Yazının Devamı

Almanya hükümeti içindeki çatışmanın Türkiye’ye yansıması

25 Aralık 2021

Marion Sendker - Berlin-Ortadoğu Podcast’i Kurucu/Sunucu - marionsendker@gmail.com

Almanya’da resmi olarak yeni bir hükümet var. Fakat yeni koalisyonu oluşturan sosyal demokrat SPD, Yeşiller ve liberal FDP, tam bir “birlik hükümeti” gibi görünmüyor. İşin temelinde yatan ana sebep aslında, yeni Alman dış politikasının yeni bir planı olmaması. Başbakanlık'taki SPD ile Dışişleri Bakanlığı'ndaki Yeşiller arasında açık bir anlaşmazlık var. Ayrıca SPD, Dışişleri Bakanlığı üzerinde hak iddia ediyor bir anlamda. Örneğin yeni Dışişleri Bakanı Baerbock, çok etkin bir duruş sergilemezken, SPD parlamento grup lideri kamuoyuna açık bir şekilde, Alman dış politikasının “özellikle Başbakanlıktan”, yani Yeşiller değil SPD tarafından yönlendirildiğini söyledi. Hükümette durum böyle olunca Almanca’da bir deyim akla geliyor: “İki kişi tartışırsa, üçüncüsü sevinir” denir genellikle. Buradaki “üçüncü” Türkiye de olabilir. Buradan yola çıkarsak, AB mülteci anlaşmasının,

Yazının Devamı

Bir asrın izleri...

24 Aralık 2021

BİLGAY DUMAN / bilgay.duman@gmail.com - Yılı bitirmeye hazırlanırken, Türkiye’nin üçüncü en uzun sınırı paylaştığı komşusu Irak, devlet oluşunun bir asrını geride bırakıyor. Bu anlamda, neredeyse Türkiye ile aynı zaman paralelinde bir süreç geçiren Irak, bugün devletleşme açısından Türkiye ile hayli farklı bir konumda yer alıyor.

ABD’nin 2003’te Irak’ı işgal etmesinin ardından yeni dinamikler üzerine kurulu bir ülke ortaya çıktı. Bu yeni dinamikler, siyasetten sosyolojiye ekonomiden güvenliğe hemen her konuda ülkenin yeniden yapılanmasında önemli rol oynadı. Bu anlamıyla ABD’nin Irak’ı işgali, hiç şüphesiz ülkenin toplumsal yapısındaki tüm kırılganlıkları su yüzüne çıkardı. Çoklu etnik, dini ve mezhepsel kimliğe dayalı nüfus yapısına sahip Irak’ta, hemen her halkın tarihsel travmaları var. Bu noktada ABD işgalinin Irak’taki "Pandora’nın kutusunu" açtığını söylemek de yanlış olmaz.

Alışılmadık bir yapı

Nitekim işgal sonrası etnik, dini ve mezhepsel kimlik

Yazının Devamı