Dr. Hakan Tartan

Dr. Hakan Tartan

hakantartan35@gmail.com

Tüm Yazıları

Karadeniz'de kadınların liderlik ettiği Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği, toplumsal cinsiyet eşitliğini, iklim değişikliği sorunları ile mücadeleyi, yerelin kadim bilgilerinin yaşatılmasını amaçlıyor.

Kadınların liderlik ettiği bir oluşum bu. Kadının sözü de, özü de, deneyim ve bilgisi de var. Karadeniz adına yeni kimlik: Sırtında yük, sepet, heybe, ama beyninde, yüreğinde binbir bilgi, proje... Amaçları önemli, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği sorunları ile mücadele, agroekolojik - doğa dostu ve kendine yeten üretim modelini geliştiren bir tarım anlayışı, yerelin kadim bilgilerinin yaşatılması, doğa bilgisinin ve zenginliğinin gelecek kuşaklara aktarılması.

Haberin Devamı

Üreticiyi destekliyorlar, tarihsel bilgileri derleyip yeni kuşaklara aktarıyorlar, üreten ve hakkını almak isteyen kadın için yol gösteriyorlar.

Cumhuriyet’in önemli bir kalkınma projesi olarak bölgeye hayat veren çay olgusuna yeni bir ruh katıyorlar. Sağlıklı, özgür, paylaşımcı ve doğa korumalı bir ruh. Temel felsefe mutlu, sağlıklı bir yaşam. Kültürel gelişim. Huzurlu bir gelecek. Elbette kendine yeteni üretmek ve doğa dostu tarım yapmak. ‘Tüketen insanı’ hiç olmazsa ‘üretime dahil olan’ bir ‘türetici’ durumuna geçirmek.

Sırtında heybe beyninde proje

Kolektif üretim

Bu kapsamda ekokültürel turizm de o kadar önemli ki. Yerel kültürlerin tanıtımı. Halk bilgelikleri. Köylerde, kasabalarda, çiftliklerde öyle bilge, deneyimli insanlar var ki, onların bilgilerinin gelecek kuşaklara aktarılması ile toplum kazanacak.

Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği, sessiz sedasız, içten ve içerikli projelerle Türkiye adına Karadeniz Bölgesi'nden, Rize’den, Fındıklı’dan öyle güzel sesler, mesajlar veriyor ki... Kadının adı var. Birlik ve beraberlik var. Üretirken yaşamak ve yaşatmak var.

Özlem Şendeniz, Fatma Genç, Reyhan Yıldırım, Refika Kadıoğlu, İlyas Can büyük ve anlamlı yolculuğun ilk anda akla gelen neferleri. Bilgi denizinden taşan sulardan yeni barajlar inşa etmek, güzellik ve başarıları büyütmek için tüm çabaları.

Sevilay Refika Kadıoğlu, Gola Kültür Sanat ve Ekoloji Derneği Başkanı. Sözleri o kadar değerli ki:

Haberin Devamı

"Sosyal sorumluluk projeleri de geliştiriyoruz. Endüstriyel tarımın doğayı, kültürü, hızla dönüştürerek yok ettiği süreçte daha fazla söz, bilgi ve iş üretmeyi kendimize hedef olarak belirledik. Karadeniz kadını çoğu zaman cefakar, fedakar ve sırtında sepeti ile yük taşıyan olarak tasvir edilir hale gelmiştir. Kadınlar daha çok kayıtdışı alanda ve emeği görünmez bir konumda kalmaktadır. Yaptığımız aslında kolektif üretim."

Bilginin izinde

Refika Kadıoğlu şunları ekliyor:

"Yaşadığımız coğrafya kadim ve doğa ile uyumlu yaşama bilgisine sahip bir coğrafya. Gola olarak, dünyadaki tüm yerli halklar gibi Lazların da doğaya uyumlu, tüm canlıları düşünen üretim biçimlerinin izlerini kayıt altına alıyoruz. Çalışmalarımızın ana odağında doğanın bir parçası olarak ve insanın kendi ihtiyaçları için tarımsal üretim yaparken kurdun, kuşun hakkını da gözettiği, bütünlüklü bir tarımsal üretimin bilgisinin izini sürüyoruz. (Toprağı iyileştirmek), (Toprak hasta artık), (kestane ağacı kanser olmuş), (tohumumu kaybettim) deyimleri hala yerinde yaşayan insanların dilinde. (Neden arılar hastalanıyor?) sorusuna, (Çünkü artık kendir/kenevir ekemiyoruz) diye cevap veren bir doğa bilgesinin bilgisini önemle ve hızla kaydediyoruz. Çevre tahribatları ile sık sık gündeme gelen Karadeniz’de iklim değişikliği ile birlikte ortaya çıkan etkilerin çok konuşulmadığını düşünüyoruz."

Haberin Devamı

Gerektiği kadar üretmek. Gelenekseli korumak ve yaşatmak. Üstelik doğayı ve insanı korumak. Yarın için öyle değerli bir yaklaşım ki. Ben çok sevdim.

Sırtında heybe beyninde proje

İnsan, hayvan ve çevre için açık kürsü

Anlamlı bir çağrı: İnsana, hayvana ve çevreye yönelik şiddete karşı. Şiddetsiz Toplum Derneği’nden ve ‘Haydi Canlar Bir Olalım’ diyerek. Yeni bir ‘toplumsal ittifak’ çağrısı.

TBMM’de temsilcisi bulunan siyasal partilerin, kamu kuruluşlarının, üniversitelerin, sendika, baro, dernek, federasyon, birlik ve konfederasyon tipindeki meslek ve gönüllü örgütler ile medya kuruluşlarının ses vermesi bekleniyor.

29 Ocak Cumartesi günü saat 17.00’de, Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki toplantıda herkesin söz hakkı olacak.

Açık kürsü, insan, hayvan ve çevre duyarlılığı için. Dernek Başkanı Rıza Sümer, “Türkiye evimiz, üstünde yaşayanlar ailemiz, farklılıklar doğal zenginliğimiz. Gönüllü çalışmalarımız kararlılıkla sürecek, umutlarımız asla bitmeyecek” dedi.

Sırtında heybe beyninde proje

Elektrikte yeni çağrı

Elektrik artışı ve kademeli fiyatta bir düzenleme beklentisi konusuna değindim geçen hafta. Bu konuda milletvekillerinden de gelen talepler var. Onlar ‘halkın temsilcisi’. Bu arada TMMOB ve bağlı odaları da bu konuda bir değerlendirme yaptı. Özeti şu: Zamlar geri alınmalıdır. Elektrikte konutlar için düşük tarife sınırı aylık 230 kilovatsaate yükseltilmelidir. 150 kilovatsaat elektrik yardımı uygulaması şeffaflaşmalı, ölçütleri kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Yoksul ailelere elektrik yardım sınırı da aylık 230 kilovatsaate yükseltilmelidir. Konutlarda elektrik, doğalgaz ve su da KDV oranı yüzde 1’e düşürülmelidir. Maddi imkansızlık nedeni ile faturalarını ödeyemeyenlerin elektrik, gaz ve suyu kesilmemeli, kamu kaynaklarından destek verilmelidir. Toplumsal kalkınma perspektifi ile kamucu, toplumcu bir programın uygulanması gereklidir. Kömürün çıkarılmasından vazgeçilecek sahalarda bulunan santralların faaliyetlerine son verilmelidir. Ulusal Enerji Platformu oluşturulmalıdır.

Sırtında heybe beyninde proje

ERICH FROMM OLSA...

‘Sevmek bir sanattır’

Ünü dünya sınırlarında gezinen, mesajlar bırakan filozof ,sosyolog, psikanalist. Erich Fromm. Biz yazar kimliği ile tanıdık daha çok. Ölümünün üzerinden çok uzun yıllar geçti hala ‘çağdaş’.

‘Sevme Sanatı’nı okuduk çoğumuz, ama sevmeyi bildik mi? Sahip Olmak ya da Olmak, Sağlıklı Toplum, İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri... İz bıraktı.

Sevgiyi anlattı daha çok... Bir inanç eylemi olan, karşılıksız sevgiyi... Çaba gerektiren... Şunları yinelemez miydi bugün bir şeyler karalasa:

“Mutluluk eğlenmek değildir. İnsan, tekniğe ve maddi tüketime tek taraflı ağırlık vermekle, kendisiyle ve yaşamla olan bağını yitirmiş. Oysa sevmektir asıl olan. Sevmek, içinde sevme ve sevilme eylemini birlikte barındıran bir sanattır. Sevmenin bir ustası, kılavuzu yoktur. Modern toplumun bunalımı, insanların var olmak yerine sahip olmayı tercih etmeleridir.”